Uysal: Yardımı AHBAP organize etse, Adaleti de Müge Anlı mı dağıtsa acaba?

Uysal: Yardımı AHBAP organize etse, Adaleti de Müge Anlı mı dağıtsa acaba?
5 Ağustos 2021 13:11

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, devam eden orman yangınlarında sorumluluğun belediyelere yüklenmesine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün akşam televizyonlarda yaptığı konuşmanın ardından gün içinde düşüşe geçmiş olan doların yeniden yükselişe geçmesi üzerine AKP’ye sert eleştirilerde bulundu.

 

 

 

Erdoğan’ın her faiz ve enflasyon açıklamasının, Merkez Bankası’nın faiz indirimi imkanını ötelediğini ve zorlaştırdığını ifade eden Uysal, “İnsan sormadan edemiyor; acaba FAİZ LOBİLERİ ile ortak mı çalışıyor!” diye konuştu.

Genel Başkan Uysal ayrıca sivil toplum kuruluşlarının afet hallerinde iktidardan çok daha iyi organize olarak çalışma yaptığına da dikkat çekerek “Bir @ahbapplatformu kadar olamadın eyy AKP! Yardımı, AHBAP organize etsin! Adaleti, Müge Anlı mı dağıtsa acaba:))))”

 

 

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Genel Başkan Uysal, şunları kaydetti:

“Bu ülkede yardımı ancak AKP yapar, yangını ancak AKP söndürür!”

“Bu ülkede; salgın olur, esnaf kepenk kapatır, yardımı ancak ve ancak AKP yapar. Yardım yapmak isteyen belediyeleri de engellerler. Orman yangını çıkar, söndürürse ancak ve ancak AKP söndürür; söndüremiyorsa sorumluluk muhalefet belediyelerinin olur.

 

 

“Yangın ile değil; muhalefetle, basınla, sivil toplum kuruluşlarıyla mücadele ediyorlar!”

 

 

Merkezi hükümetin, yerel yönetimlerin, belediyelerin ve sivil toplum kuruluşlarının salgınlarda veya yangınlarda işbirliği ve koordinasyon içinde çalışması gerekir. Ancak AKP, kendisi dışındakileri akıl yoksunluğu ile dışlıyor!

AKP YANGIN ile mücadele etmesi gerekirken ne yazık ki belediyelerle, muhalefetle, basınla, sivil toplum kuruluşlarıyla mücadele ediyor! Belediyeleri ve THK’yı suçlayarak sorumluluğu üstünden atmaya, muhalefeti trollerle kriminalize etmeye, RTÜK eliyle basının yangın haberi vermemesine çalışıyor!

 

 

“Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nin yönetim krizini derinleştirdiği ortaya çıktı!”

 

 

Diğer kriz başlıklarında gördüğümüz, güya Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nin salgın, yangın gibi olağanüstü durumlarda etkin ve hızlı karar almaya imkan vereceği iddiasının orman yangınları vesileyle gerçeği yansıtmadığı, bilakis yönetim krizini derinleştirdiği ortaya çıktı!

Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi adı altında ‘sınırsız yetki-sıfır denetim, sıfır sorumluluk’ anlayışıyla etkinleştirilen KEYFİ bir REJİMİN tabii sonucu olarak ormanda, mutfakta, sofrada yangınlar, felaketler yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz.

 

 

“Cumhurbaşkanının açıklamalarından sonra dolar yükselişe geçti”

 

 

Her şeyi bilen Cumhurbaşkanımız imdada yetişti akşam televizyonda! Bütün olumsuzluklara ve Merkez Bankası’nın ciddiye alınmayan açıklamalarına rağmen piyasada Dolar düşerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz ve enflasyon açıklamaları ve ‘sinyali’ ile yeniden yükselişe geçti.

 

 

“Sayın Erdoğan, bir müsaade edin!”

 

 

Anlaşılan her şeyi bilen ama küçük krizleri bile yönetemeyip belediyelere sorumluluğu atan Cumhurbaşkanımız piyasanın kendi işleyişine müsaade etmeyecek.

Sayın Erdoğan, bir müsaade edin!

Tekrar ifade ediyorum; bu çürümüş, yozlaşmış, söyleyecek sözü ve programı kalmamış, uygulayacak yetkin siyasi ve bürokratik kadrolardan yoksun AKP’yi kurtaracak hiçbir DEMOKRATİK FORMÜL yok!!!

Bu salgın ve yangın felaketleri ile gördük ki SİVİL TOPLUM, ‘toplumun en organize ve kurumsal’ hali olan AKP ile aynilerin ve ‘Parti Devleti’ ne dönüşen ‘Devlet’ ten daha organize ve etkin!

 

 

“Acaba faiz lobileri ile ortak mı çalışıyorlar!”

 

 

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın her faiz ve enflasyon açıklaması, Merkez Bankası’nın faiz indirimi imkanını öteliyor, biraz daha zorlaştırıyor! İnsan sormadan edemiyor; acaba FAİZ LOBİLERİ ile ortak mı çalışıyor!.

“Yardımı AHBAP organize etse, Adaleti de Müge Anlı mı dağıtsa acaba?”

Bir @ahbapplatformu kadar olamadın eyy AKP! Yardımı, AHBAP organize etsin! Adaleti, Müge Anlı mı dağıtsa acaba:))))

Size, sizin iş bilmezliğinize, sizin keyfi tercih ve politikalarınıza, sizin saçmalıklarınıza, sizin zehir saçan dilinize mecbur ve mahkum muyuz?”