Şemdinli'de bombayı kim attı?

Şemdinli'de bombayı kim attı?
11 Ekim 2012 14:35

Şemdinli Davası kararı Yargıtayca onayladı.

Deniz Bilgen ÇAKIR H&H YORUM

 

Patlamayı sanıklar mı gerçekleştirdi?
 
9 Kasım 2005 günü Şemdinli'de bir kitapçı dükkanında patlama meydana geldi. Kitapçının adı Umut Kitabeviydi.  
 
Patlamadan saniyeler sonra içinde Özcan İldeniz ve Ali Kaya adlı  iki astsubayın bulunduğu otomobil bir kalabalık tarafından saldırıya uğradı. O tarihte Şemdinli'de çeşitli bombalı saldırılar oluyor ve bu saldırılar beli bir aileye ait işyerlerne yapılıyordu.  Saldırıların hiçbirinde el bombası kullanılmamıştı.  
 
Bombanın pimi
 
Patlamadan sonra olay yeri incelemesi ehil bir ekip tarafından yapıldı. Yapılan incelemede kitapçının içinde hiç cam kırığı bulunamadı.
 
Bu tip konularla ilgilenmeyenler için ufak bir açıklama yapayım. Bir camı kıracak şekilde bir nesne fırlattığınız zaman cam kırıkları kırılma yönünde dökülür. Yani kitapçının camından içeri el bombası atıldığında, patlamanın etkisiyle tüm cam kırıkları dışarı dökülse de, birkaç parça olsun cam kırığının içeride dökülmesi gerekiyordu. Ben söylemiyorum bunu bilim kuralları söylüyor.  
 
 
Kitapçıda cam kırığı bulunamadı ama el bombasının pimi bulundu. Kimileriniz 'ne var bunda' diyebilir. Çok şey var….
 
Şöyle ki; Bir el bombası pimi çekildikten yaklaşık altı saniye sonra patlar. Hatta süreyi ayarlamak için bombayı atan 1 bin, 2 bin, 3 bin diye sayar. Altıya gelmeden bombayı atmazsa elinde patlar. Kimse de zaten beşe kadar bile saymaz. Bomba atılır, pim ise elde kalır. Yani bombayla birlikte gitmez. Pimin bomba atılan mekanın içinde çıkması için, o altı saniyelik süre içerisinde  pimin de hemen atılıp, bombanın patlamadan önce yaratacağı kırık camdan içeri geçirilmesi gerekir ki bu İMKANSIZ…  
 
 
Yani pimin ve cam kırıklarının içeriden çıkması ancak tek bir şart altında gerçekleşebilir; Bomba içeride patlatılırsa….
 
 
 
Durun daha bitmedi. Patlamadan sağ kurtulan şahıs yani kitabevinin sahibi 1984 yılında PKK'nın Şemdinli'de yaptığı baskının içerideki yol göstericisi. Adı Seferi Yılmaz…

Aslında kendisini Türkiye adına olimpiyatlara sokmak lazım çünkü kendi ifadesine göre camdan içeri el bombasının düştüğünü görünce arka odadan sesi duymasıyla o iki üç saniyelik süre içerisinde kitapçının kapısından dışarı çıkması bir olmuş. Bravo doğrusu.  
 
 
Olaya bakan savcı Ferhat Sarıkaya, hazırladığı  iddianamede nedense bu konulardan bahsetmemişti.  Bu konulardan bahsetmemişti ama Mehmet Emin Altındağ'ın dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ı itham eden mektubunu noktasından virgülüne kadar iddianameye almayı unutmamıştı.  
 
Şemdinli'de gerçekleşen olay sırasında tanığın Diyarbakır'da olması ise daha da ilginç bir ayrıntı.  
 
Astsubaylar Özcan İldeniz ve Ali Kaya cinayetle suçlandı. Kitapçı ve tanık dışarıda….  
 
Ne diyeyim, Türkiye'de hukuk işliyor!

[email protected]


Yazarın Son Yazıları:
Bizim artık bir şehidimiz daha var
Meğer ben 28 Şubatçıymışım…
MHP Erdoğan dedi!