Melih Gökçek TOMA alıyor

Melih Gökçek TOMA alıyor
24 Eylül 2013 14:45

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, Emniyet’e 15 adet TOMA alacak.

 

 

Emniyet Genel Müdürlüğü son dönemlerde Toplumsal Müdahale Aracı yani yaygın adıyla “TOMA” alımına önem veriyor. Bir TOMA’nın, 300 çevik kuvvet polisinin olaylara müdahalesinden daha etkili olduğu değerlendiriliyor. Yalnız TOMA değil gaz bombası, biber gazı polisin işini alabildiğine kolaylaştırıyor ve göstericilerle karşı karşıya gelmeden istenilen sonuç alınabiliyor.

 

Başbakan’a verilen güvenlik brifingde TOMA, gaz bombası, gaz maskesi, zırhlı araçlar başta olmak üzere toplumsal olaylara müdahaleler için ihtiyaçları anlatıldı. Olayların giderek tırmanacağına ilişkin “bilgi notları” da araç-gereç alımını öne çıkardı. Polisin sosyal, ekonomik durumunu düzeltmek ise kimsenin aklına gelmiyor. Nasıl olsa TOMA’lar, gaz bombaları alınacak, bununla her şeyin kontrol altında tutulacağı düşünülüyor.

 

Üniversitede polis ve TOMA

Ülkemizde polis sayısı 250 bin kişiyi geçti. Üniversiteler, Kredi ve Yurtlar Kurumu başta olmak üzere toplumsal olayların yaşanabileceği değerlendirilen üniversitelerden başlamak üzere üniversiteye bağlı özel güvenlik sisteminin yerini, Emniyet’e bağlı polis yetkisini kullanabilecek yapılanma alacak. Bunlara “Üniversite polisi” denilecek.

 

Öğrencilerin baskı altında tutulmasının, beraberinde büyük sorunlar getireceğini söyleyen polis müdürleri de bulunuyor. Ancak onların önerilerinin pek dikkate alınmadığı anlaşılıyor. Yeni alınacak TOMA’lar tam zırhlı olacak. İşte o TOMA’larla üniversitelerde öğrenci olaylarına anında müdahale edilebilmesi planlanıyor. TOMA’ların üniversite içinde bulunmasının öğrencileri tahrik amacına yönelik olduğu bile göz ardı ediliyor.

 

Ankara’da 10 büyük ilin güvenlik şube müdürlerinin de katıldığı toplantıda hep üniversiteler üzerinde duruldu. Bu demektir ki, üniversite öğrencileri üzerinde büyük baskı kurulacak. Bunlara “olay çıkaracaklar” gerekçesi gösterilecek. Üniversiteler tam anlamıyla kıskaçta tutulacak. Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı olacak olan üniversite ve yurt polislerinin öğrenciye karşı tarafsız davranacağını da açıkçası kimse beklemiyor.

 

Gökçek’ten 15 TOMA…

 

Son dönemlerde üç ayrı partide gaz bombası ve biber gazı alındı. Bunların birisi Devlet bütçesinden karşılanırken, iki alım ise örtülü ödenekten gerçekleştirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü, mevcutlara ek olarak 40 yeni TOMA alıyor. Ancak alınan TOMA’ların ihtiyacı karşılamayacağı planlanıyor. İşte bu aşamada AKP’li bazı büyükşehir belediyeleri de TOMA almak, Emniyet’in ihtiyaç duyduğu gaz bombası, biber gazı alımına destek olmak istedi.

 

Belediyelerin, Emniyet’e yardım ettiği bilinir. Nitekim, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından polise binek aracı, motosiklet başta olmak üzere araç-gereç alımı için önemli destek yapılmıştı. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek‘in, Emniyet’e 15 adet TOMA, zırhlı araçlar alacağını Emniyet’in önemli bir isminden duydum. Gökçek‘in bunun için Emniyet’e 30 milyon lira vereceği ve paranın bir kamu bankasına yatırıldığını da ekledi. Yani Gökçek, Emniyet’e bu kez TOMA’lar alıyormuş.

 

Dün, bu konuyu Melih Gökçek‘e sordum, “Şunu söylemek istiyorum: İhtiyaç olsa ve bizden de istense kentimizin güvenliği için TOMA alımına destek oluruz. Netice itibariyle bir ödeme yapılmışsa bunlar bütçede yer alacak. TOMA alacağımız konusunda laf çıkarıldı. Ancak biz böyle bir ödeme şimdiye kadar bir yere yapmış değiliz. Emniyet için değişik dönemlerde otomobil, motosiklet başta olmak üzere araçlar aldığımız ise doğrudur. Özetle bizden TOMA alımı için para istenmedi” dedi.

 

Emniyet’te ise belediyenin TOMA alımı için parayı banka bloke ettiği belirtiliyor. Açıkça söyleyelim, Emniyet’te “ihaleler” denilince herkesin üzerinde korku bulutları oluşuyor ve bu konularda “yerin kulağı var” denilip daha da fazla konuşulmuyor.

 

Askerin yerini polis aldı

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, göreve başladıktan sonra Başbakanlık önündeki yolun giriş-çıkışında bulunan bariyerleri “halkla aralarında bariyerin olamayacağını” belirtip kaldırdığında haber manşetlere oturmuştu.

 

Önceki hükümetler döneminde, Başbakanlık önünden yine araçların giriş-çıkışı kontrollü de olsa yapılıyor, yayalar rahatlıkla o yoldan geçebiliyorlardı. Bugün ise aynı yerlere araçla girebilmek ne mümkün? Yaya olarak geçmek ise mesele… O an üzerinizde onlarca elektronik gözün, onlarca resmi ve sivil polis gözünün çevrili olduğunu biliyorsunuz. Tarihi Başbakanlık binasına yan gözle bakmaya bile insanlar çekinir hale geldi.

 

Ankara’nın en merkezi yeri olan Kızılay bölgesinde her taraf polis, her taraf TOMA ve diğer polis araçlarıyla dolu… 12 Eylül 1980 döneminde aynı yerlerde tanklar, askerler bulunurken, tankların şimdi kat kat fazlası polis araçları, askerin kat kat fazlası polis bulunuyor.

 

Kısaca, değişen bir şey yok. “Polis Devleti” eleştirileri de giderek haklılık kazanıyor.

 

 

Sözcü