Biliyorsunuz, Gezi Parkı olaylarından hemen önce bir Swoboda krizimiz olmuştu.

Safile USUL H&H YORUM

Kılıçdaroğlu Brüksel’de Türk gazetecilerle konuşurken Erdoğan’ı Esad’la mukayese edince AP Sosyal Demokrat Grup Başkanı Swoboda Kılıçdaroğlu ile görüşmemiş ve, “Erdoğan’ın Esad ile kıyaslanması sınırı aşmıştır.” demişti.

Fakat hemen ardından Gezi olayı patlayıp da, tüm Türkiye’yi Erdoğan karşıtı protestolar sarınca Swoboda epey bir kötü hissetti kendini.

Siyasidaşı Kılıçdaroğlu’nu uğruna kırdığı Erdoğan’ın iler tutar yönü kalmadığı iyice görülür olmuş, Swoboda da Kılıçdaroğlu’na ettiği ile kalmıştı.

Swoboda Gezi olayından sonra Erdoğan’ı peşpeşe eleştirmeye başladı.

Hatta, bir de baktım ki, Swoboda Atatürk devrimlerinden söz etmeye başlamış.

Bakın şu cümle Swoboda’ya ait…

“Erdoğan Kemal devriminin olumlu tüm yönlerini yıkmaya çalışıyor.”

Biz gerçi ona Kemal devrimi demiyoruz çünkü bir defa Mustafa Kemal Atatürk’ün anne-babadan olma ismi Mustafa.

Sonra Mustafa Kemal böyle bir tanım kullanmadı.

O, devriminin adını,  “Türkiye Cumhuriyeti” koydu.

Biz de ona, “Atatürk” dedik.

“Kemal” demedik.

Bazen adını tam söylediğimizde de, “Mustafa Kemal Atatürk” dedik.

Fakat tabii, bu kadar kusur kadı kızında olmasa da, Swoboda da olabilir, hoşgörürüz.

Lakin yine de, şurası ilginç ki, Sweoboda’nın ağzından ben şu ana kadar Atatürk devrimi ile ilgili bu tür olumlu bir ifade hiç duymamıştım.

Ama, evet, evet…

Aslında her aklı başında insanda olacağı gibi, Swoboda da aslında Atatürk’ün yaptığı devrimlerin her özgürlük, ferahlık, ilerleme ve çağdaşlık isteyen toplum için nasıl muhteşem birşey olduğunu biliyor.

Biliyor da, ağzına almıyordu.

“0 ARTIK MAZLUM VEYA KURBAN DEĞİL”

Bakın, Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkan Yardımcısı İngiliz Andrew Duff da şöyle demiş dün….

“Başbakan Erdoğan iktidara Kemalistlerin kendisine baskı yaptığı horlandığı temasını işleyerek geldi. Ama Erdoğan,artık ‘kurban’ ve ‘mazlum’ değil.10 yıldır ikitidarda ‘kurban’ ve ‘mazlum’ profilini uygulaması ise imkansız.Türkiye’yi yıllardır kendisini yönetiyor.Kendisi diktatörlükle suçlanıyor.”

PUTİN BU ARADA EL YÜKSELTTİ

Erdoğan’a üzülmemek elde değil…

İçerdeki protestolar onu mahvetti.

İş onunla da bitmedi, içerde mahvolurken bir de Ortadoğu’da işleri çok ters gidiyor.

Bakın Putin, 31 Mayıs Gezi olaylarının patlamasından 5 gün sonra ne dedi…

“Suriye’ye, Suriye’nin yönünü değiştirmek için yapılacak dışarıdan herhangi bir etki çabası veya  herhangi bir askeri müdahale başarısızlığa mahkumdur ve alabileceği hiçbir sonuç olmayacaktır.”

Putin’in bu sözleri Erdoğan’a da bir mesaj kuşkusuz.

Oysa Erdoğan içerde baş belası durumlar olmasa daha Ortadoğu’da karpuz kes’cedi.

Cık, cık, cık…

Kör talih.

---

Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz