Piçleri tespit kutusu
31 Temmuz 2013 16:18

Sevgili okurlarım,yazımın başlığına sakın şaşırmayın; inanın ki, dinci yönetici esnafının eğer kullandıkları ”Yüce İslam Dini” hakkında gerçekten bilgileri varsa, bunu da pek sanmıyorum; önemli bir İslami kavramı şimdi Hz.Muhammed’in bir hadisi ile açıklayacağım.

İbarhim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Yakın çevremde beni tanıyanlar geçmişten gelen ilgi alanım nedeni ve bu konuya uzun yıllar verdiğim okuyup bilgi edinme emeğim nedenleri ile beni arkadaşça, dostça ”hadis uzmanı olarak” tanıtırlardı.

Yoksa ilahiyatçı veya imam-hatip kökenli değilim.

Yıllar öncesine kadar sohbetlerde, konuşmalarda toplumsal ve kişisel sorunlarla ilgili Hz.Muhammed’in söz, davranış ile bir konu hakkındaki sessizliğinden oluşan tanımı olarak bildiğimiz “hadisler”den bol bol örnekler verirdim.

Ama bu din tüccarı AKP ve onun başı Recep’in İslamİ kişisel ve siyasal emelleri için çok çirkin bir şekilde kullanmasından sonra uzun yıllardır “hadis”li konuşmaları bilinçli olarak bıraktım; çok da iyi ettiğimi biliyorum ama bazen bu faşist iktidar tarafından uygulanan öyle kritik siyasal ve despotça yönetimsel konular oluyor ki, kendilerine aldanabilen dindar ama bilinçsiz yığınlara mesaj vermek için onların anlayacağı dil olan“hadis”le yanıt vermek zorunda kalıyorum.

Malumunuz paranoyak korkuları ve kendisini yakın gelecekteki hukuksal tehlikelerden koruma, kurtarma adına bizzat Recep tarafından verilmiş bir talimat olduğundan asla şüphe duymadığım bir projeye göre Emniyet tarafından sokak ve mahallelere yazılı ve sesli “ihbar kutuları” yerleştirileceği belirtilmiştir.

Bu projeye göre kimliğinin deşifre olmasını istemeyen vatandaşlar, mahallelerde kurulacak sistemle ister yazılı ister sözlü olarak isimsiz bir şekilde komşularını veya canı istediği herhangi bir kişiyi ihbar edecekmiş.

Bunun adına Türkiye’yi ve Türk Milleti’ni bölüp parçalama noktasına getiren Recep paranoyası denir.

Bizim kültürümüzde ve inanç sistemimizde vatan, millet, namus kavramları ile ilgili hassas konular hariç hangi konu olursa olsun komşuyu ve insanları gizlice bir yerlere ihbar etmek en büyük ahlaksızlıklardan biri olarak sayılmaktadır.

Şimdi bakın bu siyasi yönetici din tüccarı esnafın kişisel ve siyasal çıkarları için kullandığı Hz.Muhammed’in “Birisini gizlice ihbar eden piçtir” hadisi her şeyi bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor.

Bu hadisi uzun yıllar önce okuduğum bir kitapta hayretle görmüştüm ki bir ibret vesikası olarak hiç unutamam.

Ama din tüccarları bu “hadis”i inkar yoluna gidebilirler kendi foyaları ve insanlıktan, inandık dedikleri ama aslında kullandıkları İslam’dan çıkarları adına uzak görünmemek için.

Çünkü “piç” kavramı babasının kim olduğunun belli olmaması halidir.

Aklı başında bir insan empati yaparak şöyle düşünürse, babasının kim olduğunu bilmediği bir durumda psikiyatrik travmanın en ağırını yaşar ve bunun korkunç acısını ömür boyu üzerinde taşır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi din kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı yerinde duruyor, isteyen herkes bu “hadis”le ilgili bilgi alabilir.

Şimdi bu adamlar vatanseverleri Silivri’de yargılarken ırza tecavüzcülerden tutun da, bacısını, yeğenini satanlara, hırsız ve gaspçılara kadar nice “gizli tanık” sıfatıyla ki yüce Peygamber’in yukarıda açıkladığım “hadis” gereğince “piç” diyor. Şimdi de kendilerini elim bir akıbetten kurtarmak için aynı yaftalı yaratıklara sığınmak istiyorlar olsa gerek.

Hz.Muhammed’in “hadis”i gereğince gizli ihbar ve gizli tanıklık yapanların “piç” olarak tanımlandığı bir durumda bu alçak yaratıklara bu ortamı hazırlayanlara olumlu anlamda ne denileceğini inanın ben bilmiyorum.

Hele ülkemin geldiği duruma bakın, piçlerden medet umar duruma geldik.

İnsanım diyebilen hiçbir erdemli kişi ne gizli tanıklık yapar ne de gizli ihbar.

Allah sonumuzu hayır etsin deyip mücadeleye devam edeceğiz.

KAMER GENÇ GERÇEK BİR YURTSEVERDİR

Benim de videodan izlediğim Kamer Genç geçen gün Tunceli-Erzincan arası bölgelerde tek tek göstererek güya PKK bayraklarını, bana göre taharet çaputlarını bizzat eliyle gösteriyordu.
Böyle bir rezalet dünyanın hiçbir devletinde olmamıştır ki bağımsız bir ülkede bölücüler taharet paçavralarını asarak Kürdistan diye bağımsızlıklarını ilan ediyorlar.

Tüm bu ihanetler Recep’in foyalarının emperyal güçler tarafından kamuoyuna açıklanmaması adına yapılıyor ve Hükümet’in sesi çıkmıyor.

O bölgenin insanı ve yurtseverliğinden zerre kadar şüphe duymadığımız Kamer Genç bunu Türkiye kamuoyuna deşifre edince PKK eşkıyaları tarafından tehditler aldığını twitter kanalı ile milyonlara bildiriyor ve böyle bir istihbaratı o bölgede görev yapan Jandarma kendisine telefonla bildiriyor.

Kamer Genç yurtsever bir yiğittir, Allah korusun başına bir şey gelirse sorumluluk emperyal güçlerin taşeronu Hükümet’tedir.

Recep bu sorumluluğun altından kalkamaz ve siyasal kaos doğar.

Bu nedenle kendisine birkaç koruma verilmesi gerekmektedir.

Tarihe not düşmek için bunları yazdım ve Kamer Genç’e sağlıklı uzun ömürler dilerim Yüce Tanrı’dan.

ALİ İSMAİL KORKMAZ’IN AŞAĞILIK KATİLLERİ ARAMIZDA DOLAŞIYOR

Gezi olayları nedeni ile görevli olduklarını zanneden alçaklar tarafından dövülüp günlerce ıstırap içinde yatan Ali İsmail Korkmaz’ın canavar katilleri ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar, buna rağmen Hükümet kılını kıpırdatmıyor.

Demokrasi suçlulara en ağır cezaların verildiği bir rejimin adıdır aynı zamanda.

Cezaların adilce verilmediği bir demokratik yönetim kesinlikle işlemez.

Aksi taktirde her şey kötülük yapanın yanına kar kalırdı ve mazlumlar Ali İsmail olayında olduğu gibi sürekli işkence ve ölüme tabi tutulurdu.

Ali İsmail’i döverek şehit eden aşağılık alçaklar bunu kendilerinde bir hak olarak görüyorlar.

Bakın ben dadaşım, sözün eğrisini, dolambaçlısını söylemekten hoşlanmam; Ali İsmail’i ellerindeki sopa ile şehit eden o alçak ibn….in münasip yerlerine bu sopalar yerleştirilmedikçe onların alçaklık derecesinde olan hiç bir yaratık yola gelmez.

Tıpkı alçak tecavüzcülerin hapisten çıktıktan sonra hemen çok kısa sürede yeni bir tecavüz olayına bulaştıkları gibi.

Bu vesileyle uygar yargı dünyasının tespit ettiği gibi tecavüzcüleri ve onların yolunda olanları hapishane asla ıslah etmiyor.

Ya ne yapmak lazım?

Amerika ve Avrupa’yı derinden etkilemiş ve kesinlikle o ülkelerin insanlarının yepyeni paradigmalar oluşturmuş olan felsefe profesörü ve derin bir filozof olan Hindistan’lı OSHO’nun dediği gibi tecavüzcüleri iğdiş (hadım) etmek ve böylece boşuna hapse de tıkmamak gerekir.

OSHO diyor ki dünya bir gün bu “tıbbi ceza” çizgisine gelecektir bu konuda.

Ali İsmail gibi insanları hunharca katleden hayvandan aşağı yaratıklara da hizaya gelmeleri için “tıbbi ceza”mı vermek gerekir?

Durun, hümanist takılanlar hemen bana itiraz edip kızmasınlar.
gerekir?

Aynı şeyler sizin kızınızın ve oğlunuzun başına gelseydi bırakın bu tür cezalar vermeyi, o alçak yaratıkları bizzat kendi elinizle kör satırla parçalamak istemez miydiniz?

5 AĞUSTOS’DA YURTSEVERLER SİLİVRİ ÖNLERİNE

ABD taşeronu ve işbirlikçisi Recep 2007 Aralık ayında Başkan Bush ile Beyaz Saray’da görüştükten sonra sabah ezanı baskınları ile Atatürkçü yurtseverler, generaller, amiraller, subaylar, astsubaylar, profesörler ile gazeteciler, siyasetçiler ve tüm aydınlık beyinler kitleler halinde darbe yapacaklardı bahanesi ile kodese tıktırıldılar.

Uzun yıllardır zindanda çile çeken bu aydınlık beyinlerin önümüzdeki 5 Ağustos’da Silivri’de duruşmaları var ve son karar verilecek.

Bu nedenle tüm yurtseverler 5 Ağustos’da Silivri’nin önünde bulunarak tarihe tanıklık etmeli ve Recep ihanetine karşı çıkan bu mazlumlara manevi destek sağlamalıdırlar.

Belki olumlu sonuç çıkmayacak ama tarihe not düşmek ve çok yakın gelecekteki kurtuluş için önemli bir destek yığınağı oluşturacaktır.

Herkesi “sosyal medya”nın başına davet ederek Recep’in baş belası dediği “twitter” olayını yoğun bir şekilde yaşamak gerekiyor.

Düşman neden korkuyorsa onu uygulamak başarıya götüren etkili yollardan biridir.
5 Ağustos Silivri davetiyesi için hadi herkes “sosyal medya”başına.

Durmak yok, Recep’ten demokratik hukuk yolu ile kurtulmak için yola devam.