Çözüm süreci denilen ihanet sürecinde göz göre göre, bile bile kutsal vatan topraklarını devasa miktarda silah ve mühimmat ile PKK teröristlerine işgal ettiren RTE ile onu AKP’si 7 Haziran seçimlerinde ağır yenilgi alınca, başkanlık hedefine ulaşma yolunda çark etmiş, milliyetçilik numarasına yatarak hemen silahlı mücadeleyi Temmuz ayında başlatarak 1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidarı tekrar yakalayarak rahat bir nefes almıştır.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Bu silahlı mücadele Anadolu’nun Türkistan’ı olan Güneydoğu’da bugüne kadar bütün şiddetiyle devam etmektedir.

 

RTE aslında bu şanlı askeri operasyonları ülkenin selameti için değil, kendi hedefine ulaşmak için yapıyor.

 

Nedir o hedef?

 

Bir an önce başkanlık hedefine vararak, bugüne kadar işlediği anayasal ve yasal cürümlerine karşı kalkan oluşturmaktır.

 

Çünkü başkan olduğu taktirde bakanları, askeri ve sivil bürokrasiyi, yüksek yargıyı vs. kendisi atayacağından dolayı korkusu tamamen dağıldığı gibi, millete yaptığı ağır baskıları daha da artıracaktır.

 

Böyle bir hedefi olmazsa RTE’nin Güneydoğumuz’u silahlı mücadele ile teröristlerden temizleme gibi bir derdi olmayacağı her yurtsever yurttaşımızın yakından bildiği bir gerçektir.

 

Bugün yeni bir bölücü anayasa yapma etkinliklerine baktığımız zaman, başkanlık uğrunda Güneydoğu’da özerklik veya federatif bir yapıya dünden razı ve hazır olduğu da kesindir.

 

Yazının başlığından da anlaşıldığı gibi benim esas amacım Güneydoğu’da her gün çok sayıda şehidimizin memleketlerine yolcu edilmesi ve bunun için bir önlem alınmamasıdır.

 

Halbuki bu vatan toprakları Türk güvenlik güçlerinin kontrolu ve hakimiyeti altındadır; dolayısıyla her önlemi çok kolayca alarak hiçbir kayıp vermeden PKK alçaklarından temizlemek çok kolaydır.

 

Türk güvenlik kuvvetleri başka bir ülkenin topraklarında silahlı mücadele vermiyor ki bu önlemleri almakta zorluk çeksin.

 

Yapılacak iş çok basit ve dünya kamuoyundan korkulacak bir durum yok.

 

Türkiye üç milyon Suriyeli sığınmacıyı en güzel şekilde ağırlayıp besleyerek, topraklarında bakmaktadır.

 

Bu nedenle Güneydoğumuz’da teröristlerden temizlenecek bir yerleşim birimindeki tüm sivil halk oradan boşaltılarak oluşturulan çadır kentlere yerleştirilmelidir öncelikle.

 

Bunu dünya kamuoyu gözüönünde yapmak gerekir.

 

Yani, özellikle Batılı ülkelerin gazetecileri, siyasetçilerini gözlemci olarak çağırmak gerekiyor.

 

Bu neden yapılacak?

 

Batılı ülkeler ve dünya kamuoyu, Türkiye kendi vatandaşlarını katlediyor dememesi için.

 

Sonra ne olacak?

 

Sivil halk her türlü imkanın sağlandığı kamplara ve çadır kentlere yerleştirildikten sonra, PKK teröristlerinin işgali altındaki o yerleşim birimleri göğüs göğüse şeklinde olan yoğun ve tehlikeli sokak çatışmalarına girmeden havadan üzerlerine cehennem ateşi, karadan da ağır toçu ateşleri ile itlaf edilmiş cesetler aç köpeklerin önüne atılacaktır.

 

Yeter artık bu kadar şehit!

 

Gerek asker, gerekse polis, gerekse korucu şehitlerimizin istisnasız hepsi yoksulluk içinde dar gelirle yaşamaya alışmış Anadolu halkının çocukları.

 

Buna şehit olan subaylar da dahil, istisnasız.

 

Buna en açık örnekte geçen ay şehit olan Hakkarili bir fakir korucunun oğlu olan teğmen Abdusselam’dır.

 

Hiçbir vatan evladı RTE’nin başkanlık hedefi için feda edilemez!

 

Zengin ya da devletin yönetim birimlerini işgal etmiş zevatın çocukları neden hiç şehit olmuyor?

 

Diğer ikinci bir husus TBMM’deki kıravatlı ve etekli PKK’lıların dokunulmazlıklarının kaldırılarak yargılanarak kodese tıkılısa teröre çok büyük darbe vurulacaktır.

 

Neden?

 

Teröristler gebertildikçe sempatizanları yoğun olarak saklanmaya başladı.

 

Ancak TBMM’deki kıravatlı ve etekli PKK’lılar kışkırtıcı, halkı ayaklanmaya davet edici demeçleri ile terörist taziyelerine gitmeleri bir kısım beyinsiz sempatizanlara cesaret vererek zaman zaman sokağa dökülüp ajitasyon yapmaktadırlar.

 

İşte bunun yolu kıravatlı ve etekli PKK’lıların dokunulmazlıklarının kaldırılarak kodese tıkılmalarıdır.

 

Defalarca bunun yapılması gerektiğini dillendiren RTE, yapılmadığı taktirde çok büyük bir ivme kaybedecektir halk nezdinde.

 

Sosyal psikolojideki ”Çobanı vurun, koyunlar dağılacaktır’‘ keşfi, ağır toplumsal sorunların çözümünde son derece etkilidir.

 

PKK terörünü kökten çözmek için yukarıda açıkladığım iki yöntem ya uygulanır, ya da ödeyeceğimiz ağır bedellerle birlikte bu ateş baharla birlikte tüm yurdu sarar.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!