Milli Eğitimin çıkmaz sokağı

Milli Eğitimin çıkmaz sokağı
16 Eylül 2014 08:13

2014-2015 Eğitim Öğretim döneminin ilk günü dün başladı.

 

Çağların IŞIK H&H YORUM

 

Artık her yıl artan orandaki karmaşaya tanık olmayı kanıksamış olmakla birlikte, bu yılki karmaşanın sistematik bir çöküş sürecinin son aşamalarına evrildiği daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Konuyla ilgili sadece bir günlük haberlere göz atalım;

Türkiye’nin her yerinden okulları imam hatibe çevrilen veliler ve öğrencilerin imza kampanyaları yaptıkları,

Doğu ve Güney Doğuda okulların boykot edilmesi kararı alındığı,

Diyarbakır, Cizre ve Yüksekova’da Kürtçe eğitim veren 3 okul açıldığı,

Diyarbakır’da açılan okulun Valilik emriyle akşam kapatıldığı,

Boya ve tadilatları yetişmediği için bazı okulların açılamadığı,

Tercihte bulunmayan veya bir okula yerleşemeyen öğrencilerin istekleri dışında imam hatip okullarına kaydedildikleri,

Bazı öğrencilerin evinden kilometrelerce uzaklıktaki okullara kayıtlarının yapıldığı,

Samsun Atakum’da 48 yıllık okulun cami yapılmak üzere tahliye edildiği,

Okul müdürlerinin görevden alınmalarının sendikalarca protesto edildiği,

Okullarda ışık gören bir odanın ibadethane olarak düzenlenmesi gerektiği,

Bazı dini vakıfların İmam hatip liselerinde ders verebileceğine yönelik düzenleme yapıldığı.

Yukarıda sıralanan bir tek güne ait bu haberler bile tek başına Milli Eğitim politikamızın ne kadar trajik bir durumda olduğunu göstermektedir.

PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) OECD ülkelerinin eğitim alanlarındaki performansını ölçmek amacıyla geliştirilen ve 3 yılda bir uygulanan test programıdır.

15 – 16 yaş grubu öğrencilerin matematik, fen bilimleri ve okuma becerileri alanındaki performanslarını kıyaslamalı olarak ölçer.

İlk uygulandığı 2000 yılında 43 ülke değerlendirmeye katılırken en son uygulandığı 2012 yılında, OECD ülkeleri ve onların ticari partnerlerinin da yer aldığı 65 ülkenin performansı değerlendirilmiştir.

Şimdiye dek yapılan tüm PISA sonuçları, eğitimin dahi ülkesi Finlandiya’nın OECD ülkeleri içerisindeki tartışmasız üstünlüğünü bilimsel verilerle de ortaya koymuştur.

2012 yılındaki değerlendirmede de OECD sıralaması yine değişmemiş, 65 ülke arasında ise Şanghay bölgesinin (Singapur, Hong Kong ve Kore) ardından gelmiştir.

Bu ülkelerin Milli Eğitim politikalarının çok uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde uygulandığını belirtelim.

Türkiye ise PISA sonuçlarına göre OECD ülkeleri sıralamasında Meksika ve Şili’nin ardından en kötü üçüncü performansa sahip ülkedir.

Eğitim ortalaması Vietnam, Sırbistan ve Estonya gibi ülkelerin altında kalan Türkiye, tüm katılımcı ülkeler arasında ortaöğretim kalitesinde 65 ülke arasında 44. sırada yer almıştır.

Zaten dramatik olan bu sonuçlara bakarak istikrar bulamamış politikaların, Milli Eğitimin çıkmaz sokağı olduğunu söylemek çok ta zor değil.
2015 yılında yapılacak PISA ölçme sonuçlarının beni yanıltması dileklerimle.

 

Çağların IŞIK

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Seni başkan yaptıracağız
Yarının gülüşleri bugünün gözyaşlarında boğuldu
Dağlıca saldırısının Cizre’yle ilgisi var mı?