'Tavşan ODTÜ'ye küsmüş'

'Tavşan ODTÜ'ye küsmüş'
28 Aralık 2012 16:16

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, üniversitelerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın malı olmadığını ifade ederek, gençlerin ne söyleyeceğini Başbakan’ın karar veremeyeceğini belirterek, “Geçmişten acılı bazı rektörler ODTÜ’ye kızmış, Başbakan’ın ‘kınayın’ fetvasına da uyarak ODTÜ’yü kınamışlar ama neticede tavşan ODTÜ’ye küsmüş, ODTÜ’nün haberi olmamış” dedi.

 

 

Yazılı bir açıklama yapan Tarhan, “Türkiye’nin gururu bir üniversiteyi mahkum
etmeye çalışanların düştüğü durum kısaca bu olmuş, bu yolla kimsenin bilmediği
üniversitelerinin adlarını duyurma fırsatı bulmuşlardır”
diyerek, başarılı
üniversiteler sıralamasına giremeyenlerin bu sayede ”ODTÜ’yü en şiddetli
kınayanlar listesine de, göze de girmeyi başardıklarını”
ifade ederek şöyle
devam etti:

 

 

 

 

“Demokratik hiçbir tepkinin şiddete dönüşmemesi ve bunu
arzulayanların tuzağına da düşülmemesi son derece önemlidir. Ancak Başbakan’ın
taş, sopa edebiyatı da kabak tadı vermiştir. HES’lere hayır diyenlerin,
Cumhuriyet Bayramı’nda elinde bayrak bayram kutlayan yaşlıların, öğretmenlerin,
memurların elinde taş, sopa mı vardı? Hopa’da ölen, Ankara’da kaburgaları
kırılan, Tortum’da yaşmaklarından sürüklenen, ODTÜ’de ölüm tehlikesi geçirenler
taşlı sopalı terörist; üniversiteye TOMA’lar, koruma ordusuyla girip,
kışkırtanlar masum muydu? Dün de ODTÜ ayaktaydı ancak kışkırtma olmayınca
olaysız tepki neymiş gösterdi işte dünya aleme. Başbakan ayağını denk alsın. O
istedi diye de biz haksızlığa uğrayanın, özgürlük talebinde bulunanın yanında
olmaktan vazgeçecek değiliz. O istedi diye Türk uydularını takdir, ABD’nin
uydularını ise tekdir etmekten vazgeçecek değiliz.

 

 

 

 

Uyarıyoruz: üniversiteler
Başbakan’ın malı değildir. Gençlerin ne düşünüp ne söyleyeceğine Başbakan karar
veremez. Başbakan, elini üniversiteden çeksin. Gerginlikten beslenmekten
vazgeçsin. Eğer, bunu yapamayacaksa, çocuklara ‘asarsın, kesersin’ öğüdü ile
meşhur Başbakan, o zaman o elini korkak alıştırmasın. İtiraz etmeyenlere
yandaşlık bildirileri yazdırmaya devam ederken, itiraz eden üniversiteleri ise,
yaktırıp, yıktırıp yerine medreseler kurdursun. İçine kindar genç sivillerini
yerleştiriversin olsun bitsin. Olmadı, ‘yazıklar olsun’ haykırışı ile zaten
göreve hazırlanan vazifeşinas gazetecilerine ‘işte o öğrenciler, işte o hocalar’
başlığı attırıversin.

 

 

 

Çok başbakanlar geldi geçti bu ülkeden, fanidir onlar
da. Ancak, hiçbirinin öfkeden çatlayan sesi vicdanının sesini bu denli
bastırmamıştı. Hiçbiri nefreti 3 bin 600 koruma ve ileri demokrasi gazı ile
organize hale getirmeyi bu denli başaramamıştı. Hiçbiri hizmet kalitesini gazla
ölçmemişti. Hiçbiri kindarlık şiarıyla ülkeyi kamplaştırmada hizmet erbabı ile
birlikte hizmette bu kadar sınır tanımamıştı. Eseri ile övünebilir.”