Operasyon MİT'e yapılmıştır

Operasyon MİT'e yapılmıştır
11 Şubat 2012 10:38

Eski MİT mensubu Mahir Kaynak , Star Gazetesi’ndeki köşesinden son günlerde yaşanan MİT-Yargı krizini değerlendirdi. Kaynak ‘ Bu durum hedefteki kişilerin değil kurumun olduğu anlamına gelir. Yani eski ve yeniler aynıdır ve kanunsuz işler yapmışlardır intibası yaratılmaktadır. ‘ Dedi.

Eski MİT mensubu Mahir Kaynak , Star Gazetesi’ndeki köşesinden son günlerde yaşanan MİT-Yargı krizini değerlendirdi. Kaynak ‘ Bu durum hedefteki kişilerin değil kurumun olduğu anlamına gelir. Yani eski ve yeniler aynıdır ve kanunsuz işler yapmışlardır intibası yaratılmaktadır. ‘ Dedi.

 

İşte Kaynak’ın o yazısı

 

Eski ve yeni MİT üst düzey yöneticilerin şüpheli sıfatıyla ifade vermek üzere çağrılmaları kamuoyunda büyük bir ilgi yarattı. Olayı anlamak için önce bu kişilerin yardım ettikleri söylenen KCK ve PKK’ya destek olmalarının sebebi neydi sorusuna cevap aramak gerekir. Bir kişi ya görevi gereği bir şey yapar ya da büyük bir beklenti uğruna görevini de kötüye kullanarak bir olayı gerçekleştirir. İfade vermeye çağrılanların niçin böyle bir eylemi gerçekleştirdiklerini bilmiyoruz.

Eğer operasyonun hedefinde yeni MİT Müsteşarı Hakan Fidan olsaydı diğerlerinin çağrılmasına ne gerek vardı? Olayın tümüne baktığımız zaman şüpheli olanlar eski ve yeni bütün yöneticiler. Buradan şu sonuç çıkar: MİT’te bir yapılanma vardır ve bu yapı yönetici kim olursa olsun gücünü kaybetmez. Çünkü eski ve yeni müsteşar farklı geçmişe sahiptir ve yeninin eskinin devamı olduğu söylenemez. Öyleyse izlenen politikalar onları aşan bir gücün eseridir. Görüntü bu olmakla birlikte bunun gerçekle hiçbir ilişkisi yoktur. Müsteşarlar başka bir gücün kontrolüne girmeyecek kadar bilgi ve deneyime sahiptir.

 

***

 

Bu durum hedefteki kişilerin değil kurumun olduğu anlamına gelir. Yani eski ve yeniler aynıdır ve kanunsuz işler yapmışlardır intibası yaratılmaktadır. 

 

MİT’in görevi ülkemize yönelik yabancı operasyonları izlemek ve gerektiğinde tasfiye etmektir. Eğer illegal faaliyetler ülkenin güvenliğini tehdit eden boyutta ise yabancıların desteği olup olmadığına bakılmaksızın bu faaliyetler de izlenir. Buradan şu sonuç çıkar: MİT kanun dışı örgütsel faaliyetleri izlemektedir ve bunların içine takip etmek üzere ajan sokar. Burada şöyle bir sorun ortaya çıkmaktadır. Örgüt üyeleri hukuk dışı eylemler yaptığına göre MİT görevlisi de bu faaliyetlere katılacaktır. Devlet görevlisi nasıl devlete karşı faaliyet yapar? Bu eylemlere katılmayıp etrafına “Ben MİT görevlisiyim. Beni bağışlayın, katılmayacağım” mı demelidir.

 

İstihbarat teşkilatlarının çalışma metotları çok farklıdır. Yabancı istihbarat servislerinin bazılarının adı intelligence’tir ve zeka anlamına gelir. Yani bu kurumlar arasında bir zeka savaşı vardır. Bu nedenle önceden belirlenmiş metotlara bağlı kalmazlar ve şartlara göre yeni yollar ararlar. Mesela ülke içinde mücadele ettikleri örgüte benzer ama kendi kontrollerinde bir örgüt dahi kurarak ötekini etkisiz kılmaya çalışabilirler. El Kaide örgütü İslamcı bir örgüt müydü yoksa İslamcı hareketleri gözden düşürmek için kurulmuş bir yapı mıydı? Yahut ABD’nin İslam coğrafyasına yapacağı askeri eylemlere gerekçe hazırlamakla mı görevliydi?

 

İstihbarat teşkilatları bir ülkenin güvenliğini sağlayan en önemli kurumlardır. Onların hedefleri ülke yönetimi tarafından belirlenir ve hata veya eksiklikleri görülürse yönetim gerekli tedbirleri alır. Bunların görevleri nedeniyle suçlu sayılmaları çözülmesi zor sorunlar yaratır. Çünkü  görevleri, devlet aleyhine olabilecek tüm iç ve dış faaliyetleri kontrol ve takip etmektir. Dolayısıyla görev verdikleri ajanları bu faaliyetlere katılmak zorundadır. Böyle bir durumda görevliyi cezalandırmalı mı yoksa işine devam etmesi için yaptıklarını görmezden mi gelmelidir? Ayrıca gerekli hallerde MİT yönetimi mücadele edilen örgütün ileri gelenleriyle bizzat görüşüp değerlendirme yapabilir.