Öğretmenlik bir yara daha aldı!

Öğretmenlik bir yara daha aldı!
14 Mayıs 2022 10:55

MEB, öğretmenlik mesleğine “kariyer basamakları” getirecek düzenlemeyi hayata geçirdi. MEB’in “yangından mal kaçırırcasına” hareket ettiğini savunan eğitimciler, “Mesleğimiz apoletlerinize sığmaz” dedi.

 

 

Birgün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre AKP iktidarında, “Sözleşmeli, ücretli, kadrolu” ayrımcılığına tabi tutulan ve saygınlığı giderek kaybettirilen öğretmenlik mesleği bir kez daha yara aldı. Öğretmenlik mesleğine kariyer basamaklarını getiren ve eğitimcilerin, “Öğretmenlik kariyer değil, bir ihtisas mesleğidir” gerekçesiyle karşı çıktığı düzenlemeler resmen hayata geçti. Resmi Gazete’de yayımlanan, “Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği” kapsamında öğretmenlere üç kariyer basamağı getirildi. AKP iktidarlarında istihdam biçimleri itibarıyla ayrıştırılan öğretmenlerin şimdi de “Uzman Öğretmen, Başöğretmen” ve “Aday Öğretmen” olarak ayrılmasının önü açıldı.

 

 

EĞİTİM TARİHİNDE İLK

 

 

Düzenlemeye yönelik görüşlerini paylaşan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Türkiye eğitim tarihinde öğretmenler ilk kez müstakil bir meslek kanununa kavuştu. Ülkemiz, öğretmenliği bir meslek kanunu çerçevesinde kariyer yolu olarak tanımlayan ülkeler arasına girmiş oldu” dedi. Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin yönetmeliğin, “Eğitim paydaşlarından alınan görüşler neticesinde nihayetlendirildiğini” savunan Özer, “60 yıllık özlem, öğretmenlere özgü bir meslek kanunu ile giderilmiş oldu” ifadesini kullandı.

 

 

GÖREV SONLANDIRMA

 

 

Eğitimcilerin ayrımcılığa yol açacağı gerekçesiyle karşı çıktığı yönetmelik kapsamında getirilen düzenlemeler şunlar oldu: Aday öğretmenlerin adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamayacak. Bu süreçte aday öğretmenler, eğitim ve uygulama görevlerinden oluşan Yetiştirme Programı’na tabi tutulacak. Program, Eğitim Kurulu Kararıyla belirlenecek.

Aday öğretmenlerden, atanma niteliklerinden herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanların görevine son verilecek. Adaylık sürecinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması ceza alanların görevleri de sonlandırılacak. Bu kişiler üç yıl süreyle öğretmenlik mesleğine alınmayacak.

 

 

KARİYER BASAMAKLARI

 

 

Öğretmenlik, adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılacak. Uzman öğretmenliğe, yazılı sınav başvuru tarihinin son günü itibarıyla öğretmenlikte adaylık dahil en az 10 yıl hizmeti bulunan, en az 180 saatlik Uzman Öğretmenlik Eğitim Programı’nı tamamlayan, uzman öğretmenlik için gerekli mesleki gelişim çalışmalarını tamamlayan ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayan öğretmenler başvuru yapabilecek.

Başöğretmenliğe ise uzman öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunan, en az 240 saatlik Başöğretmenlik Eğitim Programı’nı tamamlayan, başöğretmenlik için öngörülen mesleki gelişim çalışmalarını tamamlayan ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayan uzman öğretmenler başvurabilecek.

Özel öğretim kurumları ile Bakanlık dışındaki kamu kurumlarında görev yapan öğretmenlerden veya uzman öğretmenlerden gerekli şartları taşıyanlar, Bakanlıkça uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı için düzenlenecek eğitim programına ve yazılı sınava başvuru yapabilecek.

Diğer kamu kurumlarında görev yapan uzman öğretmen ve başöğretmenler de uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı için öngörülen haklardan yararlanacak.

 

 

EĞİTİMCİLER TEPKİLİ

 

 

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, “Paydaşların görüşlerini aldık” dediği düzenlemeler eğitimcilerin tepkisine yol açtı. BirGün’e konuşan eğitimciler, “Mesleğimiz apoletlerinize sığmaz” sözleriyle düzenlemeye karşı çıktı.

Eğitim Uzmanı Ali Taştan: Siyasal iktidarın mevcut uygulamalarından da yola çıkarak ifade etmeliyim, özellikle öğretmenlerin adaylık sürecini yürütecek olan komisyonun içeriğine baktığımızda öğretmenler siyasal iktidarın baskısı ile karşı karşıya kalacaktır. Bu komisyon öğretmen adaylarının mesleğe devam edip etmemesine karar verecektir. Aday öğretmenliğe kadar sayısız sınavdan geçen, KPSS sonrası mülakata giren ve atanan öğretmenlerin mesleğe devam edip etmemesine karar verecek komisyonun siyasallaşmaması imkânsızdır. Okul müdürlerinin neredeyse yüzde 85’i yandaş Eğitim Bir Sen üyesidir. İl ve ilçe milli eğitim müdürlerinin de neredeyse tamamı Eğitim Bir Sen’in kontrolündedir. Hal böyle iken oluşturulacak komisyonun tarafsız olması imkânsızdır.

Eğitim Sen Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Köklü: Anayasa Mahkemesi’nde esastan görüşülecek Öğretmenlik Meslek Kanunu daha görüşülmeden MEB’in alelacele yönetmelik yayınlaması doğru değildir. Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenliği ihtisas mesleği olarak değil de kariyer olarak gören ve iş barışını bozan bu uygulamayı doğru bulmuyoruz. MEB yangından mal kaçırırcasına bir çaba içinde…

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay: Öğretmenlik mesleğine ve eğitime hiçbir artısı olmayan kanun düzenlemesinin ardından çıkarılan bu yönetmelikte de açık bırakılmış alanlar vardır. Öğretmenliği ast-üst şeklinde ayrıştıran bir düzenleme olduğu görülmektedir. Yönetmeliğe göre, öğretmenlerin adaylık sürecini yürütecek olan komisyon, öğretmen adaylarının mesleğe devam edip etmemesine karar verecektir. Tüm öğretmenlerimiz uzmandır ve kanunda da yer almaktadır. Başöğretmenimiz de tektir ve kavramların içi boşaltılmamalıdır.