Onca bağışa ve vergiye rağmen deprem konutları neden ücretsiz verilmiyor?

Onca bağışa ve vergiye rağmen deprem konutları neden ücretsiz verilmiyor?
3 Mart 2023 10:09

Kahramanmaraş depremleri sonrası BM’den İngiliz Kraliyet Ailesi’ne kadar tüm dünyadan maddi yardım yağdı. Independent Türkçe’den Gökçen Tuncer’in haberine göre yıllardır milyarlarca lira deprem vergisi toplandı. Bu paralar neden hâlâ deprem konutlarının ücretsiz verilmesini sağlamıyor?

 

 

Fotoğraf: Reuters

 

 

6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin etkilediği 11 ilde evsiz kalan ve ait oldukları toprakları terk etmek zorunda kalanların tahmini sayısı bu ve bu tahmin, Dünya Bankası’na ait.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre ise 11 ilin toplam nüfusu 14 milyonun üzerinde.

Yani bu felaket sonrası ortalama, her 11 kişiden biri şehrini terk etti.

1 milyon 250 bin sayısı, depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ın toplam nüfusundan bile fazla.

 

Peki ne yapacak bunca insan?

 

Vadedildiği gibi bir yılda bitecek mi kalıcı konutlar?

Bitse bile kaçı dönebilecek memleketine ekonomik sorunlar ya da fay hattı korkusu gibi nedenlerle?

Dünya Bankası’ndan, uluslararası şirketlere, televizyonlarda naklen yayınlanan bağış kampanyalarına kadar toplanan onca para yetmiyor mu kalıcı konutları ücretsiz vermeye?

AFAD: Barınma hizmeti sunulan kişi sayısı 1 milyon 914 bin 292

Kalıcı konuta gelene kadar önümüzde başka bir sorun var: Geçici barınma.

Depremin birinci ayını doldurmasına bir hafta var. Ölü sayısı, 45 binden fazla.

Bölgedeki organizasyonsuzluk, ilk üç günde yapılan ihmaller nedeniyle can kaybı sayısının artması, çadır ve konteynırların bölgeye ulaşmaya başlamasının beşinci günü bulması, depremzedelerin bugün bile çadır talebinde bulunması, Kızılay’ın çadırları ücretsiz vermek yerine sattığı gerekçesiyle eleştirilmesi 23 gündür konuştuğumuz konu başlıkları.

“Her şeyin farkındayız” dedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk günlerde yaşananlar için “helallik” isterken.

AFAD’ın internet sitesinde 24 Şubat’ta yaptığı açıklamaya göre bakanlıklar, ilgili kurum ve kuruluşlar ile uluslararası ülke ve kuruluşlar tarafından sevk dilen 335 bin 382 çadırın kurulumu gerçekleşti. 10 il ve 130 noktada konteyner kent kurulumları devam ediyor.

Yine AFAD’ın verilerine göre afet bölgesinde ve afet bölgesi dışında; çadır, konteyner, yurtlar, oteller, kamu misafirhaneleri, MEB tesisleri ve diğer tesislerde barınma hizmeti sunulan kişi sayısı 1 milyon 914 bin 292.

 

 

“Geçici yerleşimler en az 1-2 yıl kalacak”

 

 

Depremin gerçekleştiği ilk haftada altı gün boyunca bölgede incelemelerde bulunan Mimarlar Odası’nın Ankara Şubesi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Batuman, Independent Türkçe’nin sorusuna verdiği yanıtta “Çok basit bir çadır grubunun planlanmasında bile ciddi sıkıntılar var” demişti.

Batuman’ın da açıkladığı gibi geçici yerleşim yerleri bile en az 1-2 yıl yerlerinde kalacaklar.

“Belli bir kalıcılığı olan geçici konutlar üretmemiz gerekiyor” diyen Batuman’a göre iktidar, kalıcı konut üretimine, geçici konut üretir gibi yaklaşıyor.

Antakya’daki yıkımı Beyrut’un savaş dönemine benzetiyor Batuman.

“‘Bir yılda inşa edeceğiz’ açıklaması insanda söyleyecek söz bırakmıyor” diyen Ankara MMO Genel Başkan Yardımcısı, yapı üretiminin ciddiye alınması, kentlerin ne yapılacağı, merkezlerin taşınıp taşınmayacağı tartışmalarının yapılması konusunda uyarıyor.

 

 

Kalıcı konutlar hakkında bazı detaylar

 

 

Peki biz 11 ilin depremzedeleri için yapılacak konutlarla ilgili ne biliyoruz?

Erdoğan da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da konutların bir sene içerisinde tamamlanacağını açıkladı.

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “Mart, şubattan daha iyi. Nisan marttan zaten çok iyi olacak” sözü misali, 8 Şubat’ta “Bazı yerlerde ilk etapta sıkıntılar oldu. Bugün daha rahatız, yarın daha rahat olacağız. Daha sonra inanıyorum daha rahat olacağız” açıklamasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Şubat’ta Adıyaman’da yaptığı konuşmada kira yardımlarından da bahsetmişti.

Cumhurbaşkanı, çadırlarda kalmak istemeyen kişilerin kira bedelinin bir yıl boyunca devlet tarafından karşılanacağını söylemişti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 23 Şubat’ta Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda “Ev sahiplerine 5 bin lira kira yardımı yapılacak. Sayın Cumhurbaşkanımız kiracılara yapılacak kira yardımının da 2 bin liradan 3 bin liraya çıkarılması talimatı verdi” demişti. Taşınma yardımı da 15 bin lira olacak.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın internet sitesinde de yer alan bilgilere göre 11 ilde, Mart ve Nisan 2023 sonuna kadar, şehirlerin rezerv alanlarında, 199 bin 739 kalıcı konut için sözleşme süreçleriyle birlikte yapımları da başlayacak.

Bir ailenin dört kişi olduğunu varsayarsak, yaklaşık 200 bin konut, 800 bin kişinin barınması anlamına geliyor.

Erdoğan, 20 Şubat’ta yaptığı açıklamada “Hasar tespit, enkaz kaldırma ve yer belirleme işlemleri bittikçe her ilimizde bu konut sayıları artacaktır” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan ayrıca binalarda güçlendirmenin olmayacağını, hepsinin sıfırdan yapılacağını söylemişti.

Bakan Kurum’un açıklamasına göre şehirdeki konutların yanı sıra, 73 bin 972 köy evinin de çelik konstrüksiyon ve betonarme olacak şekliyle projeleri hazırlandı.

Bakanlık, binaların zemin artı 3-4 katı geçmeyecek şekilde yatay ve “yöresel mimariye uygun” şekilde inşa edileceğini söylüyor.

Şehirlerin kültürel, sosyolojik ve demografik yapısının ve ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulacağı projelerde konutlar 105 metrekare brüt, 85 metrekare net 3+1 dairelerden oluşacak. Köy konutları ise 120 metrekare brüt, 93 metrekarede neti olan 3+1 dairelerden oluşacak.

Bakanlık ayrıca, yeni yapılacak konutlarda dükkanların bina altlarında yer almayacağını söylüyor.

 

 

Deprem konutları ücretsiz mi olacak?

Bu sorunun çok net bir cevabı var: Hayır.

 

 

Van depreminden sonra da öyle olmadı, Elazığ depreminden sonra da, İzmir depreminde sonra da…

Afet sonrası sağlanacak konutların ödeme planı yasada dahi yer alıyor.

25 Mayıs 1959 tarihli Resmi Gazete yayımlanan, 7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunu”ndan bahsediyoruz.

Kanunun 27’nci maddesinde “İnşa edilecek binalar için yapılacak harcamalar ile, üzerine bina yapılan arsaların bedelleri o binaların maliyetini teşkil eder” ifadesi yer alıyor.

Harita alımı, imar planı ve proje düzenlenmesi, araştırma ve gerekli teknik yardım giderleri ile yeniden yapılacak veya tamir edilecek kamuya ait yol, su, elektrik ve kanalizasyon tesisleri giderlerinin borçlandırmaya tâbi tutulmayacağını söyleyen madde, şu cümleye yer veriyor:

Taşınmaz mal için bu şekilde tespit edilen maliyet bedellerinden sahiplerine ait kıymet belgelerindeki miktarlar çıktıktan sonra, geri kalanı borçlandırmaya esas tutulur.

28’inci madde ise “kanundan faydalanmak suretiyle inşaat kredisi verilmesini ya da bina yaptırılmasını isteyenlerin” Bakanlıkça yapılacak yardıma ilişkin mahallî ilân tarihinden itibaren iki ay içinde başvuru yapması gerektiğini söylüyor.

 

 

 
Hak sahibi olmak nedir?

 

 

29’uncu maddede yer alan ifade ise şöyle:

Yıkılan, yanan veya ağır hasara uğrayan veya uğraması muhtemel olan binalarla imar planları gereğince kamulaştırılmasında zorunluluk bulunan yerlerdeki binalarda oturan ailelere HAK SAHİBİ OLMAK şartıyla konut yaptırılır veya kredi verilir.

AFAD’ın internet sitesinde hak sahibin kim olduğu şu şekilde açıklanıyor: Yıkılan veya ağır hasar gören ya da muhtemel afetlerden etkilenebilecek binalarla olan mülkiyet ilişkilerini belgeleyebilen ve yeniden yapılacak binalardan veya verilecek inşaat kredisinden yararlanabilen afetzededir.

Hak sahibin belirlenmesinde önce ilgili yerdeki mülki amirin veya görevlendireceği kişinin başkanlığında, Mahalli Hak Sahipliği Komisyonu kuruluyor. Hak sahibi olanlar bu komisyon tarafından kayıt altına alınıyor. Kahramanmaraş depremleri sonrası hak sahipliği başvuruları geçen hafta başladı.

 

 

Kimler hak sahibi olamaz?

 

 

Ancak hak sahibi olmanın da kuralları var. Bir kere yasal süre içinde başvurulması şart.

Başvuranın adına ya da eşine ait hasarsız başka bir binası ya da dairesi olan ailelere bina ve inşaat kredisi verilmiyor.

DASK’ı olan bir afetzede; hem DASK’tan para alabiliyor hem de hak sahipliği koşullarını taşıması kaydıyla AFAD tarafından kendisine konut yapılabiliyor.

Afetzedenin kaç tane ağır hasarlı konutu olursa olsun AFAD tarafından hak sahibi olmak kaydıyla kendisine bir adet konut yapılabiliyor.

Yıkık olduğu veya ağır, orta ve az derecede hasar gördüğü belirlenen binalardan mülkiyeti tüzel kişilere ait olanlara yardım yapılmıyor. Ancak ekonomik ve sosyal hayatı kesintiye uğrayan dükkan ve fırın gibi binalar için sahiplerine, borçlandırma hükümleri kapsamında, Bakanlıkça belirlenecek esaslara göre inşaat kredisi verilebiliyor.

Kiracılar, vakıf ve dernekler, kaçak yapılar, imar planında sakıncalı yerlere ruhsatsız olarak yapılmış yapıların sahipleri, DASK poliçesi olmayanlar hak sahibi olamıyor.

 

 

Deprem konutları için dört farklı yöntem

 

 

AFAD’ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre hak sahiplerine, dört yöntemle konut inşa edilebiliyor:

 

 

- TOKİ aracılığıyla

- İhale yöntemiyle

- Evini kendisi yapacak olanlara yardım yöntemiyle

- Hazır konut kredisiyle.

 

 

40’ıncı maddede evini kendi yapacaklar için şöyle bir madde bulunuyor:

Afetten hasar görmüş binaların onarımı veya kendi yapısını kendi yapacak kimse için yapılan para yardımlarına ait borçlandırmalarda; taşınmaz malı tapusuz ise, kadastro işlemleri sonuçlanıncaya kadar ilgili kimsenin varsa başka tapulu taşınmaz malının ipotek edilmesi, yoksa, kefalet suretiyle borçlandırma yapılır.

 

 

Depremzede iki şekilde borçlandırılıyor

 

 

7269 sayılı Kanun’a göre iki tip borçlandırma var.

Bunlardan ilki açık borçlandırma, yani inşaat yardımı yapılacak hak sahibi sayısının kesinleştirilmesi için hak sahiplerine açık borçlandırma senedinin imzalatılması işlemi.

İkincisi ise kesin borçlandırma işlemi. Bu da ihaleli ve emanet işlerde hak sahiplerine konutları teslim edildikten sonra kesin hesap sonucu birim konut için belirlenen maliyet, evini yapanlara yapılacak yardımda ise hak sahibine konutunu bitirmesi için yapılan toplam yardım miktarı üzerinden yapılan borçlandırma işlemi anlamına geliyor.

 

 

Geri ödeme süreleri ve faizler ne kadar?

 

 

Kanundaki mali hükümlere gelirsek de; konutlar için krediler faizsiz kullandırılıyor. Ancak dükkan ve fırın gibi yerler için yapılacak borçlandırmalar, yıllık yüzde 4 faize tâbi.

Kredilerin ilk iki yılı ödemesiz.

Kanunun 40’ıncı maddesinde “Borçlandırma bedelleri, konut, konut inşası, arsa ve sair yardımlarda en az 20 ve en çok 30; dükkan ve fırın gibi yerler için yapılan yardımlarda ise, en az 5 ve on çok 15 yılda ve eşit taksitler halinde tahsil edilerek fon hesabına yatırılır” deniliyor.

 

 

105 metrekare evin maliyeti 1 milyon lirayı aşıyor

 

 

11 Şubat 2023’te Resmi Gazete’de yayımlanan “Mimarlık ve Mühendislik Hizmet Bedellerinin Hesabında Kullanılacak 2023 Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğ”e göre konutlar, okullar, entegre sanayi tesisleri, yurtlar ve bankalar gibi 50’den fazla çeşit yapıda inşa maliyetleri metrekare başına 6 bin 350 lira ile 8 bin 825 lira arasında.

Ekonomim gazetesinden Hüseyin Gökçe’nin de haberinde yer aldığı gibi bu rakamlar, kaba inşaat maliyeti. Yani, bina içindeki banyo, tuvalet, yer döşemesi, armatür gibi detaylar yok.

Gökçe, “Parke, lavabo, mutfak dolapları gibi alanlara yapılan harcamalarla birlikte günümüz fiyatlarıyla ortalama metrekare maliyeti 10 bin lira civarına ulaşıyor” diyor.

Dolayısıyla Bakanlık’ın yapmayı vadettiği 105 metrekarelik evin maliyeti, 1 milyon lirayı aşıyor. Buna bir de altyapı maliyetleri eklenirse 1 milyon 575 bin lira gibi bir hesap çıkıyor.