Övünerek imzaladığımız İstanbul Sözleşmesi’ni övünerek iptal ettik!

Övünerek imzaladığımız İstanbul Sözleşmesi’ni övünerek iptal ettik!
29 Mart 2021 08:35

24 Kasım 2011’de Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla TBMM’de benimsenen kadın haklarına yönelik sözleşme, 20 Mart 2021 gecesi bir kararnameyle iptal edildi.

 

Fotoğraf: AFP

 

Hükümet değişmedi ama ne olduysa İstanbul Sözleşmesi’ne bakış açısı akıllarda soru işareti bırakacak bir şekilde değişti! Türkiye, 10 yıl önce uluslararası bir sözleşmeyi övünerek imzaladı. Parlamentosunda da kabul eden ilk ülke oldu. 24 Kasım 2011 günü TBMM’de benimsenen kadın haklarına yönelik İstanbul Sözleşmesi, 10 yıl sonra 20 Mart 2021 gecesi bir kararname ile iptal edildi. Oysa sözleşme, 11 Kasım 2011’de Başbakan Erdoğan’ın imzası ile TBMM’ye sevk edilmiş ve gerekçesinde, “Sözleşmeye taraf olunması, ülkemizin gelişen uluslararası saygınlığına olumlu katkıda bulunacaktır” denilmişti.

 

 

GURUR DUYMUŞLARDI

 

 

Sözcü’den Emin Özgönül’ün haberine göre dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise, 23 Kasım 2011 günü TBMM Dışişleri Komisyonunda tutanaklara da giren konuşmasında, ‘’Bir kadının canı bizim canımızdır, onu korumak en önemli görevidir” diyerek sözleşmeyi savunuyordu. AKP’de Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı yapan Malatya Milletvekili Öznur Çalık, 22 Kasım 2011’de KEFEK komisyonunda, ‘’Ülkemiz için çok önemli bir adım” diyerek sözlerine başladı. AKP Genel Başkan yardımcısı Nurettin Canikli ise, sözleşme için 24 Kasım günü TBMM’de ‘’Son derece etkili olacak, birçok açıdan ilktir” açıklaması yaptı.

 

 

BASKIYLA FESHEDİLDİ

 

 

10 YIL önce Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanı, bugün ise Türkiye’nin Paris Büyükelçisi olan Refik Ali Onaner de, 22 Kasım 2011’de Meclis KEFEK komisyonundaydı. ‘’Sözleşme öncelik ve hedeflerimize uygundur. Onaylanıp, verilen önem gösterilmeli” diyerek Bakanlığının resmi görüşünü aktardı. AKP’li Milletvekili ve bakanların şiddetle savunduğu İstanbul Sözleşmesi aradan geçen 10 yıl içinde muhafazakar çevrelerin baskısı sonucu Cumhurbaşkanı kararı ile feshedildi. Oysa bu sözleşme 6251 sayılı yasa olarak TBMM’de 246 kabul bir çekimser oyla ve bütün partilerin desteği ile kabul edilmişti. Cumhurbaşkanı bir kararname ile Meclisin çıkardığı kanunu da iptal etmiş oldu.

 

 

KİM NE DEMİŞTİ?

 

Fatma ŞAHİN (Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı):

Kadın canı bizim canımızdır
Bu sözleşmeyi kadına yönelik şiddette önemli bir çatı olarak görüyor ve önemsiyoruz. Avrupa Konseyi anlaşmayı İstanbul’da imzaya açtı ve Dışişleri Bakanımız Hükûmet adına ilk imzayı attı. Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir insan hakkı ihlali ve iç güvenlik meselesi olarak görüyoruz. Kadının canı bizim canımızdır, onu korumak en önemli görevdir.

 

 

Nurettin CANİKLİ (AKP Genel Başkan Yardımcısı):

Ülke olarak öncülük ettik
Türkiye bu sözleşmenin hazırlanmasında öncülük etti. Bir denetim mekanizması oluşturuluyor, çok ciddi yaptırımlar var, son derece etkili olacak. İktidarı ve muhalefetiyle milletvekili arkadaşlarımıza, Hükûmetimize, Bakanımıza şükranlarımızı arz ediyor, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

 

 

Aylin Nazlıaka (CHP Kadın Kolları Genel Başkanı):

Kadınlar 1’den büyüktür
İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesine tepki gösterdi ve SÖZCÜ HaftaSonu’na “Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu bu sözleşme, kadınların can simididir. Psikolojik, cinsel, fiziksel ve ekonomik şiddet, zorla evlendirme de dahil, kadınları her türlü şiddetten koruyan en kapsamlı sözleşmedir. AKP sözleşmenin nesinden rahatsız oldu ? Hukuki dayanağı olmayan iptal kararı, yok hükmündedir. Kadınlar 1’den büyüktür’” dedi…

 

 

Refik Ali ONANER (Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanı):

Uluslararası ilk sözleşme!
Bu sözleşme kadına karşı şiddet alanında hazırlanmış ilk uluslararası sözleşmedir. Türkiye müzakere sürecine aktif şekilde katıldı. Türkiye’nin öncelik ve hedeflerine uygundur ve ülkemiz bu sözleşmeye verdiği önemi, en kısa sürede onaylayarak göstermelidir.

 

 

Öznür ÇALIK (AKP Malatya Milletvekili):

Ülkemiz için çok önemli
Kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik Avrupa Konseyinin bu sözleşmesi, Türkiye açısından çok önemli. Artık doğuştan itibaren her türlü şiddet, kadına yapılmış olarak algılanacak. Bu sözleşmenin ülkemiz için atılmış çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.