Tayyip Erdoğan’ın sürekli olarak aklının önünde tuttuğu iflah ve ıslah olmaz “Kitlelere egemen olma ve iktidar” hırsı, Batılı güçler ile okyanus ötesi ABD süper gücü için Türkiye’yi emperyalist emeller uğruna parçalama, sömürme yolunda çok önemli bir siyasal figürdü.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Bilhassa okyanus ötesinin Tayyip Erdoğanı BOP planı çerçevesinde ve yukarıda değindiğim gibi Türkiye’yi parçalama ile mal varlığını sömürmek için kullanma yolunda çok önemli fırsatlar sağlıyordu.

Bu fırsatlardan birisi ve en önemlisi yine yukarıda değindiğim gibi Tayyip Erdoğan’ın doymak bilmez ve hastalık derecesindeki iktidar olmaz hırsı ve ABD’nin bunu çok iyi teşhis etmiş olmasıdır ki, zaten kendisinin belediye başkanlığı döneminde CIA’nın önemli adamlarıyla görüşmüş olmasından bunu iyi biliyoruz.

Bu fırsatlardan ikincisi Tayyip Erdoğan’ın din eğitimi veren bir okulda okumasıdır ki, bu durum dinsel emirleri  ister yaşasın isterse yaşamasın Türk halkının yüksek dini bağlılıklarından dolayı kendisine güven duymasıdır.

Daha önceki siyasal yaşamına dinsel paradigmalara bağlı bir partide (Milli Selamet Partisi, Refah Partisi) başlamış olması onun iyi bir dindar olarak güven duyulmasına ek katkılar sağlıyordu.

Refah Partisi’nin kapatılması, güya şiir okuduğu için(Aslında halkı birbirine karşı kin ve nefrete sevk ettiği için;tıpkı bugün yaptığı gibi) siyasetten men edilip belediye başkanlığının elinden alınarak hapse konulması ona mağduriyet ve mazlumiyet algısı sağlayarak ABD’nin ve Batı’nın emelleri doğrultusunda uşaklık görevini yaptıktan sonra deliğe süpüreceği zamana kadar Tayyip Erdoğan onlar için muhteşem üstü muhteşem bir işbirlikçi elemandı.

Bugün gelinen noktada ABD içinde tehlikeli olduğu belli olan “Ilımlı İslam Projesi”  Erdoğan’ın bu olumsuzlukları nedeniyle yine ABD tarafından ortaya konulmuştu.
Tayyip Erdoğan için tabii ki, iktidara taşınmasında daha birçok neden var ama bunlara yazının uzamaması için değinmiyorum.

Şimdi bu durumda kendimize şu soruyu sormak zorundayız.

Bilhassa ABD’nin has uşağı Erdoğan’ın bu süper güç için görevi tamamlanmış mıdır?

Elcevap, evet geldiğimiz bu kaos ortamında uşaklık ve işbirlikçilik görevinin bittiğini anlıyoruz ki, gerek ABD gerekse Batılı diğer ülkeler Erdoğan’a karşı çuvallarında gizledikleri mızrakları hiçbir diplomatik kayırmaya gerek duymadan çıkarıp göstermeye başlamışlardır.

Bir defa ABD, Erdoğan yüzünden Türkiye’de Amerikan karşıtlığının çok yükseldiğini biliyor ve buna daha fazla dayanamayacağını göstererek gerek Başkan Obama gerekse Dışişleri Bakanı ve alta doğru bütün yöneticiler kendisini üst perdeden uyaran söylemlerini yaparak Türk Milleti’ne onun çok yakında gidişinin mesajını müjdelercesine veriyorlar.

Tüm Avrupa ülkeleri yetkilileri Tayyip Erdoğan için “Gezi Parkı” olayları için hatalarını düzeltmediği sürece kendisiyle doğrudan görüşmeyeceklerini söylüyorlar ki;Alman, Hollanda ve Avusturya basınını okuduğunuzda bunu çok açık bir şekilde göreceksiniz.

Ayrıca Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Avrupa Parlamentosu’nda konuşurken tüm parlamenterlerin ayağa kalkarak “Durma Eylemi” yapmaları Tayyip Erdoğan’ın deliğe süpürülüşünün girizgahıdır ve çok nettir.

Kasımpaşa kabadayısı bir zamanlar kendisini Avrupa Birliği fatihi ilan ettirirken işine gelmeyince onun organı plan Avrupa Parlamentosu’na kafa tutan sensin ha.

Cahil cesur olur; ne diyelim.

Erdoğan cahil ve kifayetsiz muhteris olarak bir diktatördür; bunda hiç şüphe yoktur.

Ama,  ABD’nin istisnasız bir şekilde yaptığı gibi her zaman kullanıp selpak mendili gibi attığı çok diktatör gelip geçti dünyadan.

Bu diktatörlerin hepsinin de sonu felaketle bitti, Tayyip Erdoğan’ında sonu bunlarda farklı olmayacak.

Filipinler Devlet Başkanı Marcos  ve ailesi, İran Şahı Pehlevi ve ailesi, Irak Devlet Başkanı Saddam ve ailesi, Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin bin Ali ve ailesi, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve ailesi, Şili Devlet Başkanı Pinoşe ve ailesi vs,  birçok uşak ve işbirlikçi yöneticiyi kullandıktan sonra akibetleri  felaketle noktalandıran hep ABD’idi.

Tayyip Erdoğan BOP Eşbaşkanlığı görevine uygun olarak başbakanlığa Türk düşmalığı ile başladı, tamamen durmuş olan PKK terörünün üzerine tonlarca benzin dökerek kanlı terörü ve bölücü Kürtçülüğü tekrar azdırarak Türk Milleti’ninde geri dönüşü olmayan nefretini kazandı..

Geldiğimiz nokta itibariyle bir taraftan Amerikan uşak ve işbirlikçiliği bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni parçalama ve Türk düşmanlığı cürümleri ile siyasal sicili bozulmuş olan Tayyip Erdoğan Türkiye’ de Amerikan düşmanlığını had safhaya yükselterek ABD tarafından çok yakında deliğe süpürülmek üzere üstü çok koyu ve kalın çizgi ile çizilmiştir.

Tayyip Erdoğan’ın şu anda elinde tuttuğu yönetim değneğinin iki ucu da pistir ve kendisi deve kuşu örneğinde olduğu gibi kafasını kuma gömmüştür ki, bu kendisi için tam bir felakettir.

Tayyip Erdoğan şimdilerde iç dünyasında başına emperyal güçlerce getirilecek sürpriz olayların korkusu nedeniyle tiril tiril titremekte ve cehennemi bir hayat yaşamaktadır ki, aklı başında hiçbir insan onun yerinde olmak istememektedir.

Tayyip Erdoğan, hırsları, aşırı bilgisizliği, akli melekelerinin yetersiz oluşu nedeniyle kaba kuvvet ve korkutma yoluyla kitleleri sindirerek her istediğini yapabileceği sanrısına kapılmış ve 11 yıllık iktidarı döneminde demokrasi ile özgürlükleri tamamen askıya aldığı gibi insanların ta yatak odalarına kadar girerek dinleme yolu ile onları salise salise takip ettirmiştir ve şu anda da son çırpınışlarını yaptığı için aynı faşist ve despot uygulamalara firavunca devam etmektedir.

Tayyip Erdoğan demokrasiyi tamamen rafa kaldırarak Ortadoğu Arap paradigmasına dayalı kökeni Emevi sahte müslümanlığı olan adı cumhuriyet ama despot krallık rejimlerini Türkiye’ye getirmek istemiş fakat kökü Türk Milleti’nin ebedi lideri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük dehasına dayanan Cumhuriyet’in sağlam kültürel genleri  ve bu genlere dayalı yetişmiş on milyonlarca genç, orta ve yaşlı nesil tarafından önlenmiştir.

Tayyip Erdoğan Devlet yönetimini Kasımpaşa sokaklarında kabadayılık yapma raconu sanmıştır.

Tayyip Erdoğan Devlet yönetimini tüm simitçilerin “Simitçi başı” benim çağrışımı yaparak dünya siyaset tarihinin en cahil tavrını sergilemiştir ki, önemli ders örneği olarak üniversitelerin siyasal bilimler bölümlerinde okutulmalıdır.

Tayyip Erdoğan’ın hukuk ve Türk Yargısı önündeki acı akibeti adım adım yaklaşmaktadır ki, bunu ekonomimizin hızla geriye doğru gidişinden Türkiye’deki 11 yıldır uyuşturmuş bir vaziyette bizi ısıtan sıcak paranın yurt dışına kaçışından da çok rahatlıkla anlamaktayız.

ABD ve Batı’daki “Küresel Güçler” Türkiye’deki  gerçek değeri (Çünkü ölmüş eşek fiatına emperyal efendilerine satmışlardır, iktidarlarını devam ettirme uğruna) 500 milyar dolar olan Türk Milleti’nin mal marlığını almışlardır; artık işleri bitmiştir ve sıcak para koşarcasına kaçıyor.

Kısaca yorgan gitti, kavga bitti örneğinde olduğu gibi ABD uşağı ve işbirlikçisi, beyni Arap safsata ve masallarıyla dolu Tayyip Erdoğan bizzat onlar tarafından bitiş çizgisine yaklaşmadan yere yıkılmak üzeredir.

Yüce Divan.

Çok cetin hesap.

Ve Türk Yargısı’nın vereceği acı bir son.

Uşaklığını ve işbirliğini yaptığı ABD ve Batı’da bu acı sona bir yerleri ile sürekli gülecekler.

---

Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!