RTÜK’e ücretsiz ders

RTÜK’e ücretsiz ders
12 Temmuz 2021 14:29

Bence bu yazının konusu RTÜK üyelerine zorunlu eğitim olmalı.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Ücret de alınmamalı.

 

 

Nitekim ben de kendilerine bugün bu dersi ücretsiz olarak veriyorum.

 

 

Kamu yararına diyelim.

 

 

Şimdi…

 

 

RTÜK başkanının gazeteci Deniz Zeyrek’e verdiği cevabı demin okudum Zeyrek’in köşesinde.

 

 

Olay şu, belki duymamış olan vardır, kısaca özetleyeyim önce.

 

 

Halk Tv Grup Yorum’a ait olan bir şarkı yayınlamış.

 

 

Adı Cemo şarkının.

 

 

RTÜK işte, Halk Tv’ye bu şarkıyı yayınladığı için terörü öven yayın yapmaktan ceza kesmiş.

 

 

Şarkıyı bilmiyordum, demin dinledim You Tube’dan.

 

 

Evet.

 

 

Şarkı PKK içindeki kişilere yönelik sözler içeriyor.

 

 

Diyor ki mesela…

 

 

“dağların yücesinde ateşler yanar, gün gelir kahpe savrulur, Cemo ovaya inende, alnında yıldızlı bere

elinde mavzeriyle, çıkıp Dersim dağlarında, türkü söylemek var ya..”

 

 

Bu şarkı mealen şunu söylüyor kısaca…

 

 

PKK içindekiler birgün ovaya inip, dağlarda şarkı söylesinler.

 

 

Ama bunun için önce büyük gün gelsin.

 

 

Artık o büyük günden kasıt eyalet mi, ayrı devlet mi, orası belli değil şarkıda.

 

 

Yine…

 

 

Beredeki yıldız Che Guavera’dan bilinir mesela.

 

 

Birçok örgüt de bunu sembol olarak kullanır.

 

 

PKK da kullanıyor bunu.

 

 

Tamam, evet, şarkı PKK içindekilere yönelik bir sempati ve romantizm içeriyor.

 

 

Ama aklı başında bir devlet şarkı yasaklamaz.

 

 

Zira tarihsel olarak da hep olagelmiş olduğu üzere, genel olarak edebiyat, şarkı, şiir, türkü, sinema, roman vs. olayları toplum hukuku açısından suçlu olanlar bakımından da işler.

 

 

Mafya babasının filmi yapılır mesela.

 

 

Dünyada milyarlarca izlenir sempati ile.

 

 

O baba ile bir iç yakınlık kurulur.

 

 

Suç ve Ceza’da bir suçlu ile yakınlaşırız ruhlarımızın derinliklerinde.

 

 

Bir filmde bir eşkıya ile empati kurarız.

 

 

Savaş suçu işlemiş bir askerin ruhu ile tanışırız.

 

 

Onu anlamaya çalışırız.

 

 

Shaekespeare , ömür boyu vicdan azabı çeken, elleri kanlı birini tasvir eder.

 

 

Ona yakınlık duyarız adeta.

 

 

Günahkarlığı tüm insanlığın ortak günahkarlığını yansıtır adeta.

 

 

Bununla yüzleşiriz.

 

 

Toplumda yasalar kurallar koyar ve suçu yasaklar.

 

 

Ama şarkı, türkü, edebiyat, roman, film insan suçunun labirentlerinde dolaşır.

 

 

Bu gezmeyi yasaklamaz.

 

 

Yasaklamamalı.

 

 

Çünkü insan ruhunun derinlikleri ile yüzleşerek ancak ilerler insanoğlu gerçekte.

 

 

Toplum bir yandan suça karşı yasa koyarken, öte yandan bu suçun ruh dünyasını tanıyarak, anlayarak, ona insani olarak yaklaşarak evrilir ve yaralarını sarar.

 

 

Ayrıca…

 

 

HDP diye bir olgu var Türkiye’de.

 

 

6 milyon seçmeni var.

 

 

Bu dağlardaki kişilerin bir çoğu bunlarla akrabalık veya tanıdıklık ilişkisi içinde.

 

 

Onların geçmişlerinde yaşadığı kendine özgü bazı yara ve acılara bakışı batıdakinden farklıdır.

 

 

Kendini Kürt hissetmiştir, ama bir zamanlar dili yasaktır.

 

 

Şimdi bunu bir Karadenizli yaşamamıştır veya bir Muğlalı.

 

 

Bu tür sosyal dönemler bilhassa gençlerde bazı patlamalar yapar.

 

 

Evet, artık yasak değil Kürtçe, iyi de ruh bu….

 

 

Bir düğümünün iyileşmesi 50 sene alıyor.

 

 

Şimdi Grup Yorum bu tür bir genci romantize ediyor ve ona lirik bir şekilde yaklaşıyor.

 

 

Yani, buna yasak konur mu? Ayıp.

 

 

Hukuk devleti bu tür şeyleri yasaklayamaz.

 

 

Hukuk devletlerinde yasağın bir tek meşru sebebi olabilir.

 

 

Çok yakın somut fiziksel tehlike.

 

 

Yani, herhangi bir şey toplumda çok yakın bir zamanda bir fiziksel eskalasyona (iç savaş, silahlı kavga, silah kullanımı vs.) yol açacaksa yasaklanabilir. (bkz. AIHM içtihatlarını da size Adalet Bakanınız bulsun, yollasın, tercümesinden okuyun)

 

 

Biz bunları aştık eski Türkiye olarak. Hem aslını okuduk, hem tercümesini. Siz gelirken biz, dönüyorduk yani.

 

 

Onu diyordum…

 

 

Tabii, emir altındasınız.

 

 

Bu yazdıklarımı anlasanız bile, tatbik edemezsiniz.

 

 

Ama ben size yine de bu dersi ücretsiz vermede fayda gördüm.

 

 

Not: bu arada, ben şarkı filan dinlemiyorum artık, demin bu yazıyı yazmak için önce bahse konu şarkıyı, ardından da Ahmet Kaya dinledim. Aman ne güçlü söylüyor, aman ben kapatayım en iyisi, işim gücüm var, etkileniyorum yoksa.

 

 

Bu arada Ahmet Kaya kadar Türkiye’yi ortak olarak etkileyen çok az şey vardır herhalde.

 

 

Bunu yıllar önce ilk, Karadeniz’e bir indiğimde görmüştüm.

 

 

Son olarak Sedat Peker’de gördüm.

 

 

Siz benim ne çektiğimi nerden bileceksiniz’i dinliyor o da.

 

 

Yılların ülkücüsü, kalbinin derininde ama Ahmet Kaya açmış yolu.

 

 

Biraz daha yazarsam, zırlamaya başlayabilirim.

 

 

Ben gidiyorum.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar