Prof. Dr. Naci Görür: Devlet her binaya bir kimlik kartı şartı getirebilir

Prof. Dr. Naci Görür: Devlet her binaya bir kimlik kartı şartı getirebilir
3 Kasım 2020 09:13

Prof. Naci Görür, asıl beklenen İzmir depreminin henüz gerçekleşmediğini belirterek, “Bu deprem İzmir yarımadasındaki faylarda etkisi olmuştur. Kimi faylar daha hassas hale gelmiştir. Bunu kabul etmeyen adamın jeolojiyi yeterince algılamadığını düşünüyorum” diye konuştu.

 

 

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür Habertürk TV’de açıklamalarda bulundu. Moderatörlüğünü Kübra yaptığı programda gazeteci Nagehan Alçı ve İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Prof. Görür, depremin en çok hasara yol açtığı Bayraklı ilçesi ile ilgili olarak şöyle konuştu:

 

 

”Özellikle Bayraklı bir delta çökellerinin olduğu bir yer. Tarım arazisi diyebilirsin. Buradaki zemin en kötü, onu diyelim. Gediz akarsuyu buradan denize dökülüyor, çok yakınından. Akarsu döküldüğü zaman delta yapar. Buradaki çökeller iyi çimentolanmamış, sertleşmemiş, kaya-zemin niteliğinde olmayan, içinde suyu bol, kum, çakıldan meydana gelmiş. Böyle zemine deprem dalgaları girdiği zaman burada çok oyalanır, özü yavaşlar, buradan çıkmak istemez, salladıkça sallar burayı. En büyük yer ivmesi de burada çok fazladır, titreşimi inanılmaz fazla olur. Kayalı zeminde çok az titrer ve geçer gider. Ama bu zeminde gitmez. Hep o örneği veriyorum, kapana kısılmış fare gibi, oyalanır durur. Burada depremin etkisini kat be kat büyütür. Yer kıtlığı var, burada yapacağım diyorsanız o zaman 1 lira ile malolacak binayı burada 50 liraya mal edecekseniz buyurun yapın. Şu anda hasarın ne olduğunu bilmiyorum. Yüksek binanın salınımı fazla olur. Bunlar sağlam zemine kazıklar içinde ulaşmışlarlarsa veya o zemini ıslah edilmişse sağlam olabilir. İzmir’de deprem beklediğimiz öncelikle fay değil burası. İzmir fayındaki deprem olsaydı bunların çoğu giderdi. Bu 70 kilometre uzaktan yaptığı depremin etkisidir.”

 

 

Deprem esnasında nasıl davranılması gerektiğine dair bilgiler veren Prof. Görür şunları söyledi:

 

 

”Eğer zemin kattaysanız deprem başladığında kolaylıkla dışarı çıkabileceğinizi düşünüyorsanız, dışarı çıkmayı deneyebilirsiniz, tabii binalardan uzak bir yere gitmeniz gerekir. Üst kattaysanız merdivenleri, asansörü kullanmak suretiyle dışarıya kaçmaya çalışmak yapabileceğiniz en büyük yanlışlardan biridir. Binaların en zayıf noktalardan biri merdivenlerdir. Merdivenleri asla kullanmayacaksınız depremin olduğu sırada, aynı şekilde asansörü de. Bir de hazırlıksız yakalanmayacaksınız. Amaç şu; sizin önceden söyleneni anlayabilir yaştaki çocuklarınızla birlikte bir deprem planlaması ve tatbikatının olması lazım. Bunun zaman zaman aile içinde yapılıyor olması lazım. Deprem başladığı zaman dairenin içerisinde nerede toplanacağız. Hepimiz şurada toplanacağız diyeceğiz. En iyi yer, hayat üçgeninin oluşabileceği oluşabileceği yerlerdir. Sağlam bir masa olsa, deprem sırasında çocuklar gelip masanın altına değil, önünde sağlam bir masa ise başınızı tutup cenin pozisyonu yapabilirsiniz.”

 

 

Prof. Görür’ün konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

 

‘Sadece yapandan değil, izin verenden de hesap sorulmalı’

 
-Bu binaların olduğu yerdeki zemini biliyorum. Her şeyden önce bizim Türk Deprem Yönetmeliği’ne göre en kötü zemin tipi var bu binaların olduğu yerde. Şu anda yıkım olduğu yer için konuşuyorum. Körfezin kuzey kısımları ve güneyde de deniz kıyısına denk gelen yerler için de geçerli. Bu zeminlerin özelliği; buralarda bina normalde yapmamanız lazım. Hani yer kıtlığı olur, ‘orada yapacağım’ dersiniz. Ama İzmir yarımadasında orada bina yapmak hataların en büyüğü. Sadece buraya binaları yapan değil, o binaları yaptıran, iskan veren de hesap vermesi gerekiyor. O tür zeminleri ıslah etmeden, güçlendirmeden ve öyle yerlerde ana kayaya inecek kadar binanın temel sistemini kurmadan, bu kazı olur, onları yapmadan yapmamanız gerekir. Böyle bir durumda yapı malzemesi ve tasarımı ön plana almak lazım. Yıkılmayan yerlerde muhtemelen zemin özellikleri gözetilerek belki proje çizilmiştir. Bir diğeri de yapı malzemesi. O zemine, projeye göre uygun yapı malzemese ve işçilik kullanılmıştır. Yıkılan binada ise aynı proje olmasına rağmen yapı malzemesi daha ucuz seçilmiş olabilir, güzel bir tabir değil ama malzemeden çalınmış olabilir. Demirinden, çimentosundan kâr edilmiş. olabilir.