Öğretmenlerden yeni eğitim modeli değerlendirmesi: Değişikliğin nedeni politik; hafız yetiştirecekler
5 Ağustos 2024 08:17
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, 2024-2025 öğretim yılında okulöncesi, 1., 5. ve 9. sınıflarda başlayacak. Yeni eğitim modelini değerlendiren öğretmenler, “Milli ve manevi değerlerin üzerinde uzlaşmak ve tanım yapmak zor. Soyut kalan ifadeler var. Evrensel değerler net şekilde yok sayılmış. Kadın hakları çok zayıf. Aydınlanmacılık yerine maneviyatçılık kavramı net olarak öncelenmiş. Değişikliklerin temel nedeni hep politik. Öğretmenlerin desteğe ve rehberliğe ihtiyacı var. Baskıya ve denetlenmeye değil” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet’ten Figen Atalay’ın haberine göre; Eğitim Reformu Girişimi (ERG) araştırmacısı Umay Aktaş Salman tarafından hazırlanan çalışmada, öğretmenler, 2005’ten bu yana yapılan dördüncü öğretim programı değişikliğini değerlendirdi.
“Ülkenin koşullarından ayıramazsınız eğitimdeki sorunları”
Lise tarih öğretmeni olan Y.B., 2005’te de yapılandırmacı sisteme geçildiği fakat uygulanmadığını belirterek şunları söyledi:
“Çok fazla etkinlik bekliyorlar. İmkânları kısıtlı okullar ve öğrenciler için zor. Ergenliğe ekonomik sorunlar da eklenince öğrenciler çok motivasyonsuz. Ülkenin koşullarından ayıramazsınız eğitimdeki sorunları. 2005’te de yapılandırmacı eğitime geçilmişti. Asla uygulanmıyor. MEB’in politikaları; tüm sınıflar 25 kişi, tüm öğrenciler motiveymiş gibi. Öğretmen yetiştirmeyi değiştirip okullar arasındaki imkân farklarını azaltmadan çok zor. Yine bize merdivenin tepesinden el sallayıp ‘gelin’ diyorlar. Ama bizlerin o merdivenleri çıkacak gücü yok.”
“Maneviyatçılık öncelenmiş”
Sosyal bilgiler öğretmeni V.G., yeni modelde kadın haklarının zayıf olduğu değerlendirmesini yaparak; “Milli ve manevi değerlerin üzerinde uzlaşmak ve tanım yapmak zor. Soyut kalan ifadeler var. Evrensel değerler net şekilde yok sayılmış. Kadın hakları çok zayıf. Aydınlanmacılık yerine maneviyatçılık kavramı net olarak öncelenmiş” dedi.
“Temel neden politik”
Sınıf öğretmeni Ö.B., program değişikliğine dair bilimsel veri sunulmadığını söyleyerek mevcut değişikliği şöyle değerlendirdi:
“Yine çocuğa, öğretmene sormadan bir değişiklik daha yapıldı. Bu kaçıncı değişiklik? Eğik yazıdan dik yazıya, cümle yönteminden ses temelli okuma yazmaya derken, şimdi yine okuma yazmada harf grupları değişti. Niye bu programların değiştiğine dair bilimsel veri sunulmuyor bizlere? Seyreltme durumuna bakınca da yeni program karmaşık. Öğretim programı oluşturmuş, mesleki gelişimde yol kat etmiş bir öğretmen olarak defalarca okudum bazı paragrafları yine de anlamadım. Değişikliklerin temel nedeni hep politik. Öğretmenlerin desteğe ve rehberliğe ihtiyacı var. Baskıya ve denetlenmeye değil.”