Sav, itibar intiharı yaşıyor

Sav, itibar intiharı yaşıyor
24 Şubat 2012 12:48

Karışıklık yaratarak 35 yıldır Halk Partisi'ni bitiremediler.

CHP'nin eski genel sekreteri Önder Sav, itibar intiharı içinde mi?

Songünlerde gündemi meşgul eden CHP kurultayları Pazar ve Pazartesi günleri yapılacak. Eski Genel Başkan Deniz Baykal ve eski Genel Sekreter Önder Sav'ın kurultaylara katılmayacağı haberleri gündemde. Söylenenlere göre Sav'ın yakın çevresi de delegelere 'kurultaylara gitmeyin' mesajı veriyormuş.

Merak ettim, hep siyasilerin, gazetecilerin, profesörlerin görüşlerine yer veriliyor. İyi de, acaba CHP'ye oy veren vatandaş, özellikle Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği gençler ne düşünüyor? Malum seçmen kitlesinin büyük kısmını onlar oluşturuyor.

Etrafımda seçimlerde oy verme yaşına henüz gelmiş gençlerden oluşan bir topluluk var. Ara ara gelirler, sohbet ederiz. Yine bir sohbetimiz sırasında dayanamadım, sordum; Çocuklar siz bu kurultaylar hakkında ne düşünüyorsunuz? Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve Önder Sav'a ilişkin fikirleriniz neler?

Hepsi birer parça kağıda düşüncelerini birer ikişer cümleyle yazıp verdiler. Kağıtları açıp okuduğumda şöyle bir gülümsedim. Gençlerimiz kısa cümle kurmaya alışmışlar sanırım twitter'da kısa cümleler kurmaya. Gelen cevaplar tam twitterlıktı. Genel olarak bütün cevaplar birbirine benziyordu aslında. Ben burada üç tanesini sizinle de paylaşayım.

“İddiası partiye egemen olmaktan başka bir görüntü vermeyen SAV, soyadıyla çekişiyor.”

“Sav ve Baykal biraz geride dursalar, acaba parti iki adım daha ileriye gitmez mi?”

“CHP'yi siz içeriden, cumhuriyet düşmanları dışarıdan uğraşa uğraşa bitiremediniz”

Gençlik bu, kanları kaynıyor malum. Kurdukları cümleler de sert olabiliyor bu yüzden. Ama genel durum budur.

Eh bir de yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren kemikleşmiş bir kitle var. Gençlere sorup da onlara sormamak olmaz. Sordum haliyle…

Verdikleri cevaplar gençlerinkinden bile daha düşündürücü. Anlaşılıyor ki bu kitlenin artık bazı şeylere dayanacak tahammülü kalmamış.

“Sayın Sav, bir çiftlik kahyası edasıyla görevden ayrıldığı CHP'yi düşünsün, bir de bugün ki CHP'yi.”

“Sav'daki Bu hırs, bu kin kime ve neye?”

“Beyefendinin mesleği avukatlık. Hukukçuluğu ile övünüyor. Türkiye'de hukukçudan bol bir şey yok. Esas olan 'Hukuk Adamı' olmak. Bu tavır ülkeye, ülkenin insanlarına bir şey kazandırmayacak. Zor günlerde yaşıyoruz. Heba edilecek tek an yok.”

“Üzülüyorum. Bazılarında sağduyu olmayabilir. İlerlemiş yaşına rağmen, hırsları yüzünden mukadder akibetlerini çeşitli hastalıklarla çabuklaştıranları gördüm.”

Görünen o ki hem gençlerimiz, hem yaşlılarımız Sayın Baykal'dan ziyade Sayın Sav'a karşı tepkililer.

Şimdi şöyle bir genel bakış yapalım;

Baykal'ın istifasıyla genel başkanlıktan ayrılmasına kadar geçen zaman diliminde CHP;

2002 seçimlerinde %19

2007 seçimlerinde %20.88

Oy almış. Tabii meclis dışında kaldığı dönemden hiç bahsetmiyorum.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olduğu 2011 seçimlerinde ise bu oy %25.94'e yükselmiş.

Medyamızın yüzde doksanı AKP'nin icraatını öve öve bitiremiyor. Padişahlık döneminin kaside yazarlarını, dalkavuklarını çoktan aştılar.

Yönetim değişimi olmadan önce CHP, ne AKP için, ne de güzide medyamız için sorun teşkil etmiyordu. Peki şimdi öyle mi? Hemen hemen her gün Sayın Başbakan Erdoğan ve medyanın gündeminde CHP ve Kılıçdaroğlu var.

Artık eskisi gibi değil hiçbir şey. İnternet diye bir şey var. Google'a yazınca, ister yazılı ister görsel basında neyin ne kadar yer aldığı belli.

Görünen köy kılavuz istemez. İktidar partileri, muhalefete tepki verir. Bu nedenle CHP'deki yönetim değişikliğinden sonra anamuhalefet partisine karşı çıkışlar artmıştır.

Bana gelince…

Hani bir dörtlük vardır;

“Ne kendi etti rahat,
Ne alem buldu huzur” diye başlar.

Haddim değil ama Sayın Sav'a tavsiyem bu yaştan sonra artık kendini bu duruma düşürmesin. İtibar intiharı diye birşey vardır hani. Benim tüm bunlardan anladığım, Sayın Sav'ın kendine bir itibar intiharı yaşattığı.

CHP'nin eski genel sekreteri Önder Sav, itibar intiharı içinde mi?


 


 


 


 


Deniz Bilgen ÇAKIR     H&H YORUM


 


Son günlerde gündemi meşgul eden CHP kurultayları Pazar ve Pazartesi günleri yapılacak. Eski Genel Başkan Deniz Baykal ve eski Genel Sekreter Önder Sav'ın kurultaylara katılmayacağı haberleri gündemde. Söylenenlere göre Sav'ın yakın çevresi de delegelere 'kurultaylara gitmeyin' mesajı veriyormuş.


 


Merak ettim, hep siyasilerin, gazetecilerin, profesörlerin görüşlerine yer veriliyor. İyi de, acaba CHP'ye oy veren vatandaş, özellikle Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği gençler ne düşünüyor? Malum seçmen kitlesinin büyük kısmını onlar oluşturuyor.


 



Etrafımda seçimlerde oy verme yaşına henüz gelmiş gençlerden oluşan bir topluluk var. Ara ara gelirler, sohbet ederiz. Yine bir sohbetimiz sırasında dayanamadım, sordum; Çocuklar siz bu kurultaylar hakkında ne düşünüyorsunuz? Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve Önder Sav'a ilişkin fikirleriniz neler?


 


Hepsi birer parça kağıda düşüncelerini birer ikişer cümleyle yazıp verdiler.  Kağıtları açıp okuduğumda şöyle bir gülümsedim. Gençlerimiz kısa cümle kurmaya alışmışlar sanırım twitter'da kısa cümleler kurmaya. Gelen cevaplar tam twitterlıktı. Genel olarak bütün cevaplar birbirine benziyordu aslında. Ben burada üç tanesini sizinle de paylaşayım.


 


“İddiası partiye egemen olmaktan başka bir görüntü vermeyen SAV, soyadıyla çekişiyor.”


 


“Sav ve Baykal biraz geride dursalar, acaba parti iki adım daha ileriye gitmez mi?”


 


“CHP'yi siz içeriden, cumhuriyet düşmanları dışarıdan uğraşa uğraşa bitiremediniz”



 


Gençlik bu, kanları kaynıyor malum. Kurdukları cümleler de sert olabiliyor bu yüzden. Ama genel durum budur.


 


Eh bir de yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren kemikleşmiş bir kitle var.  Gençlere sorup da onlara sormamak olmaz. Sordum haliyle…


Verdikleri cevaplar gençlerinkinden bile daha düşündürücü. Anlaşılıyor ki bu kitlenin artık bazı şeylere dayanacak tahammülü kalmamış.


 


“Sayın Sav, bir çiftlik kahyası edasıyla görevden ayrıldığı CHP'yi düşünsün, bir de bugün ki CHP'yi.”


 


“Sav'daki Bu hırs, bu kin kime ve neye?”


 


“Beyefendinin mesleği avukatlık. Hukukçuluğu ile övünüyor. Türkiye'de hukukçudan bol bir şey yok. Esas olan 'Hukuk Adamı' olmak. Bu tavır ülkeye, ülkenin insanlarına bir şey kazandırmayacak. Zor günlerde yaşıyoruz. Heba edilecek tek an yok.”


 


“Üzülüyorum. Bazılarında sağduyu olmayabilir. İlerlemiş yaşına rağmen, hırsları yüzünden mukadder akibetlerini çeşitli hastalıklarla çabuklaştıranları gördüm.”


 


Görünen o ki hem gençlerimiz, hem yaşlılarımız Sayın Baykal'dan ziyade Sayın Sav'a karşı tepkililer.



Elçiye zeval olmaz. Bunlar halkın cümleleri.


 


Şimdi şöyle bir genel bakış yapalım;



Baykal'ın istifasıyla genel başkanlıktan ayrılmasına kadar geçen zaman diliminde CHP;


2002 seçimlerinde %19


2007 seçimlerinde %20.88


Oy almış. Tabii meclis dışında kaldığı dönemden hiç bahsetmiyorum.


 


Sayın Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olduğu 2011 seçimlerinde ise bu oy %25.94'e yükselmiş.


 


Medyamızın yüzde doksanı AKP'nin icraatlarını öve öve bitiremiyor. Padişahlık döneminin kaside yazarlarını, dalkavuklarını çoktan aştılar.


 


Yönetim değişimi olmadan önce CHP,  ne AKP için, ne de güzide medyamız için  sorun teşkil etmiyordu. Peki şimdi öyle mi?  Hemen hemen her gün Sayın Başbakan Erdoğan ve medyanın gündeminde CHP ve Kılıçdaroğlu var.


 


Artık eskisi gibi değil hiçbir şey. İnternet diye bir şey var. Google'a yazınca, ister yazılı ister görsel basında neyin ne kadar yer aldığı belli.


 


Görünen köy kılavuz istemez. İktidar partileri, iyi muhalefete tepki verir. Bu nedenle CHP'deki yönetim değişikliğinden sonra anamuhalefet partisine karşı çıkışlar artmıştır.


 


Bana gelince…


Hani bir dörtlük vardır;


“Ne kendi etti rahat,
Ne alem buldu huzur”
diye başlar.


 


Haddim değil ama Sayın Sav'a tavsiyem bu yaştan sonra artık kendini bu duruma düşürmesin.


İtibar intiharı diye birşey vardır hani. Benim tüm bunlardan anladığım, Sayın Sav'ın kendine bir itibar intiharı yaşattığı.


Yazarın Son Yazıları:
Bizim artık bir şehidimiz daha var
Meğer ben 28 Şubatçıymışım…
MHP Erdoğan dedi!