
Yargıtay-AYM çekişmesinin senaryoları!
10 Kasım 2023 09:18
Yargıya darbe olarak nitelendirilen Yargıtay-AYM çatışmasının içeriği de tartışılmaya devam ediyor. Yargı içerisindeki güç dengelerinin tartışıldığı konuya ilişkin birden fazla senaryo soru işaretleri yaratmış durumda. Birgün’de yer alan habere göre olası senaryolardan bazıları şöyle:
1- Yargı içerisinde yaşanan savaşın taraflarının Hakyolcular ile milliyetçiler arasında olduğuna dair iddialar var. AKP içerisinde cemaatleşmenin ana yapısını oluşturan Hakyolcuların yargıdaki etkin konumu biliniyor. Bu durumun ise yargıda pozisyon almaya çalışan iktidar ortağı MHP’nin en önemli rahatsızlık nedenlerinden biri olduğu uzun süredir konuşuluyordu.
Abdulhamit Gül’ün konu ile ilgili “Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir” ifadeleri ne karşılık MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın Anayasa Mahkemesi; Yasama organının yerine geçemez. Bu gerçeği muhalefet dâhil herkese öğrenecek” söylemi bu gerilimin gerçek olduğunu göstermesi açısından önemli.
2- AKP içerisindeki güç savaşlarının yargıdaki sonucu olma ihtimali de var. Özellikle seçimlerden sonra kurulan yeni kabine ile “normalleşme” görüntüsü veren AKP iktidarının ortaya çıkardığı figürlerin parti içerisinde başka bir eğilimin güçlenmesi olarak algılanması ve rahatsızlık yaratması mümkün. Yargıtay’ın AYM hamlesinin ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın ‘Cumartesi Anneleri’ hakkında yaptığı ‘Onların mağduriyetlerini gidereceğiz’ açıklamasını da bunun bir parçası olarak görebiliriz.
Öte yandan konu ile ilgili AKP içerisinden net bir tutum çıkmadı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mehmet Uçum Yargıtay’ın verdiği kararları savunurken aralarında Şamil Tayyar, Hüseyin Çelik, Hayati Yazıcı ve Faruk Çelik gibi isimlerin bulunduğu AKP’liler Yargıtay’ın kararını eleştirmekten geri durmadı.
3- Bu sorunun kaynağı doğrudan AKP-MHP çekişmesi de olabilir. Özellikle Cumhur İttifakı içerisinde kilit bir noktaya gelen MHP’nin, yargı içerisinde gücünü artıracak sözünü geçirecek bir savaşın fişeğini ateşlemekten geri durmamış olma ihtimali bu saat itibariyle geçerliliğini artırdı. Yargıtay’ın kararında imzası bulunan 4 kişinin MHP’ye yakınlığı göz önüne alındığında milliyetçi kanadın AKP iktidarı ile girdiği bir çıkar çatışmasından bahsetmek mümkün. Yargıtay kararında imzası bulunan Savcı Hakan Yüksel’in Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ile iddia edilen yakınlığı da bu senaryo açısından örnek teşkil edebilir.
4- Yeni anayasa girişimi ve bunun sonucunda AYM’nin olmadığı bir fotoğraf Saray rejiminin uzun süredir tekrarladığı bir talep. Böyle bir sonucun tek adam rejiminin seçimler sonrası ülkede rejimi tahkim etme anlamında atacağı önemli bir adım olacağı çok açık.
Anayasa tartışmalarını başlatan Saray rejimi ülkeyi anayasasızlaştırma gibi bir hamleye sürüklemek istiyor olabilir. Öyle ki anayasasızlaştırma hali ve anayasanın işlevini tartışmaya açmak planlanan yeni anayasa çalışmalarına hazırlık aşaması olarak değerlendirilebilir.
5- Timur Soykan’ın Anadolu Adliyesinde yaşananlarla ilgili haberle başlayan, Tolga Şardan’ın yargıda yaşanan çürümenin MİT tarafından rapor haline getirildiğine dair haberle devam eden sürecin son halkası olduğuna dair değerlendirmeler de var. Tolga Şardan’ın önce tutuklanıp sonra da bırakılması ile olay kadrajdan çıksa da çekişmenin derinleştiği herkes tarafından bilinen bir gerçekti. Hukukçular ve konuyu takip eden gazeteciler arasında “Operasyon tehlikesine karşı yargının bir kanadının verdiği yanıt” olarak değerlendirenlerin sayısı az değil.