"Oturup ders çalıştım"

"Oturup ders çalıştım"
21 Temmuz 2012 14:11

34. Olağan Kurultay’da CHP ‘de ocak başkanlığından genel başkanlığa kadar hemen her kademede görev yapan Altan Öymen , 62 yıllık siyasi hayatında hiç yapmadığı ancak hep merak ettiği Divan Başkanlığını üstlendi. Öymen ile uzun bir süreden sonra ‘çarşaf liste’ uygulamasının gerçekleştiği, liste savaşlarının yaşandığı CHP kurultayını konuştuk. Kılıçdaroğlu ‘ndan Divan Başkanlığı önerisini alan Öymen’in ilk sözleri, “Bir genç, tercihan da bir kadın olsa daha iyi olmaz mı” olmuş. Ancak “Divan’da kadınların da olacağı” söylenmiş. Öymen bu kez, ‘uzun zamandır parti içinde aktif olmadığı için bazı kuralların değişmiş olabileceğini’ söylemiş. Ama sonra gazetelerdeki haberlerden kendisinin aday gösterileceğini anlamış: “Tabii memnun oldum. Sorumluluk isteyen bir görev.”

1950’de girdiği CHP ‘de en alt birim olan ocak örgütlerinde başkanlıktan başlayıp, genel başkanlığa kadar her kademede çalıştığını anlatan Öymen, “Kurultay başkanlığı hiç yapmamıştım. Adaylığım ortaya çıkınca hazırlanmaya başladım. Yeni tüzük, kurultay yönetmeliği, içtüzük… Kongrede nasıl konuşulur, nasıl yeterllik önergesi verilir… Bir gün oturup ders çalıştım” dedi.

‘Erkeklere kota gelebilir’

Öymen, Divan’da yerini aldıktan sonra gördüğü manzarayı şöyle dile getirdi: “1950’den beri hiç böyle bir manzara hatırlamıyorum. Arada bir kadın olurdu nazar boncuğu gibi. Şimdi ben konularını bilen iki siyasetçi hanım, Özlem Çerçioğlu ve Fügen Kara ile kongreyi yönettim. Divan’daki diğer arkadaşlar da işini biliyordu. İşim kolay oldu. Delegeler arasında da eskiye göre kadın çoktu. 2008’deki kurultayda bir konuşma yapmıştım. Kürsüden salona baktığımda birden görüntü etkiledi ve ‘buradan baktığınızda bir erkekler topluluğu var karşınızda bir iki tane de nazar boncuğu gibi kadın var’ dedim, bunu böyle eleştirdim. Şimdi nazar borcuğu değil kadınlar… Çok değişmişti manzara. 18-30 yaş arası gençler de delege seçilmişlerdi.”

Kadın ve gençlerin artışında, tüzük değişikliği ile getirilen ‘kota’nın büyük etkisi olduğunu belirten Öymen, “Hiç kota olmasaydı da 52 kişilik listede galiba 15 kadın yer alacaktı. Ama yüzde 33’lük cinsiyet kotası kadın devrimi gibi oldu. İlerde kotaya gerek kalmayacak. Hatta bir gün öyle olur ki erkekler de cinsiyet kotasından yararlanabilir” diye konuştu.

‘Tek adam konuşmaz’

İlk gün 8-9 saat Divan kürsüsünde oturan, 2. gün sabaha kadar çalışma sürdüğü için ancak 2,5 saat uyuyabilen Öymen, uzun aradan sonra ‘kavgasız’ yapılan kurultay için, “Olması gerektiği gibi” diyor. ‘Demokrasi ve değişim’ temasının son derece iyi olduğunu söyleyen Öymen, kurultayların sadece genel başkanların konuştuğu zeminler olmaması gerektiğini belirterek, Divan olarak 30 kişiye söz verdiklerini hatırlatıyor: “7 kişi konuştuktan sonra ‘yeterlilik önergesi’ geldi. Ancak ‘hemen işleme konması’ için haber gönderdim ve isteyenlere konuşma fırsatı verdik.”

‘Çarşaf liste’ uygulaması nedeniyle çok aday çıktığını anımsatan Öymen, “Bu kadar aday olur mu, deniyor ama demokrasi de bu. Blok listeyi düşündüm. Sizin elinizde bir blok liste olacak genel başkan listesi onu atayacaksınız. Bunun adı seçim değil ki. Sadece genel başkan düşünür, genel başkan tayin eder öbürlerine de hiç bir şey düşmez gibi” diye konuştu. Kurultay salonunda seçimler için renkli kampanyalar olduğunu, bunun da çok hoşuna gittiğini anlatan Öymen, “Demokrasinin güzelliğini anlıyor insan. Bu CHP ‘de epey azalmıştı” dedi.

‘Hatayı seçim kurulu yaptı’

Seçim sonuçlarının beklenenden kısa sürede açıklandığını söyleyen Öymen, sonuçlar için 2-3 gün beklenen İstanbul İl Kongresi’nin de kurultay için büyük bir tecrübe olduğunu, delegelerin bu kez daha hızlı ve dikkatli oy kullandığını ve geçersiz oyların da daha az olduğunu belirtti. Öymen, tartışılan bir konuya da açıklık getirerek, kurultay gecesi açıklanan sonuçların daha sonra değişmesinin Divan’dan değil seçim kurulundan kaynaklandığını söyledi.

İlhan Cihaner ve Fikri Sağlar’ın anahtar listede olmamasına rağmen yönetime girmesini ‘büyük başarı’ olarak niteleyen Öymen, CHP ‘nin yeni yönetimini de “Çok güzel bir sentez oluşturuyorlar. Aslında temelinde çağdaşlaşma yolunda giden insanlar bunlar” diye yorumladı.

YURDAGÜL ŞİMŞEK / RADİKAL