Vekil Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasındaki amaç ve ileti

Vekil Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasındaki amaç ve ileti
16 Ağustos 2012 09:02

“İki günlük dağdaki saatler boyunca son derece saygılı bir tavır gördüm.Bu eylemi yapan genç arkadaşlar, bu ülkenin çocukları ve bu eylem aracılığıyla Türk kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler.


BAKİ KARAKOL H&H YORUM

Benden, parlamentoda Kürt sorununun çözümü, ateşkesin sağlanması için daha fazla rol üstlenmem konusunda ricacı oldular. CHP'nin izlediği politikaların, Kürt sorununun çözümü yönünde de olumlu olduğunu, dikkatle izlediklerini ve beğendiklerini ama bütün partilerin daha fazla çaba harcaması gerektiğini bildirdiler. 

Asker olsun, dağdaki genç olsun ölen bütün çocukların bu ülkenin çocuğu olduğunu ve bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduklarını söylediler. 'İstediğimiz demokratik özerklik planı, hiç de silahlı mücadeleyi gerektirmeyen demokratik bir taleptir ve Avrupa'da pek çok ülkede vardır. Bu bakımdan biz de yürüdüğümüz mücadelenin artık çok anlamsız olduğunu biliyoruz' dediler.

Tabii bütün bu olumlu mesajların kardeşlik ve barış taleplerinin yanında benim gibi silahsız, korumasız gezen, Dersim'in dağlarında, yaylarında, ovalarında 24 saat halkının sorunlarıyla ilgilenen bir milletvekilini tutsak almanın da Dersim halkının iradesine bir müdahale olarak değerlendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu kendilerine söyledim. Yine sohbet sırasında bana bağımsız bir kimlikle siyaset yapmamın kendilerini memnun edeceğini söylediler. Ben de silahların gölgesinde bu konuda herhangi bir karar verilemeyeceğini, özgür iradem dışında verilecek hiçbir kararın da doğru olmayacağını kendilerine söyledim. Yeni CHP'nin Dersim milletvekili olduğum için gurur duyduğumu, yeni CHP'nin benim gibi insanları partiye kabul ederek dönüşümün işaretlerini çoktan verdiğini belirttim.
6-7 kişilik 18-25 yaşındaki PKK'lı grup ailelerinin yanına geri dönmek, Kürt sorunun çözülmesini istiyor  

Yolumuzu kesen grup beni tanıyordu. Arkadan gelen arabalar çoğalınca, arkadaşlarımızın ve insanların can güvenliğini düşünerek, çatışma yaşanmasın diye gönüllü gitmeyi kabul ettim  
Bahoz Erdal'la görüşüyorlardı. Bahoz Erdal doğrudan can güvenliğimin sağlanmasını söyledi.”
 
Biliyorum… 14 Ağustos 2012 Salı günü halkinhabercisi.com internet gazetesinden alıntıladığım bu tümceleri okumuşsunuz. Konunun daha iyi anlaşılması için, içim kan ağlayarak koydum.  
 
Hey hat… Kendini “Yeni CHP'nin Dersim milletvekili” sözcükleriyle tanıtan ve tanımlayan Yeni CHP'nin Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün böyle diyor!..
….  
 
AKP'nin suni gündemleri ve dürtüleriyle, 1938'deki Tunceli olaylarını gündeme taşıyarak, Kemal Atatürk'e, İsmet İnönü'ye, Atatürk Cumhuriyeti'ne “kindar, intikamcı karşıt” kadar sözler eden Aygün, yalan söylüyor, biz Atatürkçüleri, bizlerin siyasi yapılanmasında bütünleştiği CHP'lileri kandıracağını sanıyor!  
 
Şahsen benim, salıverildikten sonra ettiği yukarıdaki sözlerle, adı “kaçırma” olan “eylem”le ilgili gerçekleri daha bir net görmeme yardımcı olduğu için Aygün'e teşekkür borcum var.
 
Sözlerindeki anlatıya (üsluba) ve satır aralarına baktığımda, terör örgütü PKK'yı görmüyorum! Bölgeyi, bölgeyle birlikte Türkiye'yi, Türkiye'deki siyasi yapıyı, siyasi partileri, siyasileri, çıkarları doğrultusunda biçimlendiren emperyalistleri, onların plan ve senaryolarını görüyorum!
 
Aygün'ün dile getirdikleri ile emperyalistlerin, Türkiye'ye dayattıkları arasında ne kadar tıpa tıplık var! Tıpa tıplığın bu kadarına “pes” doğrusu!..
….
 
Bölgede ve ülkemizin hemen emen her yerinde ama en çok da doğu ve güneydoğu bölgelerimizde ajanları cirit atan emperyalistlerin “konuşturdukları” vekil Hüseyin Aygün, bundan sonra izleyeceği yolu anlatmakla kalmıyor, siyasi partilerin izleyecekleri ve izlemeleri gerekecek yolu da dile getiriyor!
 
Başbakan'ın gırtlak yırtarcasına söyleyip durduğu da aynı değil mi?!.
 
Aygün'ün seslendirdiği emperyalist söylemin içeriğine, satır aralarına iyi bakıldığında, AKP'nin, AKP hükümetinin izlediği siyasadan hoşnut olunduğu, aynı hoşnutluğun diğer partilerde de görülmek istendiği ayırt edilecektir!
….
 
Aygün'ün götürüldüğü 12 Ağustos 2012 Pazar akşamı, Başbakan'ın “Bunlar beklediğimiz şeyler” demesi, sıradan bir söylem değildir. Ucu gider, vurgulamaya çalıştığım “emperyalist biçimlendirme”ye dayanır.
 
Başbakan, bu sözüyle, partisi ve hükümetiyle, “emperyalist biçimlendirme”nin içindedir! (Siyasi malzeme olarak da sıkça kullanacak.)
 
Yeni CHP'nin ve Yeni CHP'lilerin “zemin kayma”ları daha bir sağladıktan sonra, sıra, AKP'nin taşeronu MHP'ye gelecek! Zaten… Her iki partiye çengel atılalı çok oldu…
….
 
Aygün'e yönelik eylemin bir ayağında da “yeni anayasa” var!.. Yeni CHP'liler, yeni anayasa konusunda baskı altına alınmak isteniyor! Alınıp alınmayacaklarını süreç içerisinde göreceğiz…
….
 
Yeni CHP yönetimi, kendilerinden çok, emperyalistlere daha yakın olduğunu her defasında kanıtlayan vekilleri Hüseyin Aygün'ün 47 saat alıkonulması eyleminin, kendilerine ve Yeni CHP'ye hazırlanmış tuzak olduğunu algılayabilecekler mi?.. Bu gerçeği ulusa anlatabilecekler mi?.. Ne yalan söyleyeyim… Umutlu değilim!.. Gerçekler gene sulandırılacak!.. Bu saatten sonra, Yeni CHP'de duramayacak, durmasının partide tartışılara, kavgalara neden olacak Aygün'ü, parti Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk etmekle, oradan da partiden çıkarmakla yetinerek, oyalama yapacaklar! Siyasalardaki “zemin kayma”sını, bununla gizleyecekler!.. Dilerim yanılırım…
….
 
Hüseyin Aygün salıverildi, özgür kaldı sanılmasın! Emperyalist elamanlarının sundukları görevi üstlendiği ve seslendirdiği andan itibaren tutsaktır! Görevi yerine getirmede aksamalar, iniş çıkışlar, yalpalamalar yaparsa, yaşamı tehlikededir.
 
Emperyalist işbirlikçiliğin böyle de bir riski var…
….
 
HOŞBULDUK
 
Halkınhabercisi.com internet gazetesinin siz saygın okurları, bugünden itibaren, şimdilik, haftanın Pazartesi ve Perşembe günlerinde birlikte olacağız. Bana “Hoş geldin” dediğinizi duyar gibi olduğum için “Hoşbulduk” dedim, diyorum. Okur gücüne inanan biriyim. Sizlerin yorumlarına, yergilerine, görüş ve önerilerine gereksinim duyduğumu, onlardan yararlanacağımı bilmenizi istiyorum. Saygılarımla. Baki Karakol  
 
[email protected]
 


Yazarın Son Yazıları:
Molla Kasım
Başbakan diyor ama lafla 'sağlıklı millet inşa edilmez'
Birand, hastalığın mı, ihmalin mi, gündemin mi kurbanı?