Yedigün Gazetesi’nden Dursun Erkılıç, CHP ve MHP’nin kurultay sürecini ele aldığı yazısında, CHP ve MHP’deki muhalefetin durumunu yazdı.

 

 

 

1 Kasını seçimlerinin ardından muhalefet partilerinde yaşanan hareketlilik fiili ve hukuki tavır almaya dönüşmeye başladı. Ankara’nın siyaset kulislerinde en çok konuşulan konu bu.
Soru özetle şu: -Ne olacak bu CHP’nin ve MHP’nin hali?!

 

Yanıt: -Durmak yok yola devam!

 

Yani; olağanüstü kurultay için gerekli imzayı toplayamayan CHP’li muhalifler de bu çabayı boşa çıkaran Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimi de olağan kurultay hazırlığına girişirken; sonradan atağa kalkan MHP’li muhalifler. Devlet Bahçeli ve yönetimi ‘olağanüstü’ zorlamaya başladı …
CHP’DE KURULTAY SÜRECİ

 

Genel Merkez’in kontrolünde ilerleyen CHP’deki olağan kurultay süreci 16-17 Ocak’a kadar il ve ilçe bazında, son olarak da Ankara’daki 35. Olağan Kurultay ile tamamlanacak. 34’ü olağan 18’i de olağanüstü 52 kurultay gerçekleştirmiş bir parti olarak CHP bu alanda en deneyimli parti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden aday olacağı kurultayda karşısına çıkacak isimler Muharrem İnce, Umut Oran, Mustafa Balbay ya da bunlardan biri olacak… Hatırlatılması gereken önemli husus şu: Genel Başkanlığa adaylık için toplam delegenin onda birinin imzası gerekiyor. Kurultayda ilk gün genel başkan, ikinci gün de çarşaf liste yöntemiyle PM üyelerinin seçimi yapılacak.
Delege yapısının neredeyse tepeden tırnağa Genel Merkez rengine bürünecek olması, muhaliflerin işini zorlaştırsa da. bir önceki kurultayda Muharrem İnce’nin beklenmedik başarısı önemli bir umut kaynağı…
MHP’DE KILIÇLAR ÇEKİLDİ

 

Muhaliflerin biraz ‘geç” harekete geçtiği MHP’de ise durum çok farklı. CHP’de Kılıçdaroğlu’ııa karşı çekilen kılıçlar 40 günlüğüne kınına sokulurken, 2018’i beklemek zorunda olan MHP’li muhalifler adeta kılıç-kalkan ekibi gibi davranmaya başladı.
MHP Bilindiği gibi; ihraç edilen Sinan Oğan hukuk mücadelisini kazandı ve mahkeme kararı ile döndüğü MHP’de genel başkan adayı olarak sahne aldı… Koray Aydın “m düzenlediği basın toplantısıyla ilgili gözlemlerimi dün yazmıştım.
Aydın’ın bir taşla üç kuş vurduğunu “Bendeniz de oradaydım; gördüğüm üç kuş şunlardı” diyerek; “Devlet Bahçeli ve Genel Merkeze olağanüstü kurultay çağrısı. Genel Başkanlık için adaylık sinyali ve gövde gösterisi” şeklinde özetlemiştim.
Koray Aydın’ın basın toplantısından hatırlanması gereken bazı cümleler şunlardı: -Bu hareketin şimdilik tapusu bu bin 232 kişinin üzerinedir. MHP kimsenin tapulu malı değildir.
Bu açılan yolda, MHP’nin tabanından gelen irade bir seldir. Tavsiyem bu selin önünde hiç kimsenin durmamasıdıı… -Bu şartlarda, bu olağanüstü kurultay, genel merkezimiz tarafından toplanmadığı takdirde bahsi geçen tüm arkadaşlarımızla birlikte hareket ederek. Türkiye genelinde imza kampanyası yaparak, bu hareketin asli sahibi olan bin 232 delegeye sorumluluklarını hatırlatarak kendilerine oy veren milyonlarca ülkücünün hakkını ve hukukunun düşüncesini de dikkate alarak bir adım atacaklarına yürekten inanıyorum. Eğer Genel Merkezimiz bu çağrılara kulak vermez, gereğini yapmazsa biz o zaman gereğini yapacağız…
O gereğin peşinde koşan bir başka isim de, son seçimde Devlet Bahçeli”ııin “Hanımefendi biraz dinlenecekler” diyerek milletvekili aday listesine adı yazılmayan Meral Akşenir…
AKŞENER’İN ÇAĞRISI VE AMACI ÇOK NET…
Evet, Meral Akşener de dün bir basın toplantısı ile anlattı isteğini ve amacını. Hem olağanüstü kurultay talebinde bulundu hem de adaylık için hazır olduğu mesajını verdi.
“İnanıyoruzki iktidarın tek alternatifi MHP’dir” sözü elbette tabana verilmiş önemli bir moral, motivasyon sloganıdır.
“250 delegeden imzalı onay alınca kurultay talebi edilebilir Siz bu talep uygulanmazsa yargıya gidicek misiniz” sorusuna verdiği, “Öncelikle üst kurul delgelerimizin kimse üstünde değilidir .
Yeterli imza toplanırsa yargıya gitmeye gerek kalamyacaktıı” cevabı, muhaliflerin önünde birkaç yol olduğunu gösteriyor…
“Aday mısınız”ın yanıtı da çok net: “Biz ülkücü iradenin üzerimize yükleyeceği her türlü sorumluluğu almaya hazırız.” Meral Akşener’in açıklamalarını gazetemizdeki haberde okuylabilirsiniz, ancak, yaptığı açıklamalarla MHP’deki hareketliliğin, yasa ve tüzük gerekleri doğrultusunda bir ‘eylemselliğe’ dönüşmesi kaçınılmaz görünüyor.
Türkiye; Putiıı’i, terörü ve AB ile başlmayan yeni süreci konuşuyor olabilir; ama; Ankara siyasete ve partilerdeki kurultay sancısına odaklanmış durumda…