Türk Milleti, raf bedeli şartı ile mağdur edilmemelidir!

Türk Milleti, raf bedeli şartı ile mağdur edilmemelidir!
27 Eylül 2021 22:35

Türk sanayicisi ve çiftçisi destek istediği noktalardan uzak olmadığını, Günah ve Suç işleme adresi olan raf bedeli şartına son verilmelidir.

 

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

 

Değerli okuyucularımız!

 

 

5 Büyük mağaza zincirlerinin, raf bedeli şartına karşı Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’in, İSRA 16 ve TEVBE Surelerinin 123’cü ayetlerinin mealini esas alarak, TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin, ilgili bakanlıkları acilen bir çözüm getirmelidir. Raf bedeli şartı ile sözde ucuzluk diye aleni haksız rekabettir.

İSRA Suresi 16’cı ayetin meali: “Bir ülkeyi helak etmek istediğimiz de , o ülkenin zenginlik sebebiyle şımarmış ileri gelenlerine (İyilik yapmalarını) emrederiz. Buna rağmen onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece o ülke, helaka müstahak olur. Biz de orayı darmadağın ederiz.”

 

 

TEVBE Suresi 123’cü ayetin meali: “Ey inananlar! Önce yakın çevrenizdeki kafirlerle savaşın ki, siz de bir güç ve kuvvet olduğunu görsünler. Ve iyi bilin ki Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.

İSRA 16 ve TEVBE Suresinin 123’cü ayetlerin meali, raf bedeline son vermek için, en kolay çözümdür.

Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Hükümetine ve Büyük Türk Milletine en büyük zulüm adresi raf bedeli şartıdır. Raf bedeli, kara para demektir. Kara para, haram ve günah işleme adresidir. Ayrıca raf bedeli işsizliğin oluşmasının da ta kendisidir.

Eğer Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin yetkilileri, raf bedelinin devam ettirirse o zaman, Hükümeti bazı stratejik önem taşıyan konularda zor duruma sokacağı kaçınılmazdır. Mağaza zincirleri, özellikle vatansever yerel üreticiler tarafından Türk gıda kodeksine göre üretim yapanların bulunduğu il veya ilçenin Cumhuriyet Başsavcılıklarına, Emniyet, Jandarma ve MİT kurmlarına, kurumunuzca falanca firmanın ürettikleri yerel veya Türkiye genelindeki mağazalarımızda satışına bir engel var mıdır “Gizlidir” başlıklı bir yazı ile olumlu izin alındıktan sonra, ürünler mağazalarında satışa sunulmalıdır. Su, süt ürünleri ve içecekleri taze olarak tüketmeleri, sağlık bakımından za zaman kaybı bakımından da önem taşımaktadır.

 

 

Fransa’nın, Ermeni Diasporasına verdiği destek, tarih tarafından da onaylanmamaktadır. 2020-2021 Eğitim döneminde tarih kitaplarında, Kürt devleti kurulmalıdır diye Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Hükümetine hakaret ederek, PKK’ya verdiği destek açıktır. Bu mağaza zincirleri, Fransa sermayesi olan su, süt ürünleri ve içecek sektöründe faaliyetlerini raf bedeli uğruna desteklemektedir.

Mağaza zincirleri, üreticiden aldığı ürün bedelini 3-4 ay sonra veriyor ve %100 Türk sermayesi de böylece zor duruma düşüyor. Ve bu tür uygulamalar, haksız rekabet olup vatan hainlerini sevindirmektedir.

Rahmetli Muhabere Orgeneral Hamza Günalp diyor ki: “Düşmana silah sıkarak düşmanı öldürmekle zafer kazanılmaz, düşmana karşı zafer kazanmanın en kolay yolu; düşmana ekonomik yaptırım ile boykot ederek düşmana karşı zafer kazanılmış olur.” Rahmetli Hamza Günalp Paşa, bu sözü 1974 yılında Kıbrıs barış harekatında söyledi. Ayrıca 2020 Kasım ayında Recep Tayyip Erdoğan, dedi ki: “Fransa sermayesini boykot ediniz.” açıklaması da önem taşımaktadır.

 

 

Raf bedeli liderliğini, Türkiye genelinde yaklaşık 2300 mağazaya sahip olan ve Domuz eti ürünlerini de satan mağaza zinciri yapmaktadır. Türkiye 15 Temmuz olaylarını bir daha yaşamamak için, raf bedeli şartı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin başarısı için en büyük engel olduğunun bilincinde olmamız gerekir.

2021-17 Eylül Cuma namazı Hutbesinde, Mü’minler fahiş fiyatlarla insanı mağdur etmez! Hutbe, özellikle raf bedeli uğruna Fransa sermayesine açıkça destek veren mağazalar zincirlerine de önemli bir uyarıdır. Raf bedeli şartı ve Fransa demek; her türlü ahlaksızlıkların oluşması ve insanların işsiz kalarak suç ve günah işlemesine sebep olmak demektir.

Raf bedeli ve Fransa sermayesine ilgi göstererek destek vermek, Büyük Türk Milletini mağdur etmenin ta kendisidir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Hükümetine zulüm etmenin ta kendisi değil midir?

Allah aşkına! Bursa, Burdur ve Aydın’dan Trabzon, Erzurum, Van, Elazığ, Şanlıurfa’ya su ve süt ürünleri gider mi? Ekonomik, trafik kazaları, hava kirliliği ve ürünlerin uzun mesafede sallanarak suyun birleşimindeki bazı etken maddeler, pet şişeyi kısmen çözüyor ve su kabı güneş görüyorsa daha da tehlikelidir. Onun içindir ki, vatandaşlar tarafından içilen suyun hangi ülkenin sermayesi olduğunu internette inceleyerek kullanılması daha faydalı olur. Ayrıca su kaynağının nerede olduğu en az 30 karekter de yazılması gerekiyor ki, tüketici içtiği suyun kaynağı nerede olduğunu öğrensin.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, başarılı olmak istiyorsa o zaman, vatansever yerel üreticilere destek vererek, acilen raf bedeli şartına bir çözüm getirmelidir ki, Hükümet kısmen de olsa rahat bir nefes alsın.

 

 

SAMİMİYET

 

 

Toplumda, zulme yol açan gayr-i meşru kazanç şekillerinden biri de rüşvettir. Rüşvet, tabir olarak, karşılığında bir bedel bir hizmet verilmeyerek alınan maddi ve manevi menfaat demektir. Rüşvet alan da, veren de göz yuman da dinen kötülenmeğe ve ayıplanmağa müstahaktır. Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde: ”Kötü kişiyi anmaz, kötülüğünü söylemezseniz halk nereden bilecek onu? Kötü kişiyi kötülüğüyle anın da halk, ondan çekinsin.” buyuruyor. Zaten yapılması gereken bir işin, menfaat karşılığı yapılması veya işin ehli olmayan kişileri, menfaatler müşterektir zihniyetiyle layık olmadıkları makam ve mevkilere getirilmesi de rüşvettir.

 

 

Sevgili okuyucular!

İslam dini emanetlerin ehline verilmesini emretmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde: ”İş (görev), layık olmayana verildiğinde kıyameti bekleyin.” buyurmuşlardır. İslam, hak ve adalet mefhumu ile bağdaşmayan bir içtimai felaket olan rüşveti, kesin olarak yasaklamış, bu çeşit kazançları haram saymıştır. ”Yolsuzluk yapanın Allah belasını versin” bu özdeyişe, ”Yolsuzluk yapana göz yumanın da Allah belasını versin” cümlesini ini eklersek, daha doğru olur.

Cümle vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Mareşal Fevzi Çakmak’ı, Rahmetle, Gazileri şükranla anar. Cenab-ı Allah, Türk İslam dünyasını, bir an önce COVİD-19 salgınından kurtarsın. Hastalara şifa, versin.

 

 

Kaynakça:

Diyanet İşleri Başkanlığı yayın No: 207 yıl: 1981

Hz. Muhammed ve Hadisleri Yazan: Abdulbaki Gölpınarlı Kasım 1974

İçlü Elmalı Hamdi Yazır

Kur’an-ı Kerim ve Yüce meali

Yazar: Arif Pamuk Kasım 2014

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun