Tabii, ihtiyat payı bırakarak yazıyorum.

Safile USUL H&H YORUM

Ancak İbrahim Kalın CNN’e, seçim tarihi konusunda şöyle dedi…

“Aksi yönde bir siyasi mutakabat olmazsa seçimler 14 Mayıs’da yapılacak.” (Mayıs dedi, kastedilen 14 Mayıs-SU)

Aksi yönde siyasi mutabakat ne demek, muhalif partiler de seçimin ertelenmesine onay verirse demek, ama böyle bir şey olmayacağına göre, seçimler ertelenmeyecek.

Deprem ilk olduğunda çok haklı olarak, seçimleri erteler bunlar, düşüncesi yaygındı.

İlk olarak Bahçeli, seçimden kaçmıyoruz, seçim zamanında olacak, dedi.

İlk net ifade ondan geldi.

Sonra da basında hükümete yakın kalemler, seçimin ertelenmeyeceğini yazmaya başladılar.

Seçimi ertelememe kararına gelmelerinin muhtemel sebebi, kanımca, sahadan aldıkları bilgiler.

Yani, kamuoyunda, kendi seçmen çevreleri de dahil olmak üzere, seçim ertelenmesin eğiliminin baskın olması.

Tek sebep ama bu değil…

Seçimi ertelerlerse, yeni bir yetki almadan çok fazla riske gireceklerini düşündüler.

Seçimi zaten ne kadar erteleyebilirlerdi, en fazla bir sene.

Ama o bir sene yine de önemli.

Çünkü Türkiye’de 6 Şubat’ta olan şey, bir depremin ötesinde birşeydi.

O Nuh’un tufanıydı.

Sembolik olarak yani, üst üste büyük hatalar yapanlara olan bir tufan idi o.

Türkiye’nin beşte bir toprağı enkaz altında kaldı.

Tabii, bu noktada  İstanbul’da böyle bir şey olduğunda ne olacağını anlatacak bir hadise, bana inanın kadim kitaplarda dahi  yazmıyor.

Şimdi Erdoğan hayatında ilk kez bu olayın sonuçlarının neler olabileceğine şahit oldu.

Bu durumda seçimi ertelemenin ayrı bir siyasi risk olduğunu gördü.

Şimdi, mayısa kadar halkın gözünde, “Deprem oldu ama adam hemen yeni konut yaptı” algısını uyandırıp, seçimleri yeniden almayı planlıyor.

Göreceksiniz, can hıraş çok sayıda binayı bitirecekler yakında.

Bundan sonra da depreme karşı önlem konusunda toplumun önünde çok ilgili görünecekler ve bu konuyu dahi, yani kendi ektiklerinin sonucunu dahi seçimde avantaja çevirmeye çalışacaklar.

Oysa şehirlere doldurulan en az 8 milyon göçün hesabı tamamen kendilerinde.

Bir deprem ülkesine, en azından bu nedenle bile, böyle göç alınmaz. İmar aflarından bahsetmiyorum bile şu anda. Sonra bile bile yapılanlardan ve yapılmayanlardan da bahsetmiyorum.

Istanbul şişti, patlamak üzere, üstüne bir de deprem… Konuşmak dahi istemiyorum.

Şimdi biz seçim açısından devam edelim konuya.

Erdoğan’ın fırsata çevirmeye çalıştığı deprem konusunda 6’lı masa henüz aktif değil.

En azından mesela, basına bu konuda hükümet kaynaklı söylemler yansıyor.

Biz deprem konusunda ne yapacağız hususunun çok etkin anlatılması şart.

Bir de tabii, son 20 senede olanları.

Herkesin anlayabileceği şekilde mümkün bunları anlatmak.

Bu arada…

6’lı masa 2 Mart’ta toplanıyor ama Meral Akşener daha birkaç gün önce aday konusunda masada çatlak olduğunu ima eden açıklamalar yaptı.

Bu durumda ilk iş elbette adayı netleştirmek…

Hayırlısıyla şu 2 Mart bir gelsin.

Önümüzü görelim bir.

---

Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz