Türkiye savaşsız olarak araplara işgal ettirildi, şimdi işgalcilere tapusu verilecek

Türkiye savaşsız olarak araplara işgal ettirildi, şimdi işgalcilere tapusu verilecek
12 Temmuz 2016 09:16

Sevgili okuyucularım, Türk tarihinde böyle bir ihanet görülmedi.

 

 

 

 

 

İbrahim Özdoğan H&H YORUM

 

Türk milletinin bin yıl boyunca kanı ile sulanmış Anadolu toprakları bizzat yönetenleri tarafından yapılan davetle yabancılara, yani Araplara işgal ettirilmiştir.

 

Suriye’de Esad’ın zulmü bahane edilerek dinci terör örgütlerine her türlü silah ve mühimmat yardımı yapılmış, beş senedir sürekli olarak binlerce TIR ile teröristlere on binlerce ton silah gönderilmiştir.

 

Suriye’de terörden bizar olan halk çareyi başka ülkelere sığınmakla bulmuştur.

 

Fakat en çok sığınmacı Suriyeli Türkiye’ye akın etmiştir.

 

Resmi rakamlar üç milyonu gösteriyor ama gerçek sayının beş milyondan aşağıda olmadığı kesindir.

 

Türkiye’yi yönetenler bunu halktan çok sinsi bir şekilde gizlemektedir.

 

Çünkü Suriyeli sığınmacılar üzerinden uygulayacakları bir planlar vardır.

 

Halk bunu öğrendiği anda tepetaklak devrileceklerini çok iyi bilmektedirler.

 

Böyle bir gönüllü işgal son padişah Vahdettin’in ihanetinden bile çok yüksek.

 

Batılı emperyalistler Vahdettin’in arzusu dışında Anadolu’yu işgal etti ama sonra padişah tahtını korumak için işgalcilerle Mustafa Kemal önderliğindeki Anadolu direnişine karşı işbirliği yaptı.

 

Fakat bugün bizi yönetenler bizzat işgalci Arapları yurda sokmuşlar ve ülkenin her tarafını bu milyonlarca çapulcuya işgal ettirerek ekonomik, sosyal, kültürel, güvenlik, huzur, adli vakalar bakımından kirletmişlerdir.

 

Şimdi ise bu milyonlarca Suriyeli Arap çapulcusuna vatandaşlık hakkı verilerek Anadolu toprakları yabancı unsurlara gönüllü olarak tapu ediliyor.

 

Bu durum vatanın savaşsız olarak işgal ettirilmesi, yani vatan hainliği ve Türk düşmanlığıdır.

 

Böyle bir ihanet, hakim durumda olan Türk nüfus oranının aşağıya çekilmesi, Türklüğün tüm izlerinin Anadolu ve Trakya topraklarından silinmesi ve beyinleri körelten Arap kültürünün yurt sathına yayma operasyonudur.

 

Şimdi gelelim meselenin özüne!

 

Türkiye birileri tarafından neden Araplara gönüllü olarak işgal ettiriliyor?

 

Türkiye’de aydınlar, gazeteciler, köşe yazarları, siyasetçiler bunu toptancı bir anlayışla, yeni milyonlarca seçmen kazanıp, genel seçimlerde veya başkanlık referandumu seçiminde yarışı kazanmak olarak açıklıyorlar ki, hiçbir ilgisi yoktur; durum tamamen farklıdır.

 

Peki, o zaman sebebi nedir?

 

Yarın öbür gün, kendi seçmeni dahil herifin Cumhuriyeti, Türk milletini ve Türklüğü yıkmak planları olduğunu halk anladığı an kendisine ve avenesine karşı şiddetli tepki konulacağını çok iyi bildiği için beş milyon Arap’ı vatandaş yaparak güvenliğini sağlama almak istiyor.

 

Çünkü Suriye’den gelen bu Araplar, taptıkları kişi için vahşi yaban köpekleri gibi dört koldan etrafa saldıran cinsten.

 

Bunların her birisi potansiyel canlı bomba ve teröristtir.

 

Bunlar öyle Ortadoğu çomarıdırlar ki, kendilerini koruyanlar için gözlerini kırpmadan canlarını verirler.

 

Bakın önceki gün kendilerini vatandaş yapmak isteyen Suriyeli Arap çomarlarının dayısı ‘’Bu gelmiş olan Suriyelileri belli yerlere yerleştirelim.Hatta gerekirse TOKİ’nin elinde boş konutlar var’’ diyerek ağzındaki baklayı çıkarıyor.

 

Belli yerler ne demek?

 

Anadolu’nun her tarafı.

 

TOKİ’nin elindeki boş konutlar nerelerde var?

 

Edirne’den Kars’a kadar Anadolu’nun her tarafında.

 

Bu ne demek?

 

Beş milyon Suriyeli çapulcu vahşi yaban köpekleri gibi 780 bin 576 km karelik vatan toprağının her tarafında olacaklar ve efendilerinin vatana, Türklüğe ve Cumhuriyet’e ihaneti tescillenip yargı önünde gündeme geldiği anda bunlar her tarafı terörle yangın yerine çevirecekler

 

Herif Arap hayranı, kurumların adlarını bile Arapça sözcüklerden seçiyor, örneğin yerleşke sözcüğü diline çok batıyor ki, Arapça olan külliye sözcüğünü seçiyor.-TBMM külliyesi, Beştepe külliyesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi külliyesi vs.-

 

Herif her şeyi ortaçağ Arap paradigmasına göre dönüştürme peşinde.

 

Şimdi de Ankara’nın modern mimarisine göz dikmiş, dönüştürüp Arap mimarisine uyarlamak istiyor; tabi bunu Osmanlı mimarisi adı altında kurnazca yapıyor.

 

İşte yukarıda kısaca anlattığım beş milyon Arap’ın Türkiye vatandaşlığına alınma iradesinin altında Türk milletini topyekun Araplaştırıp, Türklüğü ebediyen Anadolu’dan silip atma sevdası vardır.

 

Beş milyon Suriyeli Arap mülteci ise herifin saldırgan vahşi yaban köpeği misali hazır kıta askeridir.

 

AYLAN BEBEKLE YAPILAN ALGI OPERASYONU

 

Anımsarsanız geçen yıl Bodrum kıyılarına Suriyeli sığınmacı çocuk Aylan’ın cesedi vurmuş ve uzun süre kamuoyu bu olayın etkisinde kalmıştı.

 

Küçücük bir yavrucak, derme çatma botla Batı’ya anne babası ile kaçarken denize düşerek boğulmuş ve cesedi Bodrum kıyısından çıkmıştı.

 

Bu çok dramatik bir vaka ama bununla Türk kamuoyuna algı operasyonu yapıldı ve Suriyeli sığınmacılar sürüler halinde Türkiye’ye girdi.

 

Aylan bebek vakası dolayısı ile Türk halkının zerre kadar tepkisi ile karşılaşmadılar.

 

Türk milletinin direnci kırılmıştı.

 

Sürüler halinde gelen hiçbir Suriyeli sığınmacıya zerre kadar tepki göstermiyordu.

 

Bu algı operasyonuna dayanan tezgahı Suriyeli sığınmacı akınından korkan Batılı ülkelerle birlikte onların yerli işbirlikçisi hazırlamıştı.

 

Batılılar kalitesiz çöplük nüfus istemiyorlardı ülkelerin, yerli işbirlikçi ise ülkesini her açıdan Araplaştırmak istiyordu.

 

Aylan bebek iyi bir algı operasyonu aracı idi.

 

Her iki tarafında işine geldi ve derhal uygulamaya konuldu.

 

Tıpkı birinci Körfez savaşında 1991 yılına dünya kamuoyunu Saddam’ın aleyhine döndürmek için denize dökülen petrol nedeniyle karabatak kuşlarının nasıl telef olup öldüklerini aylarca göstererek algı operasyonunu gerçekleştirdiler.

 

Sanki bu petroller Saddam’ın ordusunca körfeze dökülmüş ve karabataklar telef olmuştu.

 

Halbuki sonradan anlaşıldı ki karabatakların telef olduğu deniz Körfez değil, çok daha önceleri petrol yüklü tankerin batmasıyla denize boşalan petrolden dolayı ölen karabatak kuşları olayı Kuzey Denizi’nde geçmiş.

 

Ama ABD dünya kamuoyunu yanıltıp yanına almak için böyle bir algı operasyonuna başvurdu.

 

Aylan bebek olayı da Türk kamuoyunu yanıltıp, Suriyeli sığınmacıların Batı ülkelerine gitmesini önlemek ve Türkiye’ye halkın zerre kadar tepkisi olmadan girmesini sağlamak için yapılan alçakça bir algı operasyonu idi.

 

Batı ve onun yerli işbirlikçisi hedefine varmıştır.

 

Geldiğimiz nokta itibari ile beş milyon Suriyeli çomar sürüsüne vatandaşlık verilerek Türkiye yönetenler tarafından zorla işgal ettiriliyor.

 

Türk tarihinde böyle bir ihanet asla yaşanmamıştı.

 

MUHACİR VE ENSAR KAVRAMLARI İLE TÜRK MİLLETİNE YAPILAN ALGI OPERASYONU

 

Muhacir ve ensar sözcükleri Arapçadır.

 

Hem sözcük olarak hem de dinsel olarak anlamları vardır.

 

Sözcük olarak muhacir, hicret eden, ensar ise yardımcı anlamına gelmektedir.

 

Dinsel olarak da muhacir, Mekkeli müşriklerin baskısından kurtulup, İslam dinini özgürce yaşamak için Hz. Muhammet döneminde onunla birlikte Mekke’den Medine’ye göç eden Müslümanlara verilen ad, ensar ise bu Müslümanlara her konuda yardımcı olan Medineli Müslümanların adıdır.

 

İşte AKP iktidarının doğal lideri süfli amaçlarına ulaşmak ve Türkiye’yi Ortaçağ Arap zihniyetine götürmek için muhacir ve ensar kavramlarını çok çirkince kullanarak algı operasyonu yapmaktadır.

 

Bu kavramları çok iyi bilen muhafazakar Türk kamuoyu çirkince aldatılmaktadır.

 

Bir defa Suriyeli sığınmacılar dinsel kavramlara göre asla muhacir olamazlar çünkü dinlerini serbestçe yaşamamak gibi bir sorunları hiçbir zaman olmadı.

 

Buna rağmen onlar savunmaları gereken vatanlarını bırakarak akın akın Türkiye’ye kaçtılar.

 

Aslında İslam dininin hakikatine baktığımız zaman bu kaçmaları çok büyük günah olarak kabul ediliyor ve Kuran’da ‘’Dübürlerini yani götlerini düşmana dönerek kaçtılar…’’ ifadesi açık şekilde belirtilerek çok ağır hakaret edilmiştir bunlara.

 

Bu hakikat ortadayken, bunlara muhacir demek mümkün mü?

 

Beş milyon Arap topraklarını terk edip kaçmasalardı düşmanı tükürükleri ile boğarlardı.

 

Ama sığır sürüsünün bedava yaşamak gibi tarihten gelen genetik bozuklukları var.

 

Üstelik bin yıldır bu Araplar Türk milletinin boynuna binmişler, bir türlü inmek istemiyorlar.

 

Mekkeli Müslümanlar Medine’ye hicret etmişler ama onlar kendi yurtlarında sayıları çok azdı ve son derece müşriklere karşı koyacak kuvvetleri yoktu.

 

Şimdi can alıcı noktaya geldik.

 

Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanların sayısı ancak kırk civarındaydı.

 

Dolayısı ile o zamanki nüfusu on bin civarında olan Medine halkı için kırk muhacirin söz konusu edilmesi bile çok ayıp sayılırdı.

 

Şu kesin ki, eğer Mekke’den çok sayıda muhacir akını olsaydı Medine halkı bunu kabul etmez hatta bu nedenle savaşırlardı.

 

Ama art niyetli Türkiye yönetenleri beş milyon Arap’ı muhacir kategorisine sokarak onlara herkesin ensarlık yapmasını istiyor.

 

Yahu adamların toprakları ülkeleri var, barış Esad’la, gönder Türk milletinin başındaki bu baş belası çomarları.

 

Amaç başka!

 

Herifin planları var!

 

Planlarını gerçekleştirmek için illa da Suriyeli çomar sürüsünün toptan vatandaş yapılması gerek.

 

Bunu başarabilmek için ise Türk kamuoyunun İslami kavramlarla kalleşçe kandırılması gerekiyor.

 

Bu durumda en etkilisi muhacir ve ensar kavramlarını kullanmak oluyor.

 

Nasıl olsa Türk milletinin en zayıf noktası İslam’a karşı hassasiyetleridir.

 

Her türlü süfli iş için kullanın İslam’ı ve hem Türkiye’yi hem de Türk milletini mahvedin.

 

Siz kimi kandırıyorsunuz, ekmek elden su gölden vergi vermeden, askerlik yapmadan, çalışmadan bedava yaşamak isteyen beş milyon sığır sürüsünden muhacir olur mu hiç!

 

Kırk kişilik muhacir nerede, beş milyonluk muhacir nerede!

 

Bu iki kavram yani muhacir ve ensar kavramları Ortaçağ Arap kabile yaşantısının ilkel kavramlarıdır ve günümüzde uygulanamaz.

 

Gaye milleti din tuzağı ile gütmektir sadece onlara göre.

 

Beş milyon sığır sürüsüne yardım edecek beş milyon ensarı nerede bulacaksınız?

 

Türk milletinin geleceğine hiç kimsenin aşağılık belayı bulaştırmaya hakkı yoktur.

 

Çareyi söylüyorum, barışacaksın Esad’la bu musibet Arap topluluğunu da kendi topraklarına gönderip, gerekirse başta altyapı ve beslenme olmak üzere her türlü maddi yardımı oralarda yapacaksın.

 

Bunun dışındakiler ve Suriye çomarlarını vatandaş yapma hesapları Türk milletine karşı hazırlanan ihanet komplosunun tescilidir.

 

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!