CHP'li Şeker: 'Yargı gücün ve darbecilerin yanında yer almakta'

CHP'li Şeker: 'Yargı gücün ve darbecilerin yanında yer almakta'
19 Şubat 2013 13:03

Halkın Habercisi’ni ziyaret eden Şeker, sorularımıza içtenlikle cevap verdi. Türkiye’nin ekonomik gündemine, Suriye olaylarının önemli detaylarına, komplo teorisine ve telefon dinlemeleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

 

 

İşte Şeker ile yaptığımız röportajın ayrıntıları…

 

Cilvegözü olaylarına değinelim bu da faili belli olmayan olayların arasına katıldı ve Türkiye bunu tam anlamıyla açıklayamadı dolayısıyla bu konuda bilinmeyenlerin içerisinde kaldı. Siz bölge insanı olarak hem bunu hem de üzerinde kimyasal silahların açıklanmadığı hususu hakkında ve Suriye’de ne olup bittiğini bizimle paylaşır mısınız?

 

 

 

< ?xml:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /> 

Olayı başından alırsak biliyorsunuz Suriye’de bir sıkıntı başladı. Bunu başlatan da uluslararası güçler. Suriye üzerinden Arap Yarımadasında yeni bir oluşumun peşindeler aslında buna yeni oluşum demekte doğru olmaz,  çünkü 1985’den beri uğraştıkları Orta Doğu projesini hayata geçirecekler. İsrail’i Arap devletlerine karşı koruyacak bir devlet oluşturmanın yöntem ve yolunu  bu şekilde belirliyorlar.

 

Neden hep Suriye’de  daha çok olaylar oluyor  ve gerekli önlemler sizce yeterince alınıyor mu?

 

 

 

Bir diğer önemli hususda bu zaten. Irak’ta ki petrolün Akdenize ulaşması için tek yol Suriye ve burada olayları başlattılar ilk olarakta Türkiye Hatay’da bir çadır kent tesis etti buraya ne gelen var ne giden sonra Gaziantep’in Kilis İlçesinin sınırında konteyner kent yaptı.  Biz o zaman dedik ki; ‘Van’da insanlar soğuktan donuyor siz niçin buraya konteyner kent yapıyorsunuz hemde geleceği belli olmayan insanlar için’ ama plan yaptıkları en başından belliydi ve o bölgede Kilis’te Gaziantep’te Hatay’da bir de Urfa’da bir sürü yabancı ajanlar var.

 

Peki bu ne kadar doğru bunları nereden biliyorsunuz?

 

Bunları biliyorum çünkü Kilis küçük bir yer 2009 yılında 2 tane yabancı uyruklu bir otelde kalmış ama 2010-2011 yıllarında binlerce insan kalmış burda durup düşünmek lazım; niçin geldi bu turistler! Gezilecek deniz yok, turizm tesisi yok işte biz tüm olup biten tezgahların farkındaydık ve zaten kısa bir süre sonrada Kilis bölgesinden silahlar geçmeye başladı bu organizasyon bir taraftan yapılmaya başlanıp insanlar eğitilmeye başlandı buna Kilis’te ki kampta dahil.

 

Yakalanan silahlar hakkında daha önce bir açıklamanızı okumuştum nedir bu bize biraz açar mısınız?

 

 

 

İlk yakalanan silah tesadüf eseri yakalandı yani bir gümrük memurunun görevini yapma azminden kaynaklanan zaferinden dolayı kutuları boşaltıp baktıklarında içinden silah çıkıyor ve sonra bu silah Osmaniye’de ki askeri birliğe teslim ediliyor… Biz de sorduk ‘bunlar neyin nesi nerden geliyor , nereye gidiyor?’  Bize açıklamaları şuydu:  Gürpınar Sınır Kapısı’ndan yüklenmiş, Kilis Öncüpınar sınır Kapısından da Suriye’ye geçecek.’ Peki kim gönderiyor bunu? Alıcısı kim? Sizin İstihbarat  örgütünüz var , Mit’iniz var bunların hiç mi haberi yok! Ey devlet görevlileri eğer bunların erken farkına varıp da ne olduğunu anlayamıyorsan çok büyük bir zafiyet içerisindesin yok eğer bunları ben organize ediyorum, benim haberim var, ben herşeyin farkındayım diyorsan uluslararası bir suç işliyorsun. Bu patlamalarda bizim hükümetimizin bizim Dışişleri Bakanımızın ,Başbakanımızın vebali yokmudur?…

 

Biraz da komplo teorisinden bahsedelim benim de meslektaşım olan Şamil Tayyar kendisinin dinlenilmesi üzerine Gaziantep İstihbarat Şube Müdürü ile ilgili çıkıp bir açıklama yaptı ve bu İstihbarat Şube Müdürü görevinden alınır alınmaz hemen peş peşe Gaziantep’te  bu iki patlama meydana geldi arkasından bu müdürün Hatay’a tayin olduğunu öğrendik peki sonrası ne oldu?

 

 

 

 

Orada görev yapan bir müdür sonuçta ve dinlemeye olayı gerçekleşmiştir ama ben bunu şu şekilde biliyorum, bir A şahsını dinlerken A şahsıyla da Sayın Tayyar görüşmüş ve onu kayıt altına almışlar. Türkiye’de herkes rahat dinleniyor zaten o yüzden benim böyle bir tasam kaygım yok. Esas dinlenilmesi gereken kişiler dinlenilmiyor. Türkiye’de kimin eli kimin cebinde belli değil, ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyorum yeri gelmişken söylemek istiyorum; Sayın Dışişleri Bakanı dedi ki: ‘Bundan sonra Orta Doğu’da oyun kurucu olacağız.’ Oyun kurucu demek, parası olan insan demektir. Parası olmayana tek bir görev verirler o da figüranlıktır. Böyle bir şey söz konusu değil, bunlar hayal.

 

Sayın Şeker CHP iktidara gelse dünyanın küresel güçlerine şu halinde bunlara dur diyebilecek mi?

 

 

 

Biz anti-emperyalist şiyarla yetişmiş insanlarız. CHP, bu ülkeyi kuran parti bu ülkede emperyalizme karşı mücadele etmiş bir parti. Biz Gaziantep’i emperyalistlerden kurtardık, 11 ay benim atalarım savaştılar. 10 binin üstünde şehit verdik. Kadınlarımız kocasız kaldı, çocuklarımız babasız kaldı.  Şimdi aynı Gaziantep’te Amerikan askerleri patriot füzelerini getirdi koydu. O zaman biz neyin mücadelesini verdik? Kimse kusura bakmasın ama Türkiye şu an, teslim edilmiş durumda. CHP kimsenin maşası ve taşeronu olmaz. Herkes ile ilişkimiz olacaktır elbette ülkemizin çıkarı neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Biz hiçbir ülkenin tetikçisi olmayız.

 

Bir İngiliz gazeteci diyor ki: ‘Dünyada islam coğrafyasındaki ülkeler bu demokrasi hareketiyle bir anda kendilerini  Türkiye ile kıyaslayıp Türkiye gibi olmak istiyorlarsa yanılıyorlar çünkü Türkiye’nin  80-90 yıllık bir Cumhuriyet dönemi vardır’ diyor. Bizi dinlemiyorsanız bakın başkalarını dinleyin siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

 

 

 

Biz 12 Eylül öncesi çok söyledik. Karl Marks’ın ‘Das Kapital‘ini örnek verirken bize gülenlerler, şimdi ‘Das Kapital’i açıp okuyorlar biz nerede hata yaptık diye. Bundan 10-15 yıl önce Rusya bitti, Çin bitti dünyada sosyalizm sosyal demokrasi bitti, artık liberalizm var diyen insanlar bugün ‘Dünyanın ekonomik lokomotifi Çin’dir, Hindistan’dır, Rusya’dır’ diyor. Peki kimin dedikleri doğru çıkıyor? Türkiye iki yola gidiyor birincisi bölünmeye gidiyor ikincisi Türk Kürt ayrımını çok kaşıdılar oraya doğru gidiyoruz. İnşallah bunlar doğru çıkmaz yoksa Türkiye Yunanistan’dan daha kötü olur.

 

 

Adalet duygusuna olan güveniniz zedelendi mi?

 

Ben Darbe Araştırma Komisyonu’nda uzun süre çalıştım ve gördüğüm şuydu; 1950’de Menderes iktidar olduktan sonra yargı gücün yanında yer almış. 60 ihtilali olmuş yargı darbecilerin yanında yer almış yani, söyleyecek daha da söz yok.