Yeni Mısır Anayasası’nın 6.maddesi kadını şöyle anlatıyor…

Yeni Mısır Anayasası’nın 6.maddesi kadını şöyle anlatıyor…
3 Aralık 2012 20:21

14 Aralıkta referanduma sunulacak olan yeni Mısır Anayasası bundan önceki Anayasa’dan daha geride bir anayasa olacak.

 
Safile USUL H&H YORUM

Bundan önceki anayasa 1971’de yürürlüğe girmiş ve 1971 anayasasında kız çocukları için evlenme yaşında 18 yaş alt sınır olarak belirtilirken, şu anda hazırlanan ve 14 Aralık’ta oylamaya sunulacak olan anayasada kız çocukları için evlilik yaşında alt sınırlama yok.
 
Müslüman Kardeşler, kız çocuğu adet görmeye başlayınca evlenebilir şeklindeki anlayışı tüm dünyaya devrimci anayasa olarak tanıtıyor anlayacağınız. (Referandum öncesi Mursi taraftarları oylanacak anayasayı devrimci anayasa olarak tanıtıyorlar)
 
Arap baharı devrimi en azından kız çocuklarına iyi gelmeyecek belli ki.
 
Bunun da ötesinde, yeni Mısır Anayasası’nın giriş bölümünün 6.maddesi kadını şöyle tarif ediyor:
 
“Kadınlar erkeklerin kız kardeşleridir ve anneliği temsil ederler.”
 

Evet, evet, kadınlar erkeklerin kardeşi olduğu için Mısır da dahil olmak üzere Arap ülkelerinde balkona çıkamazlar. Öyle ya, kadınlar kardeş olduğu için balkona bile çıkamayacak kadar cinsel obje olarak görülürler.
 
Anlamadıysanız, devrimci değilsiniz ve ufkunuz yetişmez böyle bir anayasanın devrimci ruhuna.
 
Devam ediyorum yeni Mısır anayasasından…
 
Mısır’ın yeni anayasasının giriş bölümünün 10.maddesi ise, “Aile din, ahlak ve vatanseverlik üzerine kurulu olup, toplumun temelidir.” diyor.
 
Şimdi tabii, daha iyi anlaşıldı kız çocuklara neden evlilik yaş sınırı konulmadığı…
 
Çünkü bluğ çağına giren her kız (çocuk) evlenebilir dini yoruma göre.
 
11 yaşında mı girdi bluğ çağına, tamamdır, varsa bir isteyen, neden olmasın?
 
Aile kurulacak, di mi? Toplumun temeli 11 yaşındaki bir kız çocuğun üzerinde yükselecek, di mi?
 
Ahlaklı toplumun temelinde 12-13-14 yaşındaki bir kızın bedeni olacak, di mi?
 
Ki, Türkiye de arkasında oldu bu ahlaklı toplumun inşasının.
 

PUTİN İLE AYNI FİKİRDE
 
Başbakan Erdoğan Putin’le görüştükten sonra onunla beraber kameralar karşısına geçtiğinde ortaya çıkacak tablonun bu kadar gülünç olacağını hiç kestirememişim.
 
Dedi ki Erdoğan basın toplantısında, ”Dış politika prensibimizin dostumuz Rusya’nın tutumuyla ilkesel temelde örtüştüğünü görmek elbette ki memnuniyet vericidir. En büyük temennimiz; Suriye’de sürmekte olan çatışmaların ve akan kanın bir an önce durmasıdır.”
 

Anlayamamışız ya nasıl da ortak düşündüklerini. Tıpkısının aynısı düşünüyorlarmış halbuki.
 
Bu arada…
 
Erdoğan’ın Putin’e ilgisi hakikaten büyüktü ve epey bir yakın davrandı.
 
Putin ise, gece yatmadı bile İstanbul veya Ankara’da.
 
Evde beşik sallayacakmış gibi koşa koşa geri döndü.
 
Oysa Erdoğan gitseydi Rusya’ya, en az 3 gün kalırdı çoluk çocuk, danışman, bakan, işadamı vs.
 
Not: Normali Putin’in yaptığıdır, sabah gidip, akşam dönmek en iyisidir ve Avrupalılar da böyle yapıyor.
 
Bir de, Rusya Suriye pozisyonunu aynen koruyor. Putin’e yaklaşmaya çalışan ve bundan Suriye politikasında nefes alma umut eden ise, Erdoğan.


Yazarın Son Yazıları:
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı