Türkiye bugün ikiye bölünmüştü
1 Mayıs 2013 17:07

1 Mayıs 2013 olan bugün, Türkiye’de…

Safile USUL H&H YORUM

Davranış, zihniyet ve demokrasi kültürü açısından…

Yani, yekün siyasi kültür açısından…

Toplum, Adalet ve Kalkınma Partisi ve toplumun geri kalanı olarak ikiye ayrılmıştı.

Şöyle ki…

Toplumların siyasi kültürü hemen anlaşılır, isterseniz turist olarak bir günlüğüne bir yere gidin, hemen görülür.

Mesela Arabistan’a gider gitmez oranın kadın kültürünü, güvenlik gücü kültürünü, sosyal politika, özgürlük anlayış kültürünü vs. hemen görürsünüz.

Keza, herhangi bir Avrupa ülkesine gidin, oranın da kadın, güvenlik gücü kültürünü, sosyal politika kültürünü vs. vs. vs. aynı gün görürsünüz.

O birgünde gördüğünüz şey aslında o toplumun uzun ve derin mazisinin çok nitelikli bir aynasıdır.

Toplumlarda sosyal katmanlar ve bireyler içinde yaşadıkları toplumun tüm birikimlerini emerek büyür, o birikimi emerek sosyalleşir, o birikimi emerek düşünce ve davranış tarzı geliştirler.

Bu ortak emilim ortak toplumsal davranış ve düşünce modelleri oluşturur.

İşte Türkiye bugün, 1 Mayıs 2013 gününde toplumsal davranış ve düşünce modeli bakımından tam olarak ikiye bölündü.

Hükümet ve toplumun geri kalan siyasal kesimi.

Hükümet dışındaki tüm kesimler 1 Mayıs’da yürümek isteyenlere karşı takınılan tutumu içlerinden protesto ettiler.

1 Mayıs esasen sol geleneğin bir sembolü olmakla beraber…

MHP Hükümet’in yarattığı görüntülerden dolayı demokrasi kültürüne uygun bir tepki gösterdi.

“Bu olağanüstü haldir.” dedi.

Diğer hemen tüm siyasi parti mensupları, bunun dışında eski siyasi parti ve eski hükümetler mensupları, Anavatan, DYP’den olanlar, tüm marjinal denilen küçük siyasi gruplar ve de BDP bugünkü manzaraya ait olmayacaklarını düşündüler/dile getirdiler.

Bunun dışında…

Sanatçılar, yani sol gelenekle alakası olmayan sanatçılar bugünkü manzara ile aralarına çok belirgin bir mesafe koydular.

Size bazı seçmeler… (Hürriyet gazetesinin derlemesinden aldım)

Berna Laçin: “T
ürkiye tarih yazmaya devam ediyor…2013 yılında işçi bayramını biber gazıyla kutlayan ülke olarak yine tarihe geçtik. Kutlarım !!!”

Ayşe Özyılmazel: “1 Mayıs Emekçi Bayramı kutlu olsun. Olsun da kutlamak imkânsız. Bu ne rezillik.”

Hatice Şendil (Dila Hanım’da oynayan sanatçı): “Emek, emekçi , emeğe emekçiye saygı . Kutlu olsun bayramımız. 1 Mayıs’ta çözüm istiyoruz kaos değil.”

Emre Kınay: “Bayramlarda insanlar mutlu olur sevinir eğlenir. Çok mu zor sizin gibi düşünmeyenlerin de mutlu olmasını sağlamak. Çok üzücü olanlar…”

Yavuz Bingöl: “Barış havasının ülkenin geneline yayılması için, 1 Mayıs’ta isçiye biber gazı sıkmamanız lazım. Olmadı bu.”

Sarp Apak: “1 Mayıs İşçinin ve Emekçinin bayramıdır. Emniyet güçleri dâhil. Hep beraber halay çekmek dururken. İyi bayramlar.”

Ece Erken: “Bugün 1 Mayıs, yapmamız-söylememiz gereken bu değil mi? Emeğin, emekçinin, işçinin bayramı kutlu olsun.”

Hilal Cebeci: “Bir işçi çocuğu olarak tüm işçi ve emekçilerin 1 Mayıs işçi Bayramı’nı gönülden kutlarım. İşçilerimize saygımız sonsuz…”

Bu kadar örnek yeterli ve düşünün Hilal Cebeci, ki, onunla panpiş diye dalga geçilir. onun siyasi kültürü Erdoğan’ınki ile mukayese dahi edilmez. Bundan emin olun.

Şimdi, bir de…

Bugünün en çarpıcı fotoğrafı benim için bir ticari minibüsün köşesine saklanarak polisin saldırısından korunmaya çalışan kadınlı-erkekli yaklaşık 6-7 kişilik bir gruba yakın mesafeden haşere ilaçlar gibi yoğun biber gazı ve su sıkan polisler fotoğrafı ve…

Ordaki genç bir delikanlının şoka girerek, dilinin tutulması hali idi.

Ki, elbette, bu tablonun sorumlusu o polisler değil, Erdoğandır.

Hülasası…

Türkiye bugün siyasi kültür olarak ikiye bölünmüştü, Erdoğan, ekibi ve destekçileri ile geri kalan Türkiye.

Ve, işte…

O geri kalan Türkiye var ya…

O işte, Büyük Türkiyedir.