Ne güzel dedi

Ne güzel dedi
10 Mayıs 2020 15:00

Önce şunu söyleyeyim…

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Bence anneler günü iki tane olsun, birisi annesi hayatta olanlar, diğeri olmayanlar.

 

 

Olmayanlar için anneleri anma günü, diğerleri için kutlama.

 

 

Neyse, saçmalıyorum. Zira ben annemi bir buçuk sene önce kaybettim ve anneler günü beni korkutuyor, o nedenle saçmalıyorum. Ki, hayatta başka büyük acılar var, mesela evlatlarını kaybeden anneler, onlara ne diyeceğiz…

 

 

Ama yine de, annelerimiz, ki, Türkiye’nin tarihi onların acıları ile işli ve kuşakların siyasi atılımlarında hep annelerinden (babalarından da tabii) onlara geçen duyguların ateşi var.

 

 

Bazen, daha küçücükken basit çocuk hastalıklarından kaybettikleri bebekleri, bazen tencereye koyulacak şeyin yokluğu, bazen yaşadıkları Anadolu gurbeti, bazen kendi hayatlarını hiç yaşamamış olmaları, bazen başka bir şey.

 

 

Şimdi ben yazıma geçeyim bari en iyisi.

 

 

Gecen Cuma idi galiba…

 

 

Son günlerde tutturdular bir darbe yine, habire sabahtan akşama, akşamdan sabaha onu konuşuyorlar ya…

 

 

CNN-Türk’de İyi Partili Musavat Dervişoğlu’nun bir sözünü duydum.

 

 

Ne güzel dedi…

 

 

Dedi ki…

 

 

“Darbeler beni ve benim gibi birçok kuşağı cezaevlerine tıktı, bazılarını da saraylara taşıdı.”

 

 

Üstüne bastın, ayağını kaldır.

 

 

Ne doğru, ne bam telinden doğru laf.

 

 

Bu ülkede darbe yapılmayan tek siyasi grup Erdoğan ve onun içinden geldiği siyasi gruptur.

 

 

Bu ülkede siyasi nedenlerle idam edilmeyen tek grup onlardır.

 

 

Bu ülkede darbe ile siyasi iktidarı yıkılmayan tek grup onlardır.

 

 

Sakın ola bana 28 Şubat veya 27 Nisan deyip, komik olmayın ve asabımı da bozmayın.

 

 

Kardeşim, Demirel ve Ecevit evlerinden alındıklarında, idam edileceklerini sanıyordu. Arkalarında en küçük bir destek yoktu, ne ABD’den, ne ordan, ne burdan.

 

 

Her şeyleri elinden alındı onların.

 

 

Bir malları mülkleri yoktu da, tüm siyasal imkanları yok edildi.

 

 

Bir hiç edildiler.

 

 

Onlardan geçtim….,

 

 

Bu ülkede siyasi kuşaklar asıldı, idam edildi.

 

 

Zindanlarda çürütüldü.

 

 

Bir sürüsü sürgün yedi.

 

 

Hayatları yok oldu.

 

 

Kuşaklar kırıldı, bildiğiniz kırıldı gövdesinin ortasından vurgun yedi, yok oldu.

 

 

Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz darbe darbe diye. Sizde hiç utanma yok mu azcık?

 

 

15 Temmuzmuş. Ne oldu, darbe olunca siyasi iktidar gider, hem de felaket bir şekilde gider. Gittiniz mi? Yok. E ne darbesi o zaman.

 

 

Bir tane aklı evvel de diyordu ki, bir programda…

 

 

“Darbelere karşı direnen tek Erdoğan oldu, o yok etti darbe geleneğini”

 

 

Hey aklı evvel yalaka.

 

 

Erdoğan darbelere karşı direnmedi.

 

 

Ne oldu biliyor musun?

 

 

2000 eşiğinden sonra TSK artık darbe yapma olayını kendi içinde bitirdi.

 

 

Tek tük bazı fikirler olsa bile bazı kişilerde, kurum olarak TSK darbe olayını zihninde bitirdi.

 

 

Ve darbe yapmak istemedi TSK bu siyasi iktidara karşı.

 

 

İstemedi. Artık kendisini modern bir devletin parçası olarak görmek istiyordu. Öyle hissediyordu artık.

 

 

Eğer darbe yapmak isteseydi TSK bu iktidara karşı, yapardı.

 

 

Ama yapmadı.

 

 

15 Temmuz’un ne olduğunu ilerde daha iyi anlayacağız ama o olayı bastıran da TSK idi.

 

 

Yoksa siz değildiniz. Aklımızla alay etmeyin.

 

 

Siz bu darbe geleneğinin sefasını sürenlersiniz.

 

 

Sürünenler, kırılanlar başkalarıydı.

 

 

Siz her şeyin üstüne kondunuz.

 

 

Dalga mı geçiyorsunuz bir de bizimle?

 

 

Darbe sizi saraya taşıdı, evet, exactly. Musavat Dervişoğlu tam doğrusunu söyledi.

 

 

Başkalarını da zindana, sürgüne vs.

 

 

Yemeyin bu toplumu ya, dürüst olun biraz. Darbeymiş. Evet, ama, darbe size yapılmadı. Türkiye’nin nice idealist kuşaklarına yapıldı, onlar kırıldı.

 

 

Size de altın bilmemneli saraylar düştü bu kaderden.

 

 

Yeter ya, azcık dürüst olun.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Galiba bu iş tutacak
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet