Suriyeli mülteciler ekonomiye yük, suça kaynak olacaktır

Suriyeli mülteciler ekonomiye yük, suça kaynak olacaktır
20 Nisan 2016 11:17

2011 yılı Arap coğrafyasındaki baharın kışa çevrildiği yıl oldu. 15 Mart 2011’de Suriye’de başlayan gösteriler daha sonra ülke genelinde silahlı isyana dönüşmesiyle Suriye iç savaşı başladı. O günden bu yana 4.5 milyon Suriye’li iç savaştan kaçarak komşu ülkelere sığındılar.

 

 

 

 

 

Yunus BÜLBÜL H&H YORUM

 

Ülkelere sığındı deme yerine Türkiye’ye sığındı desek yerinde olur. Diğer ülkelere sığınan Suriye’li sayısı 1.500.000 civarında iken Türkiye’ye sığınanların sayısı 3.milyona yaklaştı.

 

 

Sığınmalar öyle garip hal aldı ki örneğin Reyhan’lının nüfusu 90.000’dir. Reyhanlı’daki Suriye’li sayısı 95.000’dir.Yine Kilis2in nufusu 108.000 iken Suriye’li sayısı 110.000’nin üzerindedir. Bırakın sınır boylarındaki İlleri, ilçeleri Türkiye’nin ortasındaki Konya’nın Şükran ve Sahip Ata mahalleleri tamamen Suriye’lilere terk edilmiş gibi. Bu sebeple eski isimleri ile değil Suriyeliler mahallesi olarak, Sırçalı Medrese caddesinin adı Suriyeliler caddesi olarak bilinip söyleniyor.

 

 

Cumhuriyetin kurulduğu 1923 ten bu güne kadar mübadeleler dahil Türkiye’ye sığınan göçmen sayısı 2 milyondur. Bir kaç yıl içinde 3.milyon Suriye’linin ülkeye gelmesi çok ama çok ciddi sorundur.Bu kadar yüksek rakamdaki Suriye’linin Ülkemizin ekonomisini ve hatta Türkiye’nin sosyal yapısının dengelerini bozma ihtimalinin çok yüksektir.

 

Hacettepe üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre,ekonomik durumu iyi eğitim durumu yüksek Suriye’liler Türkiye yerine batı Avrupa ülkelerini tercih ediyor. Türkiye’de kalan 3.milyon Suriye’linin ancak 35.000 civarında eğitimlisi var.Oranlama yapıldığında bu sayının çok düşük olduğu açıktır.Mesleki yönden de öyle.Meslek sahibi olanların oranı da yine aynı şekilde az.

 

Yine aynı araştırma sonucuna göre,Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 60’şından fazlası, yani en az 1 milyon 800 bini 18 yaş altındaki çocuk ve gençlerden oluşuyor. 0-4 yaş grubundaki çocuk sayısı 500 bin civarında. Bunların içinde Türkiye’de doğanların sayısı 200 binin üzerinde. Geçen aylarda gazetelerde yer almıştı batı ilimiz olan İzmir’de bile bir ayda doğan Suriyeli çocuk sayısı 250. Çok doğurgan olma özelliği taşıyan Suriye’liler bunca yoksulluğa sıkıntıya aldırış etmeden Türkiye’ye geldikten sonra doğurdukları çocuk sayısı 160.0002ni aşmış durumda.

 

Suç ve suçluyu doğuran etkilerin başında gelen etmen eğitimsizlik ve cehalettir. Aynı araştırma da “1.800.000 18 yaş altındaki çocuk ve gencin içinde 600 binin üzerinde okul çağında çocuk bulunmaktadır ve bunların çok küçük bir bölümü eğitim alma imkânına sahiptir. Bazı çocuklar 4, bazıları ise 3, 2 ya da 1 yıldan beridir okula gidememektedir. Bunun yaratacağı olası sorunları tahmin etmek zor değildir” tespiti yapılıyor.

 

Tahmin zor değil işte bu korkunç sayı içinden bir çok suçun faili yarın karşımıza çıkması çok ama çok olasıdır.

 

AKP iktidarının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkemize yaptığı en büyük kötülüklerinden biri, Suriye iç savaşında taraf olunması, sonrasında Türkiye’nin Suriye göçmeleri için tek yön olmasına sebep olmalarıdır. Aklı başında hiçbir iktidar bu kadar yüksek sayıdaki sığınmacıyı “insani neden” savunması ile ülkeye almaz.Hele hele AB’nin üç miyar EURO rüşveti karşılığı daha fazla sığınmacı alınması gelenlerin Türkiye’de tutulması teklifine evet denmesi kabul edilebilir değil. Afganistan iç savaşından kaçan milyonlarca sığınmacının Pakistan’a sığınmasının yarattığı sorunlar Pakistan için çözümsüz bir hal almıştır.Aynı olay bizim içinde geçerli olacaktır.
Siz geçin,Tayip Erdoğan’nın, Ahmet Davutoğlu’nun ve Klonlanmış yandaş medyanın “Suriye’liler bizim misafirimizdir baş tacımızdır” türü laflara. Halk Suriye’li göçmenlerle uyum içinde değil istenmiyorlar,hakir görülüyorlar,itekleniyor öteleniyorlar.Ekonomik sıkıntının yapılan zamların nedenleri arasında Suriye’li sığınmacılara yapılan milyarlarca dolar harcamaların sebep olduğunu düşünüyor.

 

Sınırdan sığınmacı olarak giren Türkiye vatandaşı olmayan Suriye’linin başka bir ülkeye gitmek isteği,Edirne ve İstanbul’da olduğu gibi polis ve jandarma zoruyla engellenerek mani olunması anlaşılır gibi değil. Zorla Türkiye’de tutulmak istenen Suriye’li bu kez denizden kaçak olarak Avrupa’ya geçmeye çalışırken Ege’de çol/çocuk boğulup ölüyor. Bu şekilde boğulup ölen her sığınmacının ölümünden kara sınırlarımızı açıp Suriye’lilerin geçişine izin vermeyen AKP iktidarı bizzat sorumludur.

 

Aklı başında hiçbir iktidar bu kadar yüksek sayıdaki sığınmacıyı “insani neden” savunması ile ülkeye almaz,almamalıda. Afganistan iç savaşından kaçan milyonlarca sığınmacının Pakistan’a sığınmasının yarattığı sorunlar Pakistan için çözümsüz bir hal almıştır. Aynı olay bizim içinde geçerli olacaktır.

 

Suriye’li sığınmacılar sosyal dokuya zarar vermekle kalmayacak aynı zamanda suçlu yaratacaktır.Üretime katkı yapmadan tükettikleri için de ekonomiye sürekli yük olup, bozuk olan ekonominin daha da bozulma sebeplerinden biri olmaya devam edecektir.

 

 

 

Yunus BÜLBÜL Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Partilerde ideoloji çöktü
Milli Eğitim Bakanı’nın sivil toplum kuruluşları olarak gösterdiği tarikat ve cemaatler
Salim Çoruk Mamak Belediye Başkan aday adayı oldu