Dünya nükleeri terk ederken, Türkiye kurtuluş olarak görüyor. Oysa bir nükleer santralin maliyeti ile aynı kapasitede tam 5 tane rüzgar santrali kurulabiliyor.

AVRUPA hızla nükleer enerjiden uzaklaşırken, Türkiye elindeki
yenilenebilir enerji kaynaklarını hiçe sayıp nükleer santral
yatırımlarına soyundu. Türkiye, Akkuyu’nun ardından Sinop’ta Japonya ve
Fransız ortaklığı ile kurulacak ikinci nükleer santral için imzayı attı.
Sinop’ta yapılacak santral de, Ruslar’ın yapacağı Mersin’deki Akkuyu
Santrali gibi 4800 megavat kurulu güce sahip. İki santralin devreye
girmesi durumunda üretilecek toplam enerji gücü ise 9.600 megavat
olacak.

Uzmanlara göre, 1 megavatlık rüzgar santralinin kurulum maliyeti
yaklaşık 1 milyon dolar. 4.800 megavatlık yani bir nükleer santral
gücündeki rüzgar santralinin toplam maliyeti ise ortalama 5 milyar
dolar. Bu da aynı kapasitedeki nükleer santral maliyetinin 5’te 1’ine
denk geliyor.

Uranyum ithalatı gerekecek

1 megavatlık rüzgar santralinin maliyeti ortalama 1 milyon euro. 1
megavatlık güneş santralinin maliyeti ise 1.5-2 milyon euro. Bu
hesaplarla nükleer santralin yatırım maliyetin yenilebilir enerjilerden
daha pahalı olduğu görülüyor. Üstelik maliyet hesaplarına atık maliyeti,
sigorta ve bir kaza olması durumunda oluşacak maliyetler dahil
edilmiyor.
Nükleer santrallerin, Türkiye’yi yıllık 7.2 milyar dolar tutarında
enerji ithalatından kurtaracağı ve cari açığa fren olacağı belirtiliyor.

Ancak Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Cenk Levi,
“Uranyum rüzgar ve güneşin aksine yenilebilir bir kaynak değildir. Cari
açığın temel sebebi fosil yakıt ithali yani doğal gaz ve kömür
ithalinden kaynaklanıyor. Nükleer santraller vasıtasıyla cari açığa
uranyum kalemi de eklenecek. Cari açığı azaltmanın yolu ise
yenilenebilir enerji kaynakları, rüzgar ve güneşten geçiyor” dedi.

Türkiye’nin potansiyeli büyük

Oysa Türkiye güneş konusunda şanslı ülkeler arasında yer alıyor.
Türkiye’nin yıllık güneş enerji potansiyeli 80.000 megavat, yani şu anki
kurulu gücün neredeyse bir buçuk katı. Türkiye’nin rüzgar enerji
potansiyeli ise 4.8000 megavat, ancak bu potansiyelin sadece yüzde 5’lik
oranı değerlendiriliyor.
Öte yandan, Sinop’a nükleer santral yapmak isteyen Japonya bile
Fukushima nükleer felaketinden sonra 54 reaktörünün 52’sini kapattı.
Almanya ise Fukushima felaketinden sonra 16 reaktörlerinin 8’ini kapattı
ve geri kalanları da 2022 yılına kadar kapatma kararı aldı. İsviçre ise
üç nükleer reaktör planını iptal etti ve 2034’e kadar beş nükleer
santrali kademeli olarak kadar kapatma kararı aldı. İtalya’da ise
yapılan referandumla nükleer santral planları iptal edildi.