Yılmaz Ateş: Kılıçdaroğlu, ‘Sağ-Sol bitti’ derken acaba her iki kesimdeki ahlak dışı siyaseti mi kastediyor?

Yılmaz Ateş: Kılıçdaroğlu, ‘Sağ-Sol bitti’ derken acaba her iki kesimdeki ahlak dışı siyaseti mi kastediyor?
15 Mayıs 2021 10:45

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Karar TV’nin Youtube canlı yayınında söylediği “Sayın Babacan ve Sayın Davutoğlu ile ortak paydalarımız var. Pek çok evrensel kavramlar üzerinde ortaklaşıyoruz” sözleri ve daha önce “liberal cemaat”le buluşmasında sarfettiği “Bugün Türkiye’de bizce sağ-sol siyaseti yok” cümlesi tepki çekmişti.

 

 

 

CHP Ulusal Birlik Kadro Hareketi Yürütme Kurulu üyesi Yılmaz Ateş yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

 

 

Siyasi hayatımızın iki binli yılların ilk çeyreğine ihanetlerin damga vurması, demokrasimiz, siyasetimiz ve insanlık adına yüz kızartıcıdır. Acı olan da bu ihanet senaryolarında dış güçlerin başrol oyuncusu, yerlilerin de figüran olmasıdır.
Siyaset, ülkeye ve millete hizmet etme kurumu, siyasi partilerde hizmet araçlarıdır. Partide ve ülkede iktidar olmak isteyenler, programını, iddiasını ortaya koyar, kamuoyunun tartışmasına açarak taraftar bulmaya çalışır.

 

 

Emek isteyen, zahmetli, yorucu, uzun bu yolu ihtiraslı olanlar göze alamaz. İddiası, programı olmayan, tek amaçları makam mevki olanlar, partilerini, ideolojilerini terk ederler; ikbal gördükleri başka siyasi partilere, arkasından liderlerin yakın çevresine sızarlar. Liderin güvenini kazanmak için halı olup yerlere serilmekte profesyoneldirler. Liderin güvenine mazhar olup, emeksiz, zahmetsiz makam mevki sahibi olup, dış destek te bulununca zehirlerini akıtırlar. Ahlak, kural, edep nedir bilmezler.

 

 
Bu tipler küresel güçlerin amaçlarına ulaşmada engel gördükleri, liderlere karşı, kullanışlı eleman olurlar. ABD’nin Irak planına “hayır” diyen Ecevit ve partisi böyle tasfiye edildi. 1 Mart tezkeresine direnen Deniz Baykal böyle tasfiye edildi; CHP böyle işgal edildi. MHP böyle parçalara böldürüldü.

 

 
Deniz Baykal’a TBMM’de vekillik yaparken küresel güç temsilcileri ile kurduğu ilişkileri dönemin ABD Büyükelçisinin Wikileaks belgelerinde yayınlanan telgrafından öğrendik; “ABD’nin çıkarları için Deniz Baykal CHP’nin başından defedilip, yerine Kemal Kılıçdaroğlu getirilmelidir.” Baykal’ın istifasına yol açan komplodan birkaç ay önce İsveç merkezli Silk Road Enstitüsü’nün hazırladığı raporda bu işbirliği çok daha açık ortaya konmuştur: “Deniz Baykal istifa etmek zorunda bırakılır. Onun yerine Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığa seçilir. Kılıçdaroğlu parti politikalarını değiştirir ve bununun üzerine Avrupa’daki bazı partiler tarafından desteklenir.” Plan harfiyen uygulandı. Parti programı değiştirilmeden Ege, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, terör başta olmak üzere iç ve dış politikaları emperyal güçlerin talepleri ile uyumlu uygulanır oldu. En büyük destek de daha aday adayı iken bugünkü ABD Başkanı Biden’den geldi: “İstanbul belediye seçimlerini muhalefete biz kazandırdık. Önümüzdeki seçimlerde muhalefete daha açık destek vereceğiz.” Dış belgelerin ifşaa ettiği Kılıçdaroğlu, bunların hiç birine tek söz söyleyemedi.

 
“ Dostlar” kadrosunda yerleri hazır olan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu kendi kendilerini teşhir ettiler. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 16 yıllık Ak Parti milletvekili Ali Babacan’ın, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Genel Başkanı Erdoğan’a imza verip, Abdullah Gül’ü de muhalefet adayı yapma gayretini şu dehşet verici sözleriyle açıkladı: “Tam ortası, göbeğindeydim. Görünür değildim ama tam göbeğindeydim.” Partisi zarar görmesin diye Erdoğan’ın talebi üzerine genel başkanlık ve başbakanlıktan çekilmekle övünen, başkanlık sistemine de destek olan Davutoğlu, partisini kurdu, daha ne olduğu bilinmeyen güçlendirilmiş parlamenter sistemin şövalyesi oldu. Kılıçdaroğlu, “Sağ-Sol bitti” derken acaba her iki kesimdeki bu ahlak dışı siyaseti mi kastediyor.
Grup Başkanvekilliği, TBMM Başkanvekilliği, Başbakan yardımcılığı, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı makamlarını kendilerine sağlayan liderlerine bu ihaneti yapanlar, küresel güçlerin elindeki oltanın ucunda asılı yeni makamlar için bu millete, bu ülkeye acaba ne yapmazlar ki? Ak Parti’nin şansı, Türkiye’nin şansızlığı, sermayesi ihanet olan aktörlerin oluşturdukları ittifakla seçimlere gitmek olacaktır.