Üç hafta süren krizin Z raporu!

Üç hafta süren krizin Z raporu!
28 Mayıs 2021 10:47

Erdoğan, iktidar ve suç örgütleri ilişkisi tartışmasına üç hafta sonunda taraflardan biri olan İçişleri Bakanı Soylu’ya destek olarak dahil oldu. Bu üç haftalık karar, partisinin grup toplantısında verilen birlik görüntüsüne rağmen hem partide hem de Cumhur İttifakı’nda derin yara açtı.

 

 
Her şey suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in 90’lı yılların aktörleri Ağar ve Eken gibi isimlerin bugün yaptıklarının ifşasıyla başladı. Peker daha sonra bu sürece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu dahil etti. Bu durum aynı zamanda siyaset-mafya ilişkisi tartışmasının zirve yapmasını da sağladı. Yaklaşık 3 hafta süren birinci perde Erdoğan’ın açıklamasıyla kapandı. Ama sahne olacak daha çok oyuncu ve replik var.

Birgün’den Yusuf Tuna Koç’un haberine göre iktidarın içine sürüklendiği üç haftalık kriz önümüzdeki haftalara hatta aylara taşınacak ciddi kırılmaları da yarattı. Parti ve cephe içinde yaşanan bazı çatışmaların ve çelişkilerin daha net görülmesini sağladı. Daha da önemlisi, Erdoğan’ın otoritesi konusunda ciddi soru işaretleri bıraktı.

 

 

1- Tek belirleyici değil

7 Haziran seçimleri koalisyonla oluşan Erdoğan, Bahçeli ile uyumlu bir çalışma arkadaşlığı görüntüsü verdi. Bahçeli de her fırsatta koalisyonun liderinin Erdoğan olduğunu hatırlattı. Peker’le başlayan tartışmaya Soylu’nun dahil olmasıyla işin rengi değişti. Tartışmanın başlamasıyla bir araya gelen ikili anlaşılan o ki sorunu o buluşmada çözemedi. Aradan geçen 15 günün ardından Bahçeli talebini bu sefer Meclis kürsüsünden “kimse üç maymunu oynamasın” diyerek verdi. Erdoğan partisinin grup konuşmasında Soylu’nun ve Binali Yıldırım’ın arkasında durduğunu açıkladı. 20 gün sonra yapılan açıklama gösterdi ki Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın tek karar vericisi değil. Parti içindeki odaklar da Erdoğan karşısında gücünü test etme cesaretine sahip duruma geldi.

 

 

2- Kavga açık hale geldi

Varlığından bahsedilen ama kudretli bir başkanın gölgesi altında kaybolan parti içi kavga net şekilde açığa çıktı. Soylu’yu destekleyen bir iki milletvekili dışında kimse tek laf etmedi. Yandaş basında bir tek haber yapılmadı. AKP, Erdoğan’ı dışında bırakan üç ana gövdeye bölündü. Albayrak, gelenekçiler ve Soylu. İl başkanlığından bakanlıklara hatta kimi medyaya kadar yayılmış bir bölünme var. Aralarındaki temas neredeyse sıfır. Erdoğan’ın açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden Sabah’ın Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu kısa süre içinde Kabine’de yaşanacak bir değişiklikten bahsetti. Anadolu Ajansı da Peker’e koruma verenleri FETÖ’cülükle suçlayan bir haber yaptı. Fakat yayımlanan belgede Albayrak’a yakınlığı ile bilinen ve halen görevde olan iki ismin olması dikkat çekti.

 

 

3- Son ana kadar götürecekler

Erdoğan’ın açıklamasıyla birlikte hem parti içinde hem de Cumhur İttifakı’nda suların durulduğunu söylemek imkânsız. Buna karşılık AKP’li yetkililere dayandırılan “yeni Davutoğlu ve Babacan vakaları” haberleri için henüz çok erken. Erdoğan içerideki kavgayı durduramayacağını biliyor. Parti içindeki kavga sesleri dışarıdan duyulmasın diye daha çok muhalefete vurarak, bağırarak süreci son ana kadar götürmeye çalışacaktır.

 

 

Birlikte kurtulacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İyi Parti Lideri Meral Akşener’e yönelik Rize’de yaşanan provokasyona ilişkin destek açıklamasına tepkiler sürüyor. İstanbul Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada, “Demokrasinin en temel ilkelerinden birisi siyasi faaliyetlerin serbest olarak yürütülmesidir. Bu faaliyetlerin fiili olarak veya tehditlerle engellenmesi kabul edilemez. Topluma karşı işlenen bu suçların tüm failleri ile siyaset, sermaye ve mafya üçgeninde girilen tüm gizli ve kirli ilişkiler açığa çıkarılmalıdır” denildi.

Sedat Peker ve kardeşi Atilla Paker’in iddialarının ardından Gazeteci Kutlu Adalı cinayetiyle ilgili Kuzey Kıbrıs’ta Meclis Araştırma Komitesi kuruldu. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Meclis Grubu’nun sunduğu Meclis Araştırma Komitesi kurulması önergesi Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülüp, oy birliğiyle kabul edildi.