Prof. Dr. Haberal: Adalet Allah'ın emridir

Prof. Dr. Haberal: Adalet Allah'ın emridir
8 Ağustos 2013 17:29

Ergenekon davasında 12 yıl 6 ay hapis cezası verilerek tahliye edilen CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, “Adalet, Allah’ın emridir. Adalet, aynı zamanda devletin de temelidir” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Ak Parti Zonguldak Milletvekili Köksal
Toptan’ın annesi Saadet Toptan’ın evine yaptığı bayram ziyaretinin
ardından Kozlu Beldesi’ne geçti. Prof. Dr. Haberal, belde merkezinde
kendisini karşılayan partililer ve vatandaşlarla bayramlaştı. Belde
merkezindeki çay bahçesine geçen Prof. Dr. Haberal, Cihan Özçelik adlı
kişiyle sohbeti sırasında, ülkede bir takım aksaklıklar olduğunu
söyledi. Demokrasinin ülkelere kolay yerleşmediğini vurgulayan Prof. Dr.
Haberal, Silivri Cezaevi’nin koşulları hakkında da bilgi verdi.

CHP İL BAŞKANLIĞI ZİYARETİ

Prof.Dr. Haberal, daha sonra Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk ve
Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile birlikte partisinin
Zonguldak İl Başkanlığı’na geçerek, partililerle bayramlaştı.
Milletvekili Ali İhsan Köktürk, buradaki açıklamasında, Ergenekon
davasında verilen kararları eleştirdi. Köktürk, gizli tanıklarla, tahrip
edilmiş dijital verilerle, var olmayan örgütlerle yürütülen davada,
ülkenin saygın insanlarının çok ağır cezalar aldığını kaydetti. Köktürk,
“Aslında Balbay’ları, Haberal’ları, Tuncay Özkan’ları, Başbuğ’ları bu
kadar ağır cezalara mahkum eden bir anlayışı, sevginin egemen olması
gereken bir günde, insanlara sevgiyi değil öfkeyi tatdıran bir anlayışı
kınıyorum. Bu ülkenin bu kadar büyük değerlerinin bu kadar ağır cezalara
çarptırılmasını CHP olarak kabul edemiyoruz”
dedi.

NE ZAMAN YEMİN EDECEK?

Prof. Dr. Haberal da Zonguldak halkının kendisini Meclis’e gönderdiğini
hatırlatarak, “Milli iradeyi inşallah orada temsil etmeye çalışacağız”
dedi. Prof. Dr. Haberal, TBMM’de ne zaman yemin edeceğinin sorulması
üzerine, “O TBMM’nin görevidir. TBMM ne karar verirse o çerçevede
yaparlar. Ben şu anda Zonguldak halkını temsil ediyorum. İlave bir şeye
gerek var mı? Zonguldak halkını temsil etmekten mutluluk duyuyoruz.
Diğerleri formalite gereği yapılan işlerdir”
dedi.

ADALET ALLAH’IN EMRİDİR

Bir gazetecinin, Ergenekon davasında mahkemenin verdiği kararların
eleştirildiğini hatırlatması üzerine de Prof. Dr. Haberal, şöyle
konuştu:

“Mahkeme salonlarında,
‘Adalet mülkün temelidir’ yazıyor. Adalet yüceler
yücesi Allah’ın emridir. Her cuma günü cumaya gideriz. Cuma
namazlarında imam efendi hutbeyi okur ve der ki
‘Ey cemaati müslimin;
muhak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardımı emreder, çirkin
işleri, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar, tutasınız diye size öğüt
verir.’ Adalet Allah’ın emridir. Adalet aynı zamanda devletin de
temelidir. Dolayısıyla adaletin adil bir şekilde dağılımı sağlanmıyorsa
ciddi sıkıntı var demektir.  Adaletin ve hürriyetin olmadığı ülkelerde
mutluluk olmaz. Kaldı ki insanların en önemli haklarından bir tanesi
hürriyettir, özgürlüktür. Diyojen’e sormuşlar; ‘Yer yüzünün en güzel
şeyi nedir?’ ‘Hürriyettir’ demiş.”

SUÇUMU HALA BİLMİYORUM

Şuara Suresi’nin 183’üncü ayetinde Allah’ın, “İnsanın hakları var.
İnsanların hakkı olan şeyleri kısıtlamayın. Yeryüzünde bozgunculuk
yaparak karışıklık çıkarmayın” dediğini belirten Prof. Dr. Haberal,
“Demek ki insanların hakkını vermezsek, yaşam hakkını vermezsek. Suç
varsa ceza olmalıdır. Mehmet Haberal suç mu işledi, cezasını veriniz. Ki
başkaları aynı suçu işleyip mağdur olmasın. Benim suçum ne? Adını
koyacaksınız. 13 Nisan 2009’dan beri hep sordum;
‘Suçum ne, suçumu
söyleyin, cezamı da verin.’ Ben hala bilmiyorum. Sizler biliyorsanız
bana söyleyin. Dolayısıyla adaletin olmadığı, insanların yaşamının
tutsak haline getirildiği ortamlarda bir sıkıntı vardır”
dedi.

4 YILIMI GERİ GETİRMEK MÜMKÜN MÜ?

İnsan hayatı ve geçen zamanın geri gelmediğine işaret eden Prof. Dr. Haberal, şöyle devam etti:

“Hz. Ömer diyor ki; ‘Yaydan çıkan ok, ağızdan çıkan söz, kaçan fırsat,
geçen zaman bir daha geri gelmez.’ Şimdi benim 4 sene 4 ayımı geri
getirmek mümkün mü? Burada ciddi bir sıkıntı var. Bir yanlışlık var.
Ülkemiz bir süreçten geçiyor. Bunu bir an önce çözmek zorundayız. Biz
çözeceğiz. Bunu kavga ederek, birbirini kırarak değil, birlikte
çözeceğiz. Doğru bir tanedir, iki tane olmaz. Doğruyu bulmak
zorundaypız. Bir yerde haksızlık varsa, bunların başında adaletsizlik
geliyor. Bugün yaşadığımız en önemli durum budur. Milletvekili
arkadaşlarımızla bu adaletsizlikleri, yanlışlıkları araştırmak
zorundayız. Bununla ilgili yoğun bir şekilde çalışmalayız.”

BİZ TECRİT EDİLDİK

Cezaevinden çıktığını, ancak hala o ortamda yaşadığını ifade eden Prof.
Dr. Haberal, “Demir kapı. Demir kapı sabah-akşam günde 2 kez açılıyor.
Beton ve demir yığını. Çok ağır bir ortamdır. Adeta tecrit
ediliyorsunuz. Halbuki hepimiz insanız. Hata işleyebiliriz. Dünyada 2
meslek doğrudan insan hayatıyla meşguldür. Bunlardan birisi hekimlerdir.
Hekim olarak benim görevim, hastamın teşhisini koyup tedavisini yapıp
topluma kazandırmaktır. Aynı şey mahkemeler, hakimler için geçerlidir.
Bunu mahkemede de söyledim. Sizin karşınıza gelen kişinin bir suçu mu
var. Cezasını verin, ama suçunu söyleyeceksiniz. Hedef, insanları
topluma kazandırmak olmalı. Bugün cezaevlerinde tecrit ediliyoruz. Biz
tecrit edildik. Amaç bu olmamalı. Amaç insanları topluma kazandırmak
olmalı”
diye konuştu.

Prof. Dr. Haberal, Kanuni döneminde 1 ay devam eden yargılamanın zulüm
kabul edildiğini de hatırlatıp, “Bugünkü durumu milletimizin, sizlerin
takdirine bırakıyorum”
dedi.