Sultanbeyli’den Hıdır’ın Rüyası…

Sultanbeyli’den Hıdır’ın Rüyası…
23 Eylül 2011 16:52


Sultanbeyli’den Hıdır’ın rüyası;

 

   Rüyamda televizyon dizisi yönetmenliği yapıyorum…

 

   Dizi hem bizde,hem de Arap aleminde çok sevilen bir dizi…Kadro geniş,senaryo zengin…

 

   O gün önce tecavüz sahnesi çekeceğiz…Gerçi Beren:

 

   -Ya hocam sabah sabah tecavüz mü çekilir,daha kahvaltı bile yapmadık,diyor ama ben “Tecavüzün saati olmaz kızım” diyerek itirazı göğüslüyorum,hemen çekime geçiyoruz…

 

   İlk sahne Emirgan çay bahçesinde…Masaların birinde Kıvanç,birinde Beren oturmuş,karşılıklı kesişiyorlar…

 

   Talimat veriyorum:

 

   -Kıvanç,tişörtünü hafifçe yukarı kaldır,karın kaslarını göster koçum…Beren,sen de bardaktan bir yudum alıyor,kasları görünce gözlerin faltaşı gibi açılmış vaziyette,çayı dışarı püskürtüyorsun,tamam mı?

 

   Tecrübeli oyuncular tabii,dediklerimi kusursuz bir şekilde uyguluyorlar,ikinci sahneye geçiyoruz…

 

   -Emre,Kıvanç’la Beren kesişirken aralarına gir,”Çayları tazeleyelim mi abiler ablalar” diye sor…Beren “Lütfen” desin,bardağı önüne koy…Sonra Kıvanç’ın kulağına eğilip “Tamam abi,zokayı yuttu…İlaçlı bardağı verdim” de…Hadi bakalım…

 

   Bu sahne de başarıyla tamamlanıyor…

 

   Üçüncü sahneye geçtiğimizde sete aniden kara çarşaflı bir grup Arap kadını giriyor…Biri:

 

   -Aaa biz bu diziyi çok seviyoruz,diyor,”Müsaade ederseniz ekipten imza alabilir miyiz?”

 

   -Şimdi olmaz,yallah yallah,diyorum…Hatunlar üzgün bir şekilde gidiyor…

 

   Devam ediyoruz:

 

   -Beren,sen masada sızıyorsun kızım…Kıvanç yavaş yavaş yerinden kalkıyor,mendille gözlerini bağlayıp arabanın arka koltuğuna atıyor…Okey mi…

 

   Bu da tamam…Pılıyı pırtıyı topluyor,Belgrad Ormanları’ndaki ilk sahneyi çekmeye gidiyoruz…

 

   Kıvanç,Beren’i arabadan çıkarıyor,kuytu bir köşede hafifçe yere bırakıyor…Tam pantolonunu indirecekken…Aaa,o da ne!Ağaçların arasından ayı gibi bir adam çıkıp “Ne o hemşo,sana yaz da bize piyaz mı” diyerek çekimin içine ediyor..Ekipteki teknik elemanlar derhal adama müdahalede bulunuyorlar ama dedim ya,herif ayı gibi,hepsini tek tek pataklıyor…Son çare olarak Kıvanç’a “Karın kaslarını göster oğlum karın kaslarını” diye bağırırken uyandım dinine yanayım

 

   Tüh ya….

 

   YORUMU:Gerek bizde gerekse Arap ülkelerinde ilgiyle izlenen televizyon dizilerinin rüyana girmesi son derece normal Hıdır…İlginç olan ise bu tür dizilerin örf ve geleneklerine bağlı mutaasıp insanlar tarafından da yakından takip edilmesi…O dizilerdeki yaşama imrendiklerinden mi yoksa kendi hallerine şükrettiklerinden midir nedir,Allah bilir…


Yazarın Son Yazıları:
Rize’den Nuri’nin rüyası
Rüyaların İçinden Keçiören’den Hidayet’in rüyası;
Ankara’dan Ruhi’nin rüyası