Yüksek safhada cepheleşme

Yüksek safhada cepheleşme
8 Şubat 2021 13:10

Erdoğan ve Bahçeli 2023 (veya daha öncesinde) yapılacak genel seçimler öncesinde çok ama çok telaşlılar.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Bütün bu kullandıkları dil de bununla alakalı.

 

 

Boğaziçi’li öğrenciler hakkında söylediklerini, 12 Eylül’dekiler bile söylemiyordu.

 

 

“Zehirli yılan” mesela.

 

 

Veya, LBGT konusundaki söylemleri.

 

 

Tüm bu ifadeler tamamen halkın bir kesimini yanlarında sıkılaştırmaya yönelik.

 

 

Şimdi bakın…

 

 

Boğaziçi konusunda şöyle bir husus var…

 

 

Boğaziçi Cumhuriyetçi ailelerin çocuklarının gittiği bir yer ve tabii eğitim olarak da elit.

 

 

Aslında her iyi eğitim kurumu elittir.

 

 

Avrupa’da da, ABD’de de, her yerde.

 

 

Bir eğitim kurumunun elit olması, onda her kesimden çocuğun okumasına asla engel değildir.

 

 

Elitlik burada, bilginin ve bilimin ve buna uygun etik kodların tatbikiyle alakalı bir husus.

 

 

Hatta, hemen tüm AKP’liler de çocuklarının bu tür okullarda okumasını istiyorlar.

 

 

Yurtdışı tercihleri de bundan kaynaklı.

 

 

Harvard filan hastasılar mesela.

 

 

Ama Boğaziçi olayına bakışları şu…

 

 

Bu okulun akademik kadrosu öğrencisi bizi sevmez.

 

 

Hem artık tüm kurumları biz belirleyeceğiz.

 

 

Boğaziçi Üniversitesi’ne de biz damga vuracağız.

 

 

Hele de şu anda iyice taktılar bu işe.

 

 

Bu nedenle aşırı bir agresyonları var. Öğrenciye karşı koskoca adamların kullandıkları dil ilkellerin ilkeli.

 

 

Boğaziçi’ne akademik tecavüz hali de bu agresyonun sonucu.

 

 

Fakat bu olayın şöyle de bir yönü var.

 

 

Erdoğan halk arasında eğitim bakımından dezavantajlı kesimlerin, Boğaziçi Üniversitesi olayında kendisini destekleyeceğini düşünüyor.

 

 

Halkın ağırlıklı bir kesiminin kendisini bu çok iyi düzeyli eğitim kurumlarına uzak bulduğunu, dışlanmış bulduğunu biliyor.

 

 

Ve, bu nedenle de Boğaziçi olayında da, kendi seçmenini CHP+İyi Parti eksenine karşı cepheleştirmeye çalışıyor.

 

 

Öte yandan ama gençliği gitgide daha fazla kaybediyor iktidar.

 

 

Fena halde kaybediyorlar gençliği.

 

 

ADAMIN SÖYLEDİĞİNE BAKIN

 

 

Boğaziçi’ne atanan ve kayyum denilen Rektör Melih Bulu diyor ki…

 

 

“Ben bürokratım, niye istifa edeyim.”

 

 

Kendini bürokrat olarak görüyor.

 

 

Rektörlük asla bürokratlık değildir oysa.

 

 

Rektör kimsenin memuru değildir.

 

 

Avrupa’da rektörleri üniversite kendisi seçer, ABD’de o üniversitenin mütevelli heyeti atar.

 

 

Rektör çok yüksek prestijli ve bağımsız kişilikli bir bilim insanıdır.

 

 

Melih Bulu’daki sorun da buradan kaynaklanıyor zaten.

 

 

Zaten o bu cümleyi kurabilecek birisi olduğu için, kabul görmüyor aynı zamanda.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar