Mustafa Sarıgül kuşkusuz son günlerde hakkında en çok konuşulan adaylardan biri. Kimileri beklenen rüzgârı yaratamadığını söylüyor kimileri İstanbul’u almasına kesin gözüyle bakıyor. Kimileri samimi olmadığını düşünüyor kimileri dağlara taşlara ‘Çare Sarıgül’ yazıyor…

 

Habertürk / Kübra Par

 

Seçimlere 3 hafta kala projelerini açıklayan Sarıgül ile Ulus’taki evinde buluştuk. Tahmin ettiğimden daha mütevazı bir evi var. Küçük, sade ve şık… Yalnız yaşadığı hissediliyor. Salonun duvarında Devrim Erbil’in İstanbul’un kaosunu resmettiği tablolarından biri asılı. Aradaki kısa koridoru geçince sağda meşhur giyinme odasını görüyoruz. Askılarda rengârenk kazaklar, gömlekler… “300 takım elbiseniz olduğu doğru mu diye soruyorum” sinirleniyor! “Hayır, yalan o haber. Sadece ihtiyaç duyduğum kadar var ama akşam toplantıları için ikinci bir takım giydiğim doğru” diyor. Televizyonda, miting meydanında İstanbul’dan bahseden Başbakan’ın sesi yankılanırken, sohbete başlıyoruz…

 

Seçime üç hafta kaldı. Uykularınız kaçıyor mu?

 

Gerçeği kabul etmek gerekirse tatlı bir heyecan var ama bu seçime 2,5 yıldır hatta son 15 yıldır hazırlanıyorum. İstanbul’u ve sorunlarını biliyorum. Milletvekili ve Belediye Başkanı olduğum dönemde çok önemli tecrübelerim oldu. Her insan yaptığı işin neticesiyle ölçülür. Şişli için yaptıklarım ortada…

 

 

Son günlerde neden durmadan kürsüden birilerini azalıyorsunuz? Öfke kontrolü probleminiz mi var?

Yahu o benim arkadaşım Tayfun Kahyaoğlu! (Gülüyor…) 1977’den beri gençlik kollarından arkadaşız. Yandaş medya olayı başka boyutlara götürüyor.

 

Dışarıdan pek öyle görünmüyor. Bir bakıyoruz Sarıgül kürsüden yine birini azarlamış. Gayet de ciddi… Kontrolünüzü mü kaybediyorsunuz?

O keyif aldığım bir an. Başkasına söylesem haklısınız ama Tayfun benim 30 yıllık arkadaşım.

 

Mitinginize gelen herkes sizi alkışlamak zorunda mı?

Hiç öyle bir şey yok, mitinglerimiz yıkılıyor zaten. Orada çok sevdiğim bir arkadaşıma yaptığımı şaka ters anlaşılmış, artık dikkat edeceğim…

 

Geçen gün de bir vatandaşı yumrukladığınız iddia edildi. Niye böyle gerginsiniz?

Hayır o tamamen bir provokasyon. Yumruklaşma falan yok. Olsa görüntülerini yayınlarlardı. Feshane’ye girerken bir şahıs partimizle ilgili çok ağır hakarette bulundu. Elimle omuzuna dokunup “tamam teşekkür ederim” deyip geçtim.

 

Seçimleri kaybetme korkusuyla geriliyor olabilir misiniz?

Öfke kontrolüne ihtiyacım yok, zaten çok güçlüyüz, kazanıyoruz.

 

Günlük hayatta çabuk sinirlenen bir adam mısınız?

Mükemmeliyetçiyim. Her şeyin dört dörtlük olmasını isterim, değilse sinirlenirim. Kızarım yani… Bu benim başarı azmimdir. Sinirlenmeden olmaz, ben başarı istiyorum!

 

Şişli’de çok seviliyorsunuz ama sizi pek samimi bulmayanlar da var.

Öyle düşünenler benimle birebir mücadeleye girmiş olanlardır.

 

Halk arasındaki söylemlerden bahsediyorum…

Hiç öyle bir şey yok. Onu söyleyenin illa ki benimle bir derdi vardır. Yaşamım boyunca hep rakiplerim oldu. Kaybedenler aleyhimde kampanya yapıyor. İnsanlara itici gelseydim 300 bin seçmenin olduğu Şişli’de 3 dönem belediye başkanı olmazdım. Eserlerim ortada, yaptığım okullar yapmacık mıdır? Bu tür eleştirileri çok acımasızca buluyorum ve çok üzülüyorum. Ben olduğum gibi biriyim. Sıfırdan gelen mütevazı bir ailenin çocuğuyum. Yurttaşlarım yıllardır beni iyi tanıyor…

 

Peki ya hakkınızdaki yolsuzluk iddiaları?

Hiç öyle bir şaibe yok. Sayın Başbakan yıllardır arayıp tarıyor. Bulsa paramparça edecek. Ayrıca Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dürüstlüğünden emin olmadığı birini asla aday yapmaz.

 

Seçilemezseniz ne yapacaksınız?

Seçilemeyeceğim yarışa girmem, sandıktan çıkacağıma yüzde yüz eminim.

 

Ya seçilemezseniz?

Merak etme, tozda dumanda kalmayız, tozu dumana katarız!

 

CHP Genel Başkanlığı’na mı oynayacaksınız?

Hayır, CHP Bayrağını İstanbul’un surlarına dikeceğim.

 

KADİR ABİ İLE BAŞABAŞ DURUMDAYIZ

 

Siyasette nihai hedefiniz ne?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak.

 

Başbakan olmak mı istiyorsunuz?

Erzincan’a daha önce Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı geldi. Şimdi de bir Büyükşehir’in gelmesini arzu ediyorum.

 

Başbakanlık hedefiniz yok mu yani?

O benim kararım değil, yurttaşlarımın kararı.

 

İstanbul’da beklenen rüzgârı yaratamadığınız konuşuluyor.

O rüzgarı yaratamasaydık Sayın Başbakan gittiği her şehirde İstanbul ve Sarıgül demezdi. Anketlerde oyumuz yüzde 30-35 gösterirken hiçbir problem yoktu. Ne zamanki yüzde 40’ı geçtik, Sayın Başbakan her konuşmasında bizden söz etmeye başladı.

 

Kadir Topbaş sizden önde mi?

10 puan geriden geliyorduk, Kadir Abi’yi yakaladık. Şu anda başa baş durumdayız.

 

Bu yerel seçim hükümete güven oylamasına dönüştü. Her gün ortaya yeni iddialar çıkıyor. AK Parti’nin zayıf düştüğü bir dönemde seçime girdiğiniz için şanslı hissediyor musunuz?

Hayır, hiç öyle bakmıyorum. Sarıgül siyasete yeni girmiyor. Bu olaylar bana fazla artı yazmaz. İsterim ki delikanlıca mertçe mücadele vereyim. Ama Sayın Başbakan basına talimat vererek Sarıgül’ü susturmaya çalışıyor.

 

Hükümet ile cemaat arasındaki gerilim iyice arttı. Cemaatin seçimlerde sizi destekleyeceği doğru mu?

Belediye başkanlığım süresince tüm cemaatlere çok yakın oldum. Yurtlarına da okullarına da elimden gelen desteği verdim. İçlerinde Müslüman cemaatler de vardı, Ermeni, Musevi ve Rum cemaatleri de… Bütün cemaatlerin oylarını istiyorum çünkü ben çok rey istiyorum!

 

Gülen Cemaati’ne has özel bir durum yok mu bu seçimde?

Dershanelerin kapatılmasını doğru değil. Türk okullarının dünyada çok önemli katkılarının olduğunu düşünüyorum.

 

KADİR ABİ’Yİ GEZİ’YE KADAR ÇOK SEVİYORDUM

 

Kadir Topbaş’ın sevdiğiniz tarafları var mı?

Kadir Abi’yi Gezi olaylarına kadar çok daha fazla seviyordum ama Gezi’den sonra bir kırılma yaşandı. 7 gencimizin hayatta olmamasının müsebbibi Büyükşehir belediyemizin attığı yanlış adımlardır. Babacan bir tavrı vardır ama Kadir abi masum değil.

 

Takdir ettiğiniz icraatları var mı?

Tüneller iyi projedir ama az yapıldı. İsterdim ki Topbaş İstanbul’un ulaşım sorununu çözmüş olsun.

 

PARİS’İ ÖRNEK ALIYORUM

“Eski Paris’in doğal dokusu tamamen korunmuş. Yeni Paris şehrin dışında. Orada isteyen gökdelen yapabiliyor”

 

CHP’nin belediyecilik anlayışına karşı halkta bir şüphe var. Yine musluklarımızdan çamurlu sular mı akacak, İstanbul’u çöpler mi kaplayacak diye endişe ediyorlar.

Sayın Başbakan, ölüyü diriyi bırakıp gözünü İstanbul’a diktiği için böyle söylüyor. Ama bu eleştirileri bana yöneltemezler çünkü Şişli’yi 15 yılda nasıl bir dünya markası yaptığım ortada.

 

Ama Şişli İstanbul’un küçük bir parçası. Tüm İstanbul’un üstesinden gelebilecek misiniz?

Yerel yönetimde Şişli modeli İstanbul modeli olacak. Önemli olan sistemi kavrayabilmek. Arnavutköy’ün, Sultanbeyli’nin, Sarıgazi’nin, Ümraniye’nin, Kadıköy Bağdat Caddesi’nin sorunlarını da biliyorum. Milletvekilliği tecrübemden dolayı karar alma mekanizmalarını biliyorum. Yılların birikimi ve tecrübesini İstanbul’a seferber edeceğim.

 

En iddialı projeniz hangisi?

Ulaşım.

 

İstanbul’un trafik sorununu gerçekten çözebilecek misiniz?

Sarıgül laf üretmeye değil hizmet üretmeye geliyor! Sınıf öğretmeni olduğum için Şişli’de önceliğim okullardı, İstanbul için önceliğim mutlaka ulaşım olacak. İstanbul’da ulaşım sorununu çözerek tarih yazacağım! Londra’da Boris nasıl çözdüyse, Berlin’de Wowereit nasıl çözdüyse, Münih’te Christian Ude nasıl çözdüyse İstanbul’da da Sarıgül öyle çözecek.

 

Şişli’de ruhsat verdiğiniz gökdelenlerle ilgili tartışmalar var. Sarıgül’ün İstanbul’u gökdelenlerin yükseldiği aşırı yapılaşmayla bir rant şehri mi olacak?

Şili’deki gökdelenlerin hiçbirini ben yapmadım. Ruhsatların tamamını TOKİ verdi. Ali Sami Yen’i bile TOKİ verdi. Paris’i örnek alıyorum. Eski Paris’in doğal dokusu tamamen korunmuş. Yeni Paris şehrin dışında. Orada isteyen gökdelen yapabiliyor ama ben şehrin gökdelenlerle yapılaşmasını arzu etmiyorum. Rezidansların havası yok, ruhu yok, komşuluk ilişkileri sıfır. İmar durumları uygunsa turizm amaçlı oteller yapılmalı. Paris’e giden turist sayısı 65 milyon, İstanbul’a gelen maalesef 10 milyon.

 

İSTANBUL’UN DENİZ SUYUNU ARITIP SU SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ

 

Su sorunu kapıda. Çözüm planınız var mı?

Göreve gelir gelmez biri Anadolu Yakası’na diğeri Avrupa Yakası’na olmak üzere iki tane baraj yapacağız. Doğal kaynaklarımızı en iyi şekilde koruyacağız. Yağmur alabilmek için özellikle Kuzey Ormanları’nı koruyacağız. Arabistan ve İsrail’in deniz suyunu aratarak nasıl içme suyu haline getirdiklerini araştırıyoruz. Fiyat araştırmalarını ve analizlerini yaptırıyoruz.

 

‘İstanbul’a Hollywood tipi dev film stüdyoları kuracağız’

 

İstanbul için özel farklı bir proje var mı?

Hollywood’daki gibi dev film stüdyoları kurmayı düşünüyorum. 500 dönüm arazi üzerine kurulacak bu stüdyolar hem İstanbul’un tanıtımına fayda sağlayacak hem de sanata ve kültüre katkıda bulunacak.

 

AKM’yi yıkacak mısınız koruyacak mısınız?

Yıktığınızda oradaki anılar gidiyor. Yıkmak yerine bugünkü mevcut durumunu koruyacağız. Ayrıca İstanbul’un iki yakasında iki tane dev salon yapacağız. Haydarpaşa’nın yanına denizin altında bir opera müzesi ve salonu yapacağız. Haydarpaşa ve Sirkeci Garı’nın da mutlaka kent müzesi olması lazım.

 

AYLİN KOTİL BİLEĞİNİN HAKKIYLA SEÇİLDİ

 

Aylin Kotil’in Beyoğlu Belediye Başkanı adayı gösterilmesinde etkiniz oldu mu?

Aylin anketlerde birinci olarak çıktı ve kendi bileğinin hakkıyla seçildi. Çok başarılı olacağına inanıyorum.

 

“Aylin Kotil aday gösterilmeseydi Sarıgül hakkında bildiği sırları açıklayacaktı, şantaj yaptı” şeklinde söylentiler çıktı.

Hayır, hiç öyle bir şey yok. Tamamen rakiplerin uydurmasıdır.

 

Aday olması duygusal olarak sizi zorladı mı?

Yok, ikimiz de olgun insanlarız, ne istediğimizi biliyoruz. Hayat Aylin’i orada beni burada görmek istedi.

 

Aylin Kotil’in ailesi sayesinde CHP’ye girdiğiniz doğru mu?

Amcası Aytekin Kotil İl Başkanı’mdı, sonra Belediye Başkanı oldu. Olağanüstü yakındık. Çok yardımcı oldu, hep beraberdik. Birlikte milletvekilliği de yaptık. Çok önemli ve deneyimli bir politikacıydı.

 

6 BİN GAYRİMENKULÜM OLDUĞU YALAN

 

Zengin bir adam mısınız? 6 bin küsur tane gayrimenkulünüzün olduğu doğru mu?

Vehbi Koç’un ya da Sabancı ailesinin bile o kadar gayrimenkulü yoktur! Öyle saçma şey olur mu? Malvarlığımı her sene valiliğe bildiriyorum. Bunların hepsi afaki söylentiler.

 

300 tane takım elbiseniz olduğu doğru mu?

Hiç, öyle bir şey yok, çok ayıp… İhtiyacım kadar takım elbisem var.