CHP’li Cihaner: Kurtarmadan önce güvenlik bariyeri kurdular

CHP’li Cihaner: Kurtarmadan önce güvenlik bariyeri kurdular
31 Ekim 2014 09:56

Ermenek’te mahsur kalan 18 maden işçisini kurtarma çalışmalarını yerinde gözlemleyen CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, “Bölgeye suyun tahliyesi için pompadan önce TIR’lar dolusu güvenlik bariyeri, otobüslerle gazlı coplu polisler taşındı” dedi.

 

 

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Ermenek’teki maden ocağındaki su baskınının ardından 18 işçiyi çıkarabilmek için yürütülen çalışmalardaki aksaklıklara dikkati çekerek, “Erdoğan ve Davutoğlu’nun ziyaretine yönelik organizasyon becerisi, kurtarma çalışmalarında gösterilemiyor ne yazık ki. Bölgeye suyun tahliyesi için pompadan önce TIR’lar dolusu güvenlik bariyeri, otobüsler dolusu gazlı coplu tam teçhizatlı polis taşıdılar” dedi.

 
Ermenek’te maden faciasının ikinci günü yürütülen çalışmaları yerinde gözlemleyen ve ailelerle, kurtulan işçilerle görüşen İlhan Cihaner, BirGün’e tespitlerini şöyle anlattı:

 

 

‘TAM BİR ORGANİZASYONSUZLUK’

 
‘’Tam bir organizasyonsuzluk hali var. Suyun boşaltılması için çözüm olarak sunulan ve beklenti yaratılan ‘ahtapot’ hayal kırıklığı yarattı. Bin bir zahmetle ocağa indirilen ahtapot dizel yakıtla çalışıyor, oysa maden ocaklarında oksijen sorunu olduğundan elektrikli pompaların kullanılması gerekiyor. Dizelle çalışan ahtapot, oksijene ihtiyaç duyulduğundan uzun süre çalışamıyor. Ayrıca cihaz balçıklı suyun tahliyesine uygun bir şekilde dizayn edilmiş bir cihaz olmadığından sık sık tıkanıyor. Bu cihazla suyun tahliyesi mümkün değil. Tahliye borusundan akan su irice bir musluktan akan su kadar.’

 

 

‘AÇ SUSUZ ÇALIŞIYORLAR’

 

 
İşçilerin, genç mühendislerin ne kadar canla başla çalıştıklarını yakından gördük. Ancak kurtarma çalışmalarına katılanlar için ne kalacak yer ne de iaşe düşünülmüş. Aç-susuz, uykusuz halde çalışmaları sürdürüyorlar. İlkel koşullarda çalışılıyor.

 

 

‘ERDOĞAN ÇALIŞMALARI AKSATTI’

 
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ziyareti de çalışmaları aksattı aslında. Kamu görevlileri tüm enerji ve organizasyon becerisini bu ziyaretler için harcadılar. TIR’lar dolusu güvenlik bariyeri getirildi maden sahasının etrafını çevirmek için. Otobüslerle tam teçhizatlı gazlı coplu polisler taşındı bölgeye. Madene giden yol, polis tarafından güvenlik gerekçesiyle uzun süre kapatıldı. Pompaların madene ulaşması bile gecikti bu nedenle. Bakanlar 11 bin metreküp sudan bahsediyorlar, ama suyun kaynağı konusunda net bir bilgi bulunmadığından su bu miktarda mı yoksa daha mı fazla bilmiyoruz. Koskoca devlet dört küçük pompayla devasa miktarda bir suyu boşaltmaya çalışıyor.

 

 

‘BAKANLAR YALAN SÖYLÜYOR’

 
İnsanların gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik yaptığı açıklamayla yağma ve üçkağıt düzenini açıkça itiraf ediyor. Bu durumdaki madenlerin kapatılması gerekiyorsa kapatacaksınız… Faruk Çelik’in açıklaması cinayetin itirafıdır. Enerji Bakanı’nın en iyi yaptığı şey her maden faciasının ardından üzgün yüz ifadesiyle sakin sakin konuşarak tepkileri hafifletmeye çalışmak. Soma cinayetinden sonra sözde önlem alacaklardı. Cumhurbaşkanı olan şahıs çıkmış, işçilerin çalışma saatinde madende öğle yemeğini yediklerinden haberdar olmadığını söylüyor, yani tek sorun buymuş gibi. Alınması gereken hiçbir güvenlik önlemi alınmamış, devletin kurumları hiçbir denetim yapmamış, bunlardan söz etmiyor.’’

 

 

 

‘BEYEFENDİ FAZLA KALABALIK İSTEMİYOR’

 

 
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Ermenek’te yaptığı incelemelerinin ardından gözlemlerini rapor haline getirdi. Oran, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ziyareti nedeniyle kurtarma ekiplerinin hiçbir şey yapamadığına dikkati çekti. Oran’ın raporunda yer verdiği bazı gözlemleri şöyle:

 

 

“Karaman Valisi Murat Koca, Erdoğan ve Davutoğlu’nun protokol müdürü gibi davranıyor. Maden sahasına geçmek isteyen sendika yöneticilerine polis izin vermeyince ‘Neden izin vermiyorsunuz’ diye sorduğum Karaman Valisi’nden ‘Beyefendi (Erdoğan) fazla kalabalık istemiyor, beyefendi gittikten sonra izin vereceğim’ yanıtını aldım.

 

 

Erdoğan ve Davutoğlu gelecek diye ocağın ağzına, etrafa sadece polis ordusu yığıldı. Saat 13.00-19.00 arasında hiçbir kurtarma işlemi yapılamadı, sadece protokol düzeni sağlandı. AFAD personeli 420 kişi sabah içtikleri tarhana çorbasıyla bütün günü geçirdi, ağızlarından tek lokma geçmedi.

 
-Burada da asıl suçlu Başbakan’dır, çünkü 2012’den beri ruhsatları bizzat Başbakanlık vermektedir. İşveren burada sadece Başbakan’ın taşeronudur.

 

 

Kaynak: Birgün / Sebahat Karakoyun