Oruç ve sabır

Oruç ve sabır
15 Haziran 2016 14:55

DEĞERLİ OKUYUCULAR! Bugünkü sohbetimiz: Oruç Sabır hakkında olacaktır.

 

 

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

 

 

EY YÜCE TÜRK İSLAM ALEMİ!

 

 
Sabır; selamet ve saadet evinin anahtarı ve musibetin ilacıdır. Hz. Ali (r.a.)
İnsan oğlunun her sahadaki başarısı, sabretmeye bağlıdır. İlmi, ticari ve çiftçilikte ürün elde etmesi, ibadette devamlılık hep sabır etmeye bağlıdır.

 

 

Sabırsız hasta şifaya kavuşma, sabırsız çiftçi harman, sabretmeyen talebe irfan sahibi olamaz. Sabırsız asker Zaferi, sabretmeyen çırak hüneri elde edemez.

 

 

Sabır; güçlükler karşısında, Cenab-ı Allah’tan korktuğu ve rızasını ümit ettiği için, nefsini (fenalığa bırakmayıp) tutmaktır.

Sabır; tökezlemeyen bir binektir. İnsanı sür’at ve emniyetle emeline ulaştırır.

Sabır, dertli gönlün tesellisine ve ilahi rahmetin tecellisine vesiledir.

Sabır, muvaffak olmanın ilk ve son şartıdır.

 
Sabır, Cennet hazinelerinden bir hazinedir. Tek kelime ile sabır, dünya ve ahiret nimetleri elde etmenin en önemli şartıdır. ”Çünkü Allah sabredenleri sever.”

 

 

Sabır, başlıca üç kısma ayrılır: Belalarda sabır, farzları yerine getirmekte karşılaştığımız güçlüklerde sabır ve şehvani arzulara uymamak konusunda sabır.

 

 

İmtihan alemi bulunan dünya hayatında, insan birtakım imtihanlar ile karşı karşıya gelecektir. Bundan kaçmanın imkanı yoktur. Bazı yakınlarımızın fani hayatı son bulacak, hastalığımız veya iflas ettiğimiz olacaktır. Bu gibi hadiseler karşısında sabretmesini bilir ve kulluğun gerektirdiği teslimiyeti göstererek ilahi imtihanda muvaffak oluruz. Aksi halde hem kader-i ilahi yerini bulur hem de biz imtihanı kaybetmiş oluruz. Oysa ki Mü’min, nimete şükrederek sevaba, üzüntüye şükrederek, sıkıntıya sabrederek saadete ulaşacaktır.

 

 

Cenab-ı Allah kulunu imtihan ederken, onun tahammül edemeyeceği bir şeyi yüklemez. Verdiği bela kadar sabır da ihsan eder, sabır, bir zırhtır. Onu giyen belaların etkisinden kurtulur.

 

 

Cenab-ı Allah’ın emirlerini yerine getirmeye, ibadet adı verilmektedir; belalara tahammül göstermek de Allah’ın emirlerindendir. Bu buyruğa itaat ibadetlerin ta kendisidir. Nahi Suresinin 127. ayetinde buyrulmaktadır ki:

 
”Sabret. Senin sabrın Allah (ın tevfikına istinad) dan başka (bir şey ) değildir…”

 
Cenab-ı Allah, kulunu günahlardan temizlemek için iki yol açmıştır. Biri tevbe-i istiğfar, diğeri sabırdır. Tevbe eden günahlardan arınır. Sabreden kimse günaha bulaşmaz. Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde buyuruyor:

 
”Bir Mü’mine yorgunluk, hastalık, düşünce kader, acı ve kaygıdan diken batmasına kadar, isabet eden herhangi bir şey karşılığında muhakkak Cenab-ı Allah onun hatalarını örter (bağışlar) ”Allah, bir kuluna hayır (eriştirmek) dilerse onu musibete uğratır.”

 

 

Yıldırımların yüksek yerlere düştüğü gibi, belaların şiddetlisi de enbiya, sonra evliya, ondan sonra diğer salih kimseler üzerine gelir.

 

 

İbadetlerimizi ifa etmekte karşılaştığımız bazı zorluklar olur. Fakat uykusuzluğa katlanmayan, namaz kılmayan, açlık ve susuzluğa sabretmeyen, Oruç tutmayan, seyahat etmeye tahammül göstermeyen Hac vazifesini ifa etmeye güç yetirebilir mi?

 

 

Nefsimiz; sıcak yataktan kalkıp soğuk su ile abdest almak, uykuyu bırakıp camiye gitmek, senenin en uzun ve sıcak günlerinde Ramazan-ı şerif Orucunu tutmak, yolculuğun zorluk ve sıkıntılarına katlanmak istemez.

 

 

MUHTEREM MÜSLÜMANLAR!

 

 
Şüphesiz yapılan iyilikler ve kötülükler karşılıksız kalmaz. bizler bu dünyanın bir imtihan yeri olduğuna inanırız. Kısa misafirliğin ardından, her gün binlerce insanı yolcu ettiğimiz ebediyet yurduna bizler de gideceğiz. Ahiret gününe inanmak imanımızın temel esaslarındandır. Orada herkesin dünyada yaptıklarından ya da yapmadıklarından dolayı hesaba çekileceğinden de hiç şüphemiz yoktur. Örneğin: Babası ve dedesi meyve ağacını diker, çocuk ve torunları o meyveleri yedikçe şifaya nasıl kavuştuklarını görüyoruz. Onun içindir ki, dikilen meyve ağaçlarının ilk önce helal olup olmadığının bilincinde olmalıyız. Zira insanların bu dünyada yaptıkları yanına kalacak olsaydı, bu haksızlık ve adaletsizlik olurdu.

 
Nefse, sabır silahı ile karşı koyan ve bu konulardaki zahmetlere katlanan Zafere ulaşmış olur.

 

 

Aşırı derece isteklere karşı sabır göstermek, vazifemizdir. Nefsin isteklerine kapılmamak, ancak sabırla mümkün olur.

 
1- Sabretmesini başarmasını bilen, huzur ve mutluluk ayağına gelir.
2- Sabırla vicdan muhasebesi birleşince, daha güçlü olursunuz.
3- Sabırlı olmanın bilincinde olmak, sabır işidir.
4- Başarı, mutluluk ve şifa kapısının anahtarı, sabır olduğunu biliyor muydunuz?
Sabır ve sadakatsizlik, Vatana ihanet eden nankörlerin işidir, nankörlüğe odaklanmak ise Cenab-ı Allah’ın sevmediği huylardır.
5- Sabrı tükenen insan, vicdanı olmayıp iradesi zayıf olandır.
6- Oruç tutmak, iradesini güçlendiren sabırlı insanların işidir.

 

 

HİNDİSTAN’DA RAMAZANA ÖZEL HAVUÇ TATLISI

 
Malzeme 6 kişilik: 1,5 kilo havuç, 150 gram taze zencefil rendesi, 1250 gram toz şeker, iki yemek kaşığı tuzsuz tereyağı, iki limon suyu.
Hazırlanışı: Havuçlar soyulup, parmak kalınlığında uzunlamasına dilimlenip taze zencefil rendesi ile beraber tencerede haşlanır. Haşlandıktan sonra suyu süzülüp başka bir tencereye konur. haşlanan havuç ve zencefil rendesi, tereyağı ile dibi yağlanmış tepsiye düzgünce dizilip üzerine eritilmiş tereyağı gezdirilip 180 derece ısıtılmış fırına sürülür ve havuçlar kızarınca fırın kapatılır. 1250 gram toz şeker, haşlanmış havuç ve zencefil suyunda kaynatılıp kıvamını aldıktan sonra, iki adet limon suyu ilave edilip 3 dakika daha kaynatılıp ocak kapatılır. Ilık vaziyette havuçların üzerine dökülüp tepsinin üstü kapatılıp bir saat dinlendikten sonra yiyebilirsiniz. Afiyet olsun.

 
NOT: Tereyağı yerine Zeytinyağı da kullanabilirsiniz. Bu tatlı, bağırsak gazı oluşumunu engeller.

 

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve cümle Vatan şehitlerini Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Cenab-ı Allah, Yüce Türk İslam alemini, başarıp sevaplara nail olmaya ve rıza-i ilahisine muvaffak kılsın. Tevfik ve inayet ancak O’ndadır.

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun