Sorunlarımızdan kurtulmak için iki büyük seferberlik lazım

Sorunlarımızdan kurtulmak için iki büyük seferberlik lazım
4 Ağustos 2013 17:14

Osmanlı’nın devrimci ve en yenilikçi padişahı ki bu özellikleri yüzünden devrin katmerli yobazları kendisine “Gavur Padişah”lakabı takmışlardır; 2.Mahmud azgınlaşan ve her köşe başında rastladıkları adamları dövüp haraç alan”Yeniçeriler”i, kışlalarını top ateşine tutarak ortadan kaldırma girişiminden önce “Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz” ifadesini kullanmıştır.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Öyle ki kendilerine bu hukuksuz tavırları ve keyfince adam dövmeleri nedeni ile “dayı” deniyordu. Bu sözcüğün bugünkü Türkçe’de diğer anlamı yanında aynı zamanda sokak jargonunda “kabadayı” anlamında kullanılmasının nedeni budur.

Yukarıdaki bilgiyi hangi nedenle verdim?

Türkiye’de her sokak ortasında hukuksuz bir şekilde ve keyfince kadın erkek demeden bir kısım şımartılmış ve ödüllendirilmiş “dayılar” tarafından canlarının istedikleri tarzda, keyiflerince insanlar dövülüp, öldürülüp; çeşitli yollarla sakat bırakılınca bir paralellik kurmak istedi beynim ve bu yolla bilge ve aydın okuyucuma bir mesaj ulaştırmak istedim.

Yukarıda verdiğim dolaylı bağlantılı bilgilerden sonra doğrudan yazımızın konusunu işlemeğe başlayalım.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugün artık PKK terör örgütü ve onların istekleri doğrultusunda fifti fifti ortağı olan Recep tarafından bırakın bölünmeyi artık yıkılma, yok olma aşamasına getirilmiştir.

Bu nedenle milletçe ya son bir hamle ile yıkılmaktan kurtulacağız ya da tarihin karanlık dehlizine gömülüp gideceğiz.

İşte bunun için iki büyük seferberlik lazım.

Bunlardan biri “demokratik seferberlik” ki biraz sonra açıklayacağım gibi en önemlisidir; diğeri PKK terörünü kökten temizlemek için “askeri seferberlik”tir.

“Demokratik seferberlik”te hedef hem demokratik eğilimlere (teamül) hem de hukuka uygun olarak Recep’in iktidardan düşürülüp, başbakanlıktan en seri şekilde uzaklaştırılmasıdır.

Çünkü çok tehlikeli ve bütün sorunlarımızın, “Türk Milleti”ni yok etme aşamasına getiren PKK terörü de dahil tek kaynağı, çıkış noktası varsa o da Recep’in ta kendisidir.

Çünkü Türk Milleti’ne karşı işlediği açıkları emperyal güçlerin elinde bulundurduğu belgeleri nedeni ile çok korkuyor ve onların her isteğine boyun eğiyor.

Geçen gün şark kurnazı Recep yine bir iftar programında attığı nutuk ile kısaca mealen “biz sosyal medya ve sokak eylemlerine göre değil milli iradeye göre hareket ederiz” diyor.

Yok ya, bu aklı sana kim öğretti?

Sen bize milli iradeyi öğretecek bilgi düzeyinde hiç değilsin.

Bak ben sana milli iradeyi hemen şimdi öğreteyim.

Bir ülkede milli iradenin olmasının birinci koşulu, o ülke insanının bilgi düzeyinin yüksek olması ve dinsel paradigmaya göre oy kullanmaması gerekir.

İkincisi adil bir seçim sisteminin olması gerekir.

Üçüncüsü insanların oylarını makarna ve kömüre satmayacak ekonomik özgürlüğün olması gerekir.

Ve daha birçok koşul.

Senin kendi çıkarlarına göre tesadüfen yönettiğin ülkemde bu koşulların hangisi var ki bana maval okuyorsun Recep.

Kusura bakma cahillik anlamında söylüyorum; koyun sürüsünün kullandığı oydan milli irade doğmaz.

Bu koşullar altında milli irade tamamen demokratik ve tamamen yasalara uygun olarak sokaklarda, parklarda, üniversite amfilerinde,spor sahalarında kültürlü, bilge insanlar tarafından oluşturulan ve makarna ile kömüre satılmayanlarca beyinleri gelişmişlerin oluşturduğu eylemlerdedir.

Recep sen kral mısın Allah’ını seversen?

Yahu Batı’da demokrasisi gelişmiş ülkelerde demokratik eylem yapanlar başbakanlarının, bakanlarının yüzlerine çürük yumurta, domates ve yaş pasta fırlatıyorlar demokrasi adına.
Sen ise polisine gaz vererek hiçbir suçu olmayan insanları hem öldürtüyor hem de sakat bırakıyorsun.

Recep, sen Türkçe deyimle “Ali kıran baş kesen misin?”

Şimdi de aşırı korkuların yüzünden futbol maçlarındaki demokratik tepkileri önlemeye çalışıyorsun.

Bu bağlamda pankart, davul gibi zımbırtıları yasaklıyorsun demokratik güç gösterisi bakımından bunların hiçbir önemi yok.

Çünkü toplu halde insan vücutlarının kitlelere gösterdiği beden diline ait gücü hiçbir enstrüman veremez.

Düşünün, futbol maçını izlerken on binlerce insanın “kollarını sıkılı yumruklarıyla doğrudan ve hızlıca, sert bir şekilde havaya kaldırırken, göğüslerini her iki taraftan yine sert bir şekilde öne doğru fırlatarak yüksek sesle hep bir ağızdan attıkları sloganlar pankartlar ile davul seslerini demokratik mesaj vermek bakımından bin defa sollayacağının” etkisini hissetmemek hiç olası değil.

Demokratik ülkelerde demokratik tepkiler sadece futbol sahalarında değil her zemin ve zamanda en doğal şekilde yapılır.

Aynı zamanda sadece büyük şehirlerde değil mesajın yaygınlaşması ve tüm kitlelerde korku duvarının yıkılması için tüm şehirlerde yapılır, demokratik yasal olarak.

Ayrıca sadece futbol sahalarında değil, voleybol,basketbol maçları ile her tür müsabakanın yapıldığı sportif etkinliklerde bile yapılır bu demokratik tepkiler, Batı demokrasilerinde.

Recep sen hangi yetki ile demokratik tepkileri yasak ediyorsun Türk Milleti’nin aydınlık beyinlerine?

Yasakların tepkileri çok daha güçlendirdiğini bilmemek ne hazin bir şeydir.

Bizim ülke olarak yukarıda da belirttiğim gibi tek bir problemimiz var; onu çözdüğümüzde her şeyi çözmüş oluyoruz.

Nedir o problem?

Recep’in başbakan oluşudur.

Bu nedenle kendisinin makarnacı-kömürcüler,cahil yığınlar tarafından Başbakan yapılması en katmerli antidemokratik bir durumdur.

Sonbahardan itibaren hukuka uygun demokratik kitle eylemleriyle Recep’i iktidardan düşürmek en büyük hedefimiz olmalıdır.

Bunun nedenlerini anlamak için benim yine“HALKIKIN HABERCİSİ İNTERNET HABER SİTESİNDE 16 Mart 2013’de yazdığım ve aşağıda linkten verilen ÇOBANI VURUN KOYUNLAR DAĞILACAKTIR’’ yazımı okumanızı lütfen istirham ediyorum.

http://www.halkinhabercisi.com/cobani-vurun-koyunlar-dagilacaktir?page=3

“Demokratik Seferberlik” bağlamında zamanı geldiğinde Recep’i çok korkutan “sosyal medya” nın başına herkes geçmelidir.

“Sosyal medya” demokratik aydınlık devrimleri doğuran “kutsal ana”dır.

İkinci bir seferberlik olarak bahsettiğim “askeri seferberlik”in olması lazım geldiğinin tek nedeni “dağ teröristleri”nin ve “kravatlı teröristler”in Recep’le anlaştıkları ihanet ölçütleri içerisinde Hükümet’e 15 Ekim’e kadar süre tanımaları ve Kürdistan’ın kurulması ile ilgili yasal düzenlemelerin bu tarihte yaşama geçirme istekleridir.

Bu düzenlemeler yapılmadığı taktirde terör eylemlerinin yeniden başlayacağı tehdididir.

İşte bu nedenle Güneydoğu’da ve yurt çapında “askeri seferberlik” uygulanarak genel bir terörist ve destekçileri temizlik harekatı yapılmalıdır.

Zaten “demokratik seferberlik” ile bu yılın sonuna kadar Recep’in hukuka uygun olarak iktidardan düşeceğini öngörüyoruz.

Recep “demokratik tepkiler”in Gezi’de bittiğini sanıyor ki çok yanılıyor.

Halbuki demokratik tepkiler “turp”nun büyüğü heybenin içinde.

Bu turp Eylül ayı ile birlikte her demokratik zeminde ve zamanda hukuka uygun olarak heybeden çıkarılır.

Bu şarkı burada bitmez, demokrasi ve hukuka uygun eylemlere devam.


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!