Siyasetçiyle aşı oldun kavgası

Siyasetçiyle aşı oldun kavgası
19 Ocak 2021 14:27

Avusturya’nın Feldkrich şehrinin belediye başkanı Wolfgang Matt hafta sonu bir yaşlı bakım evinde kendine Covid aşısı yaptırdığı için, Avusturya’da kamuoyu bombardımanı altında.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Belediye Başkanı 65 yaşında ama sırası henüz gelmemiş.

 

 

Belediye başkanının sırası gelemediği halde aşı olduğu nasıl ortaya çıkmış?

 

 

Ona aşıyı yapan Doktor Susanne Furlan bunu kamuoyuna ifşa etmiş. (bizde bir doktor böyle bir şeyi ifşa etmeyi aklından bile geçirmez tabii)

 

 

Doktor Furlan kamuoyuna yaptığı açıklamada demiş ki, “Ben belediye başkanına, onun aşı sırası henüz gelmemiş olduğu için, aşı yapmayı reddettim ama ısrar etti ve gerekçe olarak da devamlı yaşlı yurtlarına ziyarette bulunmak zorunda olduğunu ve yoğun risk altında olduğunu söyledi, ben de yapmak durumunda kaldım aşıyı”

 

 

Belediye Başkanı Matt ise, kendini şöyle savunmuş…

 

 

“Evet, aşı oldum ama kimsenin aşı hakkına tecavüz etmedim. Tüm yurt aşılanmıştı, bir doz aşı artmıştı, o artan dozu kullandım.”

 

 

Dr Furlan ise buna karşın şöyle demiş…

 

 

“Evet, bir doz aşı artmıştı ama o aşı için kapıda bekleyen yüksek risk grubundan insanlar vardı.”

 

 

Şimdi, bu olay Avusturya’da nasıl gelişir, henüz bilmiyoruz, daha çok yeni.

 

 

Ama daha önce başka bir eyalette, Kaernten eyaletinde, sırasını beklemeden aşı yaptıran bir siyasetçi için suç duyurusunda bulunulmuş.

 

 

Şimdi, tabii, esasen bu konu çok keskin köşeleri olabilecek bir konu değil.

 

 

Yani, mesela gerçekten de halkla veya görev yaptığı alandaki kurumlarla devamlı ilişki içinde olmak zorunda olan, devamlı yüzlerce insan görmek zorunda olan bir siyasetçi daha erken aşı, bence, olabilir.

 

 

Ancak bu olayı anlatırken dikkat çekmek istediğim asıl konu şu…

 

 

Kurallara aykırı bir durum görüldüğünde, bizzat aşıyı yapan hekim bile buna itiraz edip, bunu kamuoyuna açıkladığında başına bir şey gelmiyor.

 

 

Ne sürülüyor, ne işinden oluyor, ne de gözaltına alınıyor.

 

 

Bizde böyle bir şey olsa o hekimin hayatı anında kararır ve de linç edilir.

 

 

TEK EL KALKIYOR VE İNİYOR

 

 

Ha, ha, ha.

 

 

Dün akşam yine Uyanış Büyük Selçuklu’ya baktım.

 

 

Bir sahnede, bir tüccarın maden ocağına el koyulduğu bir sahnede şöyle bir replik var…

 

 

“Devlet mülke el koyar.”

 

 

Şimdi bir defa Selçuklu zamanında böyle bir cümle olmaz.

 

 

“Devlet mülke el koyar.”

 

 

Selçuklu bu tür bir devletsel yapıya ve de jargona sahip olacak bir durumda değildi.

 

 

Mülkiyet ve devlet ilişkileri bu şekilde değildi.

 

 

Bu tür bir mülkiyet jargonu da yoktu.

 

 

E, niye TRT’nin dizisinde var.

 

 

Ha, ha, ha, çünkü senaristler yazarken bugünün siyasi iktidarının jargonunu alıp, küt diziye koyuyorlar.

 

 

Bir de şöyle bir sahne vardı.

 

 

Selçuklu Meliki (hükümdarı) elini bir kaldırıyor.

 

 

Muhafızlar kılıçlarını tak yukarı kaldırıyor.

 

 

Hükümdar elini bir indiriyor, muhafızlar kılıcı tak tahtaların üzerine konmuş insan başlarının üzerine indiriyor.

 

 

Ne bir mahkeme, ne bir şey.

 

 

E, tarih ama bu senaryoları yazanların kafasında bugünden bir şeyler var asıl.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar