Kampanyası agresifleşti
10 Haziran 2018 17:30

Erdoğan erken seçimin belli olmasından sonraki ilk dönemde geri plandaydı.

Safile USUL H&H YORUM
Bu dönemde öne çıkan isim Muharrem İnce oldu.
Muharrem İnce’nin hele ilk günkü çıkışı gerçekten muazzamdı.
1. Meclis’in önündeki konuşması çok iyiydi.
Erdoğan bu dönemde henüz dağınıktı ve psikolojik iklimde edilgen bir haldeydi. Hatta demokrasiyi, özgürlükleri artırmak gibi kendisine çok yabancı bir dil kullanıyordu. Bir garipti yani.
Ancak geçtiğimiz hafta sonuna doğru Erdoğan’ın kampanya havası değişti.
Agresif bir dil ile dolanmaya başladı.
Partisi bir de, eskiyi unutma kampanyası başlattı.
Başörtüsü yasağı, çöp yığınları, susuzluk vs. vs. vs.
Erdoğan bu seçimde yeni hiçbirşey söyleyerek seçim alamayacağını bildiği için eskiye döndü.
Dili de çok agresif.
Muharrem İnce ilk günlerde söylem üstünlüğüne sahipti, ancak Erdoğan’ın dilinin agresifleşmesinden sonra Muharrem İnce’nin söylemdeki etkisi azaldı.
Bu hafta gördüğüm tablo bu.
Bir de, bunu eskiden de CHP yönetimi için yazmıştım, tekrar ediyorum.
Erdoğan’a hitapta, “Sevgili Hemşerim, Sevgili Erdoğan, gözünden öperim” vs. vs. gibi söylemler çok çok yanlış.
Erdoğan’ı her türden ziyaret de yanlış.
Erdoğan çok agresif ve çok hesaplı bir siyasetçi.
O bir savaş siyasetçisi. Onun tüm hükümetleri savaş hükümetleri.
Ona karşı dilin mesafeli, ölçülü ve etkili olması gerekiyor.
CNN-TÜRK GİTTİ, RESMEN GİTTİ
Seçime iki hafta kadar kala acıyla görüyorum ki, CNN Türk diye bir kanal yok artık.
Biz Türkler’in haber kanallarından biriydi.
Bu hafta sonu yaptığı yayını gördüyseniz….
Rusya’nın Pravdası yanında halt etmiş, o geri zekalı Kuzey Kore liderinin tv’leri halt etmiş.
Babaları Demirören vefat etmiş.
Koskoca CNN TÜRK sahibinin ölümünü yayınlıyor çok öznel bir dille adım adım.
Zorla yüceltiyor öleni. Zorla onu Türkiye’nin kahramanı yapıyor.
O, oysa bir kahraman değil.
Siyasi iktidar tarafından muhalefetin sesini medyaya bastırsın diye, kendisine Ziraat Bankası’ndan 1 milyar dolar iki yıl geri ödemesiz kerdi verilmiş olan bir siyasi iktidar görevlisi.
Şunu bilin ki, yolda araba kullanırken bir cenaze arabası gördüğümde derhal radyoyu kapatır ve Fatiha okurum.
Duyduğum her Sela’da tanımadığım her ölenin ardından Fatiha okurum.
Geçtiğim her mezarlıkta saygıya dururum bir Fatiha ile.
Ölümün maneviyatından bu dünyada benim kadar çok az insan etkilenir.
Ama bu hafta sonu, “Allah rahmet eylesin” demekte çok zorlandım.
Dilim ruhuma isyan etti.
Dilimi çok zorladım, “Allah rehmet eylesin” demekte ama sonunda dedim.
Dedim demesine ama, o benim ruh terbiyemin emri idi.
Gönlüme değemedi Allah’ın onun için rahmeti.
Bir koskoca ülkenin bir koskoca ve çok önemli haber kanalının ruhunu sattığı için siyasi iktidara.
Bu sabah Hürriyet’in manşeti de, “Muharrem İnce’nin yalanı ortaya çıktı” şeklindeydi.
İrtifa kaybı çok ani ve çok vahim.
Hürriyet de bitti.
Türkiye’nin koskoca Hürriyet’inin ruhuna el Fatiha.
Seçime ise, sadece iki hafta kaldı.
Bir umudum sende, anlıyor musun, desem çok Arabesk kaçar.