İzmir Belediye Başkanı Soyer, “İcraatlarımızın sekteye uğratılmasını kabul etmiyoruz” dedi. Soyer, bekletilen imzalar nedeniyle ortaya çıkan kamu zararlarının hesabının sorulmasını istedi.

 

 

Cumhuriyet’ten Mehmet İnmez’in haberine göre İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, iktidar tarafından onay verilmeyen, engellenen projeleri sıraladı, “Hizmetin nasıl olup da bu kadar siyasete alet edilebildiği bir noktaya geldik” tepkisini gösterdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin önceki günkü toplantısında 2023 bütçesi görüşüldü. 25 milyon 900 milyon TL’li bütçenin onaylandığı toplantıda konuşan Tunç Soyer, “İzmir bizim için bir kavga konusu değildir. Çözüm meydanıdır. İzmir’in refahını büyütmek ve bu refahın adil paylaşımını sağlamak istiyoruz” dedi. Soyer, proje, kredi ve tahsis talepleri konusunda çıkarılan engelleri de açıkladı.

 

 

SAVCILARA ÇAĞRI YAPTI

 
Verilmeyen onaylar ve bekletilen imzalar nedeniyle ortaya çıkan kamu zararlarının incelenmesi ve sorumlulardan hesap sorulmasını isteyen Soyer, şunları söyledi: “100. yılını geride bırakan Cumhuriyetin savcılarını ve hâkimleri göreve davet ediyorum. İzmirlilerin hakkı olan çok sayıda icraatımızın sekteye uğratılmasını asla kabul etmiyoruz. Çünkü atmadığınız, beklettiğiniz her imza ya bir kamu zararı ya da kamuya zarar üretmektedir. Veyahut her ikisine birden neden olmaktadır. Vatandaşın aleyhine siyaset yapamazsınız. Şunu lütfen unutmayın. İzmir düşman toprağı değildir. İzmirliye bunlar reva görülemez. İzmir, bu ülkenin 81 ilinden biridir. Ayrılmaz bir parçasıdır.”

 

 

“CEZALANDIRIYORLAR”

 
Deprem vergisinin İzmirli depremzedelere hiçbir faydası olmadığını söyleyen Özkan, “Biz bu vergiyi halen ödüyoruz. Cumhurbaşkanımıza bir kez daha seslenmek istiyoruz: Bizler kentsel dönüşümcü değil depremzedeyiz” açıklamasını yaptı.

Düzce’nin “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmesi kararını desteklediklerini belirten CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ise “Düzce’nin afet bölgesi ilan edilmesi ne kadar doğruysa 117 canımızı kaybettiğimiz, binlerce hemşerimizin evsiz kaldığı deprem sonrası İzmir’in afet bölgesi ilan edilmemesi de bir o kadar yanlıştır. Düzce’yi bir haftada afet bölgesi ilan edenler, İzmir’i ve İzmirli depremzedeleri iki yıldır öksüz bıraktı. Depremi siyasete alet ettiler. Zaten canı yanmış deprem mağdurlarını konu sırf İzmir olduğu için bir kez daha cezalandırmış oldu” dedi.

 

 

DEVAM EDEN ENGELLEMELER

 
– 100 elektrikli otobüs için 421 milyon TL’lik kredinin onayına yedi aydır yanıt verilmiyor.

– Deniz ulaşımında kullanılan iskelelerin belediyeye devrine ilişkin talep sekiz yıldır bekletiliyor.

– Bostanlı Balıkçı Barınağı’nın belediyeye tahsisine ilişkin talep reddedildi.

– Tarihi Elektrik Fabrikası’nın üzerinde bulunduğu taşınmazın özelleştirilme ihalesi yenilenmedi. Kültür mirası çürüyor.

– Binaların enkaz atıklarını geri dönüştürmek için kurulacak tesise onay verilmedi.

 

 

KAMUYA ZARAR VEREN DURUMLAR

 
– İlçelerin ulaşım sorununa çözüm üretecek projelere vize verilmedi.

– İzmirli depremzedeler için elde edilen düşük faizli konut kredisinin çok büyük kısmı, İzmir’e değil, Türkiye’nin başka illerine kaydırıldı.

– Mezarlık yeri için arazi tahsis talebi beş yıldır bekliyor.

– Katı atık tesisine iki yıldır, şantiye ise üç yıldır onay verilmedi.

– Çiğli Tramvayı yapımı kapsamında, Mavişehir Uzatma Hattı başvurusu çözümsüz kaldı.

 

 

“EVLERİN PARASINI İSTEDİLER”

 
Evleri yıkılan İzmirlilerin devletten destek görmediğini söyleyen CHP Milletvekili Atila Sertel, iktidara şu sözlerle tepki gösterdi: “Afet bölgesi demek, bölgede yaşayan bütün insanların birçok haktan yararlanması anlamına geliyor. Mesela vergiden muaf tutulur, kentsel dönüşüm yapılır. Hafif hasarlılara da kredi verilir. Bunların hiçbiri yapılmadı. Evi yıkılan biri devletten destek istese alamıyor. Bankadan normal kredi alabiliyor. ‘‘TOKİ evleri yaptık’ diyorlar, para ile yaptılar, üstelik ne kadar ödeyecekleri de belli değil. İzmirli depremzedeler desteklenmemiştir.”