Necdet Özel’in sitemi

Necdet Özel’in sitemi
5 Mart 2013 00:10

Geçen gün ilginç birşey dikkatimi çekti.

 

Safil USUL H&H YORUM

Hürriyet Yazarı Yılmaz Özdil 1 Mart tarihli köşesinde şunu anlatıyordu…
 
Yılmaz Özdil Facebook sayfasında emekli bir astsubayın mektunu yayınlanmış.
 
Astsubay mektubunda bazı hukuki sorunları nedeniyle Genelkurmay’a, Yılmaz Özdil’in tabiriyle, giydiriyormuş.
 
Mektubun facebook’da yer almasından sonra Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Yılmaz Özdil’i aramış ve…
 
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in söz konusu mektuptan rencide olduğunu aktarmış.
 
Fakat benim asıl dikkatimi çeken şu oldu…
 
Genelkurmay Başkanı Özel, Özdil’e, İletişim Daire Başkanı aracılığı ile şunu da iletmiş ki…
 
Bu mektubun bilhassa da Yılmaz Özdil’in facebook’unda yayınlanmasından özellikle incinmiş.
 
Yani…
 
Genelkurmay Başkanı Özel Yılmaz Özdil’i kendisine yakın buluyor ve ondan bu tür bir tutum beklemiyor.
 
Hani, insan dostlarından veya yakınlarından gelen şeylere daha çok incinir ya, öyle birşey.
 
Yılmaz Özdil’in çizgisi bilindiğine göre, bu olay aslında kamuoyuna Özel’in iç dünyası hakkında iyi bir fikir verebilir kanımca.
 
Bir de…
 
Genelkurmay’ın son günlerde yeni Atatürk resimleri yayınladığını gazetelerden okuyunca, Genelkurmay’ın internet sitesine girdim ve Atatürk’ün resimlerinin yer aldığı bölüme baktım.
 
Sadece resim yoktu, Atatürk’ün sözlerinden birçok alıntı da vardı.
 
“Basın milletin ortak sesidir.”den tutun, “Bazı kimseler çağdaş olmayı dinsiz olmak sanıyorlar.”a, adalet sisteminin önemine vurgu yapan cümlelere kadar çok sayıda alıntı var.
 
Benim en dikkatimi çeken alıntılar ise, millete vurgu yapan alıntılardı.
 
Yani, bu alıntılarda sanki, “Türkiye’de halkın tutumunu da herkes dikkate almak zorundadır.” gibi bir anlam vardı.
 
Bu arada, ben bu sayfaya ilk bakalı 5-6 gün olmuştu, demin yine baktım ama sayfa içerikleri değişmişti, yani geçen seferkinden çok daha fazla çeşitte ve sayıda alıntı gördüm.
 
Dolayısıyla alıntıların total anlamına ulaşmak daha da zorlaşmış sanki.
 
Neyse, önemli değil, kısaca değindim işte.
 
İYİ Kİ KATİL TÜRK ÇIKMADI

 
İstanbul’un Samatya semtinde bir süredir yaşlı ve Ermeni kadınlar öldürülüyordu ve kimin yaptığı belli değildi.
 
İlk bakışta sanki böyle, “Ermenilere düşman bir Türk veya Türkler” gibi bir hava oluşmuştu.
 
Hatta bunun spekülasyonu da yapılmaya başlanmıştı Ermeni diasporasında filan.
 
Ne kadar da emin olmuşlardır bu cinayetleri Ermeni düşmanı bir Türk veya Türklerin yaptığına, ne kadar.
 
En az üç aydır bu işin faili aranıyordu.
 
Tabii, olay siyasi bir yön de içerdiği için polise, “Katili mutlaka bulun” talimatı gitti Hükümet’ten muhakkak.
 
Biliyorsunuz bizde polis sadece talimat alırsa, yani olay hassas bulunur da, katilin ortaya çıkması illa da istenirse, buluyor katilleri.
 
Bu da öyle oldu ve katil bulundu.
 
Cinayetleri işleyen Ermeni kökenli bir vatandaştı.
 
Katil muhtemelen, “Ben Ermeniyim, Ermeni kadınları gasp edip, öldürürsem kimse benden şüphelenmez.” diye düşündü.
 
İyi ki bulundu katil, yoksa sittin sene bir de, “Türkler Samatya’da Ermenileri öldürüyordu.” ile uğraşacaktık.
 
Bu arada, bir de…
 
Türk polisi yakalar…
 
Pardon…
 
Türk polisi talimat alırsa yakalar.


Yazarın Son Yazıları:
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı