Sarısülük’ü vuran polis için, birbirinden sahte 3 ayrı rapor!

Sarısülük’ü vuran polis için, birbirinden sahte 3 ayrı rapor!
17 Mart 2014 19:13

Gezi Parkı olayları sırasında Ankara’daki gösterilerde Ethem Sarısülük’ü vurarak ölümüne sebep olan polis memuru Ahmet Şahbaz’ın, olayla ilgili olarak aldığı 3 raporun da birbiriyle çeliştiği ve sahte olduğu ortaya çıktı.

 

Ankara’daki Gezi Parkı gösterilerinde Ethem Sarısülük’ü silahıyla ateş edip öldüren polis memuru Ahmet Şahbaz’a verilen üç ayrı raporunun birbiriyle çeliştiği, ilk iki raporda hiç yer almayan “bilekteki yırtık” bulgusuna dokuz gün sonraki üçüncü raporda eklendiği ortaya çıktı.

 

İsmail Saymaz’ın radikal.com.tr’de yer alan haberine göre, Şahbaz’ın “Bileğime taş geldi” şeklindeki savunmasına dayanak oluşturması için, bu ifadeyi içeren raporun geçmişe dönük düzenlendiği ileri sürüldü. Ayrıca sağlık raporlarında saat belirtilmediği, raporların ulusal kayıt sistemine kaydedilmediği ifade edildi. Üç raporu inceleyen Antara Tabip Odası, “El bileğindeki yırtık şeklindeki yaralanma büyük oranda kişinin kendi eylemi ile oluşabilir” dedi. Bunun üzerine, Sarısülük Ailesi’nin avukatı Kazmı Bayraktar, raporları düzenleyen Özel Medicana İnternational Ankara Hastanesi hakkında “resmi sahtecilik suçunu birden çok işledikleri” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

 

Ankara Kızılay’da 1 Haziran’daki gösterileri sırasında Sarısülük’ü silahla ateş ederek öldüren polis memuru Ahmet Şahbaz, tetiği çekmeden önce bileğine taş geldiğini, ardından ambulansla Özel Medicana İnternational Ankara Hastanesi’ne götürüldüğünü ileri sürmüştü. Avukat Kazım Bayraktar, yaptığı incelemede, bu hastane tarafından düzenlenen raporların, “sanığın lehine delil olarak kullanabilmesi için sonradan düzenlendiklerini, gerek tarih itibariyle gerekse içeriği itibariyle gerçeği yansıtmadıklarını” tespit etti.

 

GÜN GEÇTİKÇE YARALANIYOR

 

Aynı hastaneden alınmış 1 Haziran 2013 tarihindeki raporda Şahbaz için “Sağ alt kadran batında, sağ ön kolda bilekte, sol ön kol ön yüzde abrazyon” saptandı ve iki gün istirahat verildi. 3 Haziran’da “Diz, uyluk kontüzyonu, dirsel burkulma ve gerilmesi, ayak bileği kontüzyonu” teşhisi kondu ve yedi gün daha istirahat verildi. Aradan üç gün geçtiği halde ilk raporda yer almayan yaralar eklenmişti. Dahası 10 Haziran’da verilen üçüncü raporda, önceki iki raporda yer almayan “El bileği ve karpus ligamentinin travmatik yırtığı”ndan söz edilerek, yedi gün daha izin verildi.

 

Avukat Bayraktar, üç raporun da birbirinden farklı unsurlar içerdiğini, üzerlerinde saat belirtilmediğini, ikisinin protokol numarasının ise aynı olduğunu tespit etti. Bayraktar ayrıca, sğlık birimlerinin, hastaları ile ilgili verileri ‘Sağlıknet 2’ sistemi ile merkezi sisteme kaydettiğini, kayıt yapılmadan muayene, teşhis ve tedavi işleminin yapılmadığını anımsatarak, Şahbaz hakkındaki raporun kayda girmediğini savundu. Bayraktar, “Şüpheli doktorlar, gerçeğe aykırı içerikte ve geçmiş tarihli olarak düzenledikleri için raporlar kayıtlara girilmemiştir” iddiasında bulundu. Bayraktar, 3 Haziran-10 Haziran arasında yedi gün geçtiği halde dört tanını aynı kalmasına dikkat çekerken, “El bileği ve karpusun ligamentinin travmatik yırtığı” tanısının da son rapora eklendiği vurguladı. Bayraktar, dilekçesinde, “Dokuz gün sonraki rapora böyle bir tanı eklenmesinin amacı, şüphelinin muhtemelen amir ve müdürleri ile kurguladığı, ‘Havaya ateş ederken bileğime taş taş geldi’ şeklindeki savunmaya ayanak oluşturacak şekilde sahte kanıt yaratmaktır” dedi.