Türkiye’nin kurtuluşu Bahçeli’nin MHP’nin başından uzaklaştırılmasına bağlıdır

Türkiye’nin kurtuluşu Bahçeli’nin MHP’nin başından uzaklaştırılmasına bağlıdır
11 Nisan 2016 08:30

Bilindiği gibi Milliyetçi Hareket Partisi görüş olarak kurucusu merhum Alparslan Türkeş’in fikir ve inançlarına dayalı olarak onun tarafından kurulmuş, Türk milliyetçiliğini esas alan bir siyasal partidir.

 

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Alparslan Türkeş’in vefatından sonra MHP Kurultayı’nda oynanan oyunla Devlet Bahçeli’nin partinin başına nasıl monte edildiğini çok yakın siyasal tarihimizi takip edenler iyi anımsarlar.

 

Batılı küresel güçler şunu çok iyi hesap etmiş olmalılar ki Türk milliyetçiliği esaslarına dayalı siyasal dünya görüşü Türkiye’de önemli bir güç ve bu gücü başka bir görüşe evirmek nerede ise olanaksız bir şey.

 

O zaman ne yapılması gerekiyor?

 

MHP’nin başına milliyetçi büyük kitlenin gücünü kendi kontrollerinde kullanacakları birisini getirmek olmalıdır.

 

Ve nitekim öyle oldu; Devlet Bahçeli ölçülmüş biçilmiş kaftan gibi getirilip MHP’nin başına oturtuldu.

 

Şimdi gelin hep birlikte Devlet Bahçeli’nin MHP’nin başına oturtulduktan sonra takip ettiği siyasal atraksiyonları önce kısaca anımsatalım, sonra da bu şahsın tabanına milliyetçilik yalancı dolmalarını yedirirken takip ettiği çok sade ama etkili numaralarını kaydedelim.

 

MHP, herkesin çok iyi bildiği gibi 1999’da iktidar ortağı oldu ve o tarih itibariyle 30 bin vatan evladının kanını döken ultra süper seri katil Öcalan’ın idam edilmesi gerekirken Ecevit’le birlikte idam cezasını kaldırarak bugün Türkiye’yi felaketler ülkesi haline getirmiş olan başaktördür ki milliyetçi görüşün defterinde böyle bir kaidenin olmadığını ilgili olanların hepsi bilir.

 

RTE’nin Amerikalılar ile sıkıfıkı görüşmesinden ve onlara Ortadoğu’nun yeniden düzenlenmesi konusundaki istekleri doğrultusunda sözler verip, Avustralya’daki bir canlı yayın radyo programında Öcalan’a ”sayın’‘, şehitlerimize ”kelle” hitabından sonra Devlet Bahçeli ortada hiçbir koalisyon sıkıntısı olmadığı halde ”3 Kasım’da seçim” narası atarak erken seçim dayatması yapmıştır.

 

Neden?

 

Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırlarını değiştirmeyi hedeflemiş ABD’nin emrine girmiş olan RTE iktidar olması için.

 

Bu plan gerçekleşti mi?

 

Belki 22 ülkenin hepsinin sınırları değişmedi ama başta Irak, Suriye, Libya, Sudan paramparça oldu ve Ortadoğu ABD önderliğindeki kuklalar vasıtasıyla kan gölüne döndü.

 

Bu noktada bir soru sormak istiyorum:Bahçeli 2002’de erken seçim dayatması yapmasaydı RTE iktidara gelebilir miydi ve de bu nedenle Ortadoğu kan gölüne döner miydi?

 

Herkes başını iki eli arasına alsın, buna lütfen yanıt versin.

 

Yıl 2007 Devlet Bahçeli MHP’si ile yine TBMM’de ve ‘’kutsal görev’’inin başında.

 

‘’Bu adamlara devlet teslim edilmez’’ düşüncesiyle bizim seçtirmediğimiz Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçtiren yine bu aktör.

 

Ve 7 yıl boyunca Gül, RTE’nin kişisel, ailevi çıkarlarına dayalı olanlarla demokrasi ve hukuk dışı Anayasa’ya aykırı gönderdiği tüm yasaları bir noter gibi onaylayan adam ki, Türk milletini ve Türkiye’yi mahvetmiştir.

 

Eğer Gül’ün yerinde tüm partilerin anlaşacağı demokrat laik tarafsız kişilikli biri Cumhurbaşkanı olsaydı RTE’nin gönderdiği yasaların birçoğu geri dönerdi ve Türkiye’de felaketlere duçar olmazdı.

 

Nitekim bizim dönemimizde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer RTE’nin gönderdiği tehlikeli yasaların birçoğunu iade ederek vatan ve milleti korumuştur ki her zaman kendisini minnetle anarız.

 

İşte bu büyük kaosta Bahçeli denilen adamın Türk milletine hediyesidir.

 

7 Haziran 2015 seçimi için Devlet Bahçeli yine milliyetçilik naraları atarak, RTE’nin aleyhinde söylemedik söz bırakmayarak yüzde 16 ile yine TBMM’de.

 

RTE 13 yılın büyük mağlubiyetini almış ve güruhu ile birlikte ‘’Yüce Divan’’ korkusu yaşıyor çünkü TBMM Başkanlığı karşı blokun tekeline geçecek durumda.

 

Devlet Bahçeli yine ‘’kutsal görevi’’nin başında RTE’nin kuklasını TBMM Başkanı seçtiriyor.

 

Ve RTE yine onun sayesinde kurtuluşa eriyor.

 

Bahçeli ise ileri zekası ile kendi tabanına ve seçmene ‘’HDP’nin oy vereceği adaya oy vermem’’ diyerek yine numarasını çekiyor.

 

Ulan sen milletin zekası ile alay mı ediyorsun?

 

Ulan, RTE ve onun AKP’si Türk devletini yıllardır PKK terör örgütü ile anlaşma masasına oturttuğunu ve çözüm süreci denilen alçakça ihanet sürecini başlattığını bilmiyor musun?

 

Ulan Türk devletini PKK terör örgütü ile RTE mi yoksa Deniz Baykal mı anlaşma masasına oturttu?

 

Ulan HDP ile Dolmabahçe ihanet görüşmesini RTE ve güruhu mu yoksa Deniz Baykal mı gerçekleştirdi?

 

Ulan sen kendi zekanla alay et ve insanlık adına da biraz yüzün kızarsın.

 

RTE ve güruhu siyasal olarak mahvolacağı bir çembere alınmışken Devlet Bahçeli denen adam yine kıvrak bir şekilde onları kurtarıyor.

 

Devlet Bahçeli’nin tüm siyasal atraksiyonlarına baktığımız zaman milliyetçilikle ve vatan sevgisiyle nokta kadar ilgisinin olmadığını çok net olarak görüyoruz ama MHP’nin başına musallat olmuş milliyetçiler onu bir türlü söküp atamıyorlar ki çaresinin ne olacağını aşağıda yazacağım.

 

Devlet Bahçeli’nin milliyetçi görünüp milliyetçilik karşıtlığı icraatlarda bulunması birkaç basit numaraya dayanıyor.

 

Bunlardan biri ve en başta geleni vakur ve ciddi yüz ifadesi ile birlikte ‘’ağır abi’’ rolündeki bedendilidir ki insanların, MHP tabanının çoğu buna aldanır ve kendisine limitsiz saygı duyarlar.

 

Halbuki çok aldatıcı ve tamamen artistik numaraya dayalıdır.

 

Böyle bir bedendili takınmasa gayrımilli icraatlarını milliyetçi ve ülkücülere yutturamaz.

 

Halbuki Bahçeli’nin konuştukları ile yaptıklarına baktığımız zaman ‘’ağır abi’’ değil, bir ‘’oynak abi’’ olduğunu hemen anlarız.

 

Konuştukları ile yaptıklarına baktığımız zaman bir dansözün bile onunla aynı kıvraklıkta kıvırdığını asla göremeyiz.

 

Devlet Bahçeli’nin diğer bir numarası kendi tabanının gazını almak için uzun süre milliyetçilik naraları atar sonra milliyetçiler tam ruhsal trans haline geldiğinde vatan millet aleyhtarı icraatlarını aniden gerçekleştirir sonra tekrar nutuklarına devam eder.

 

Topluma ve milliyetçi tabana yutturduğu en etkili numarası ise kamuoyu karşısında destek vereceği kişiye yüz vermiyor pozisyonuna girer, harcayacağı kişiye ise daha samimi olma pozunda görünür ki son derece çirkin bir aldatma sanatlarından birisidir.

 

Çok gizli görevi gereği, bu konudaki eğitimi çok yüksek; küresel güçler sağ olsun!

 

Nitekim TBMM Başkanlığı seçiminde AKP’nin adayına yüz vermiyor numarası yaparak beş dakika görüşmüş ama Deniz Baykal ile daha samimi bir havada görüşmüştür.

 

Ama siyasal seçeneğini ‘’kutsal görev’’i gereği AKP, daha doğrusu RTE’den yana kullanmıştır.

 

Şunu artık çok iyi biliyoruz ki Devlet Bahçeli Türkiye için bir numaralı güvenlik sorunudur çünkü başta kendisine oy veren milyonları aldatıyor ama her defasında bu milyonlar ‘’Yahu bu adamı belki yanlış anlıyoruz’’ diyerek tekrar oy veriyorlar ama o yine numaralarını çevirmeye devam ediyor.

 

Değişen bir şey yok ve bu böyle devam eder gider.

 

Bahçeli’nin yakın çevresine baktığımız zaman yine milliyetçilik numaraları ile gelmiş siyasal çıkarları ile milletvekilliklerinin devamını düşünen korkak yağcı takımından oluşmuş ve gerçekleri bildikleri halde sürekli liderlerini savunuyorlar.

 

Cesur ve yürekli olanları ise yine çok önemli bir çirkin numarası olan sert lider edası ile hemen partiden atıyor ki kaliteli tüm milliyetçileri bu şekilde ihraç etmiştir.

 

Eli kalem tutanlar, mürekkep yalamışlar, sivil toplum kuruluşları, aydınlar, her alandaki toplum önderleri, gazeteci dostlar, siyasetle uğraşanlar, seçmenin tümü ve özellikle milliyetçi ülkücülerin önlerinin açılması ve Devlet Bahçeli’nin MHP’nin başından çekip gitmesi için her türlü gayreti göstermesi bir yurtseverlik görevidir.

 

Şimdi çok güzel bir fırsat doğmuştur.

 

Kurultayın olağanüstü toplanması için Türk yargısı çok adil bir karar vermiştir ki, Türkiye’yi şeytan üçgeninden kurtarıp, düzlüğe çıkaracak altın bir fırsattır.

 

Bahçeli’ye karşı beş seçkin insan-hepsinin damarlarında liderlik karakteri dolaşır ve kesseniz katıksız tavizsiz Türk milliyetçiliği kanı dolaşı-genel başkan adaylıklarını açıklamışlardır.

 

RTE’nin siyaset sahnesinden silinmesi ve buna bağlı olarak Türkiye’nin bölünüp parçalanmaktan kurtularak, selamete ulaşması Bahçeli’nin MHP’nin başından gitmesi ve bu beş değerli genel başkan adaylarından biri MHP’nin başına getirilmelidir.

 

Bunun sonucunda yapılacak ilk seçimde MHP’nin, tek başına iktidar olmaması için hiçbir neden kalmayacaktır.

 

Ayrıca RTE sığındığı kaçak saraydan Anayasa ve yasaları çiğneme adına bir daha başını bile dışarı uzatamayacaktır!

 

Aksi yine her zamanki gibi Devlet Bahçeli milliyetçilik naraları ile ‘’ağır abi’’ pozlarında küresel güçlerin isteklerini yerine getirerek ‘’oynak abi’’ görevini yapar, RTE’de işbirlikçi görevini doludizgin yaparak çok hazin sonumuzu hazırlar.

 

Ve seçmende enayi yerine konulmaktan bir türlü kurtulamaz.

 

On dokuz senedir Türk milletinin ensesinde sözde Türk milliyetçiliği naraları ile boza pişiren Devlet Bahçeli’nin MHP’nin başından yapılacak olağanüstü kurultayda siyasetin kapkaranlık dehlizine sokulması, RTE’den ve bölünmekten kurtuluşumuz adına tüm yurttaşların görevi olmalıdır-MHP’li olmasa bile-

 

Devlet Bahçeli, milli güvenlik sorunumuz açısından RTE’den çok daha tehlikelidir.

 

Çünkü Bahçeli, RTE’nin devrilmemesi için küresel güçlerce kendisine verilen görev gereği onun ‘’istinat duvarı’’dır.

 

‘’Yapan bir daha yapar’’ Japon atasözünü hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayarak şimdiye kadar Türk milliyetçiliği naraları ile seçmene çirkin numaralar çeken Devlet Bahçeli’ye ömür boyu unutmayacağı bir numara da biz çekelim!

 

Bütün genel başkan adaylarına başarılar dilerim…

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!