Süleyman Özışık kendisini ‘yol ortasında çıkan bir çatışma sonucu seken kurşunun isabet ettiği alakasız adam gibi’ hissediyor

Süleyman Özışık kendisini ‘yol ortasında çıkan bir çatışma sonucu seken kurşunun isabet ettiği alakasız adam gibi’ hissediyor
21 Mayıs 2021 09:33

İnternet Haber’in kurucusu Hadi Özışık’ın, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’le yaptığı görüntülü görüşme sırasında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile aralarında aracılık yapanın kardeşi olduğunu söylediği Süleyman Özışık, Türkiye gazetesindeki köşesine “Aklanıncaya kadar ara…” başlıklı bir yazıyla veda etti.

 

 

“Şu an yaşadıklarımın nasıl bir şeye benzediğini size şöyle anlatabilirim… Yol ortasında çıkan bir çatışma sonucu seken kurşunun isabet ettiği alakasız adam gibi hissediyorum” diyen Süleyman Özışık, “Tamamen gazetecilik refleksiyle bir yıl araştırdığım ve araştırdığımı da devlet kademesine bilgi alma amacıyla bildirdiğim DHKP-C ve FETÖ konulu iki dosyanın sonuçlarının taa buraya uzayacağı aklımın ucundan bile geçmedi. Sadece şunun bilinmesini istiyorum. Gazeteci olarak haber konusu olan herkesle konuştum, bugün olsa yine konuşurum. Ama konuştuğum hiç kimse ile ‘ticari, istihbari ve gayri hukuki veya gayrı ahlaki’ bir ilişkim olmadı. Buna Allah’ım şahittir!..” ifadelerini kullandı.

“Hınç, nefret ve garez duyguları ile saldıranların ne dediği umurumda değil. Ama bugüne kadar bana inanan, güvenen ve söylediğim söze itibar eden herkesin şunu bilmesini istiyorum. Ben sizin başınızı yere eğeceğiniz hiçbir şey yapmadım. Sizi utandıracak, ‘Sen de mi’ dedirtecek hiçbir işin içinde olmadım” diyen Süleyman Özışık, yazısının devamında şunları kaydetti:

 

 

“Üzerimde oluşan böyle bir şaibe varken köşe yazarlığına devam etmeyi onurum kabul etmiyor”
“İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun yaşanan diyaloglarda adım geçtiği için hakkımda yaptığı bir suç duyurusu var. Üzerimde oluşan böyle bir şaibe varken köşe yazarlığına devam etmeyi onurum kabul etmiyor. Bu nedenle; bana inanmalarına, arkamda durmalarına ve ‘Yazılarına devam et’ demelerine rağmen gazetem ‘Türkiye’nin yönetiminden müsaade istedim.

 

“Ben, hayatım boyunca kimseye kumpas kurmadım, kimseye ihanet etmedim”
Biliyorum… Düştüğüm yer, Yusuf’un kuyusudur. Ama Allah’ın izniyle ben bu kuyudan çıkarım. Daha önce de size söylemiştim. Ben yenilgiye inanan birisi değilim. Her düşüşün bir sınav olduğuna iman etmiş biriyim. Ben bu sınavı atlatırım. Çünkü ben, hayatım boyunca kimseye kumpas kurmadım, kimseye ihanet etmedim. Düşen kim varsa ona ‘kardeş’ eli uzattım. İnandığım Allah davası için ve o davaya hizmet edenler için elimden geldiğince mücadele ettim. Sözün özü… Adalet huzurunda ve sizin vicdanınızda aklanıncaya kadar kâğıdı kalemi bırakma kararı aldım.

Hakkınızı helal edin.”