Türkiye açık kapı politikası ile Araplaştırılıp, Türkler azınlığa düşürülüyor
17 Mart 2016 08:09

RTE’nin Arapçılık aşkına, Türklük karşıtlığına dayanan politikaları ile taammüden-bilerek, tasarlayarak-Anadolu topraklarına Suriyeli Araplar yerleştirilip, Türkler azınlığa düşürülerek Türkiye Araplaştırılmaya son hızla, planlı programlı olarak AKP hükümeti asrın liderinin büyük emirleriyle çalışıyor.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Bu nedenle Türk milleti PKK teröründen daha büyük milli bir felaketle karşı karşıyadır.

RTE daha önce ”Açık kapı politikaları ile sınırdan geri çevirmeme ilkelerini titizlikle hayata geçiriyoruz” diyerek niyetini çok açık olarak belli etmiştir.

Büyük liderin emir fermanları doğrultusunda emir kulu Başbakan Yardımcılığını işgal eden Yalçın Akdoğan’da ”Türkiye açık kapı politikasını devam ettiriyor ve bugüne kadar 3 milyon insanı alırken birileri dediği için almadık” dedi ve bundan sonra gelecek olanları da almaya devam edeceklerini bildirdi.

Böyle bir vahşilik olabilir mi?

Böyle bir vahşilik Arap çöllerinde kurulan aşiret çadırlarında bile olmaz!

Açık kapı politikası olsa olsa, ancak genelevlerde olur!

Bir devletin ve milletin koruması gereken, geleceğini sağlama alan uzun vadeli politikaları olur.

Bu bağlamda ülkesine alacağı sığınmacı politikalarına ona göre karar verir.

Ama bunların niyetleri üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!

Nedir o?

Anadolu’da Türk nüfus oranını aşağı çekerek Türkiye’yi Araplarla doldurup, Türkiye’yi Ortadoğu cehennemine çevirmektir.

Bu ülkede yapılan çok ciddi araştırmalarda anadilin ne sorusuna-bunu daha önce de yazdım-yüzde doksanın üzerinde ”Türkçe” yanıtı verilmiştir.

Ama Türk karşıtlarının buna bir türlü tahammülleri yok be ona göre önlem alıp, durmadan Suriye’nin milyonlarca kirli nüfusunu ülkemize sokuyorlar.

Herkesin çok iyi bildiği gibi 18 Şubat 2013’te yaptığı konuşmada RTE ‘’Türk milliyetçiliğini ayakları altına aldığını’’ açıktan söylemiş ve bir kilim desenindeki noktalar kadar olan etnik grupların adlarını sıralayarak hepsini aynı teraziye koymuştu.

RTE’nin eşi Emine Erdoğan’da Anadolu’yu Araplaştırmak için durmadan çalışıyor.

Geçen günlerde yaptığı konuşmada ‘’Artık yeni bir kavşaktayız.Türkiye’nin doksan yıllık enkazını kaldırdık.Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı.Nitekim bugün bu sorunla yüzleşiyoruz.Binbir rengin iç içe girdiği bir ebru gibi bu topraklar üzerinde birlikte, kardeşçe yaşama ufkumuz, ne yazık ki terörün gölgesinde kalmakta…’’ ifadeleriyle sanki bu ülkenin ezici çoğunluğunu ’’Ben Türküm’’ diyenler değil de ‘’Bir ebru gibi bin bir rengin oluşturduğu’’ ırklar topluluğu olarak biçki-dikiş kursu tahsiliyle Türk milletinin beynine şırınga etmeye çalışıyor.

Sonuçta ne oluyor?

Irkçılık damarları kaynayarak Ortadoğu’nun bataklığında kalmış kirli Araplar milyonlar halinde yurda sokularak Türk nizamı, Türk adet ve töreleri yok edilmeye Türk nüfus oranı da hızla aşağı çekilmeye çalışılıyor.

Arap kadınları adetleri gereği durmadan doğum yaparak hızla nüfusları artıyor.

Yapılan son araştırma Türkiye’ye sığınan Arap kadınlarının dörtte biri hamile.

Bakın öyle bir milli felaketle karşı karşıyayız ki, bu Araplar şimdiden dernekler kurmaya başlamışlar.

Hatta yakın bir gelecekte parti kuracakları da gelen bilgiler arasında.

Bunun anlamı ne?

Başımıza Kürtçülük partisi HDP gibi bir de Arapçılık partisi çıkacak, bunun bir paraleli de PKK gibi terör örgütü olarak silahlanıp, toprak ve federasyon isteminde bulunarak Türk milleti bir elli senede Arap teröristleri ile uğraşacaklar.

Bunlar olmaz demeyin, adamlar hesabını bile daha şimdiden yapmış.

Diyorlarmış ki, iki buçuk milyon Arap Türkiye’de var, üç milyon da biz geldik; Türkiye Avrupa’dan alacağı Suriyeli sığınmacılar ve sınırdan yeni girecek olanlarla bir üç milyon daha alır; böylece dokuz on milyona ulaşırız diyerek plan program geliştiriyorlarmış.

Sevgili okurlarım, Türk milleti olarak çok büyük oyunlarla karşı karşıya bulunmaktayız.

Böyle dönemlerde duygusallık bizi felaketler denizinde boğar.

Anımsayacağınız gibi, geçenlerde İzmir’de bir seyyar satıcı ‘’Arabasına dokunma’’ bahanesi ile 7-8 yaşlarındaki küçük bir Suriyeli çocuğu havaya kaldırıp hızla yere çarptı.

Bu bir senaryo idi ama insanlık dışı çok acı ve hepimizin yüreğini ağzına getiren olaydı.

Bakın bu olay nasıl bir senaryo idi?

Ülkemize yerleşen üç milyon kirli Arap’tan sonra Avrupa’dan üç milyar Avro karşılığı alınacak olan milyonlarca Suriyeli ve sınırdan yine RTE’nin ‘’Açık kapı politikası’’ ile yeni gelecek olan sığınmacılara karşı kamuoyunda oluşan tepkiyi gidermek için Türk milletinin merhamet duygularından yararlanılarak böyle bir senaryo hazırlanıp işleme konuldu.

Bu senaryo o kadar ustalıklı uygulamaya konuldu ki, İzmir valisi RTE’nin talimatıyla Suriyeli çocuğun ayağına kadar götürülüp kameralar karşısında sevip okşama pozları verdi, ve onun adına da bir bisiklet hediye edildi.

Bunların hepsi numaraydı, sakın kimse inanmasın.

Numara olduğu o kadar açık ki, olaydan sonra yere vuran seyyar satıcı için Suriyeli çocuk ve annesi ‘’onu affettik’’ ifadesini kullandılar ve zaten mahkeme o şahsı serbest bıraktı.

Suriyeli sığınmacıların ülkemizdeki varlığı o kadar büyük milli güvenlik sorunu ki, aralarında on binlerce terörist bulunmaktadır.

Gün gelir yeterli sayıya ulaştıklarında Arapçıların ırkçı partisi ve PKK’sı kurulduğunda teröristleri hazırdır.

Şunu unutmayalım ki, Türkiye dışında yaşayan Araplar çok nankördür, iyilik gördüklerine arkadan kalleşçe hançeri saplarlar.

Bin yıldır bu tembel ve nankör Araplar Türk milletinin sırtına binmişler, bir türlü inmek bilmiyorlar.

Hz.Muhammed hatırı için canlarını Araplar yolunda çöllerde veren Mehmetçiği 1.Dünya savaşında İngilizler ile bir olup Arabistan ve Filistin’de arkadan hançerlediler.

Şimdi siz bu Suriyeli Arapları besleyin, koruyun; yarın öbür gün Türk milletini arkadan hançerleyeceklerine kalıbımı basarım.

Hile ve bölücülük onların genlerinde var.

Bir Arap atasözünde ‘’Hile, kahramanlıktan daha çok zafer getirir’’ der ve tarih boyunca düşman bildiklerini hep arkadan hançerlemişlerdir.

Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk ‘’Araplar arasındaki meselelere karışmayın’’ öğütünü bize vasiyet olarak bırakmıştır.

Araplar için tüm bu söylediklerim, Türkiye dışındaki Araplar içindir çünkü bizdeki Araplar Türklerle kaynaşarak aynı gelenek ve davranışların potasında erimişler, Türkün yüksek karakteri herkese sirayet etmiştir.

Bu Suriyeli sığınmacı milli felaketi karşısında yapılması gereken, bunların derhal hepsinin geri gönderilerek kendi topraklarında iskana tabi tutulması ve bundan sonra tek bir tane dahi Suriyeli sığınmacının Türkün kanıyla alınmış ve özbeöz Türk yurdu olan Anadolu topraklarına alınmamasıdır.

Bunu RTE’nin egemenliğindeki AKP hükümetinin yapmayacağını, zaten başta da açıkladığımız gibi bunların gayesinin Anadolu’yu Araplarla doldurarak, Türk nüfus oranını aşağıya çekmek olduğunu baştan belirttik.

Ben bu konudaki mesajımı ‘’Ne mutlu Türküm!’’ diyenler ile, Büyük Atatürk’ün ‘’En büyük eserim’’ dediği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni emanet ettiği kurumlara iletiyorum.

Şuna inanıyorum ki, Türk milleti için bir milli felakete dönüşen Suriyeli sığınmacılar bugün olmazsa bile, bir milli hükümet geldiğinde toptan kendi topraklarına gönderilecektir.

Anadolu Ali babanın çitliği değil, her gelen içeri alınsın.

Türkiye kan gölüne döndü, siz hala daha bir sevda uğruna Arapları içeri alarak Türklerin yurdu güzel Anadolu’yu Araplaştırmak için çetin mücadeleler veriyorsunuz.

Açık kapı politikası ile her geleni Türkiye’ye doldurmak vatana ihanet suçudur.

Siz kim oluyorsunuz da seksen milyonluk Türk milleti adına, Arapçılık uğruna Suriyeli Arapları yurda sokmak için açık kapı politikası uyguluyorsunuz?

Anadolu Türk milletinin deryalar dolusu döktükleri kanlarla Türk yurdu yapıldı, Arapların hilekarlığı ile değil!

Elbette ‘’Yüce Divan’’da bunun da hesabı inceden inceye sorulacaktır.

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter