Meclis’te tarihi fezleke oturumu!

Meclis’te tarihi fezleke oturumu!
19 Mart 2014 17:31

Meclis Genel Kurulu, 4 eski bakan ile ilgili fezlekeleri görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Meclis Başkanvekili toplantı yeter sayısı için yoklama yapıldı… Genel Kurul’da 184 olan vekil yeter sayısına ulaşıldı. Oturum başladı. 

 

Meclis’te CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dışında siyasi parti genel başkanı yok. Diğer liderler mitingler nedeniyle Genel Kurul’daki olağanüstü toplantıya katılmadı.

 

 

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, konuşuyor.

 

Meclis Başkan vekili Sadık Yakut ” Soruşturmada gizlilik var, içerik okutulmayacak” dedi. Muhalefet fezlekelerin okunmamasına tepki gösterdi. CHP’li Akif Hamzaçebi, MHP’li Oktay Vural, BDP’li Hasip Kaplan ve AKP’li Nurettin Canikli söz alarak konuşma yaptılar.

 

TBMM Başkan vekili Sadık Yakut oturuma 10 dakika ara verdi.

 

Genel Kurul’da fezlekelerin içeriğinin okunması konusunda tartışma çıktı. BDP’li Hasip Kaplan, ”Birbirimizi kandırmayalım arkadaşlar. Fezlekeler zaten hepimizin elinde” dedi ve dosya halindeki fezlekeleri gösterdi. MHP de ses kayıtlarının ve fezlekede yer aldığı iddia edilen fotoğrafların olduğu bir CD’yi vekillere dağıttı.

 

MHP’li Oktay Vural ve CHP’li Akif Hamzaçebi fezlekelerle ilgili Başkanlık kürsüsünden yapılan sunuşa itiraz etti. Muhalafet 4 eski bakanın fezlekelerinin okunmasını istedi. AKP adına ise Nurettin Canikli konuştu…

 

Yoklama sırasında AKP sıralarında milletvekili sayısının azlığı dikkat çekti. Oylamanın açıklanmasının ardından AKP’li vekiller de Genel Kurul Salonu’na girdi.

 

 

Meclis Başkanvekili Sadık Yakut,  15 mükerrer oy pusulası olduğu gerekçesiyle TBMM’nin toplanması için önergeye imza atan milletvekillerinin adını okudu. Yakut ardından “Toplantı yeter sayısı vardır, gündeme geçiyoruz” diyerek toplantıyı açtı.

 

 

CHP’Lİ AKİF HAMZAÇEBİ:

 

Konu çarpıtmaya gerek yok. Türkiye 17 Aralık’tan beri olağanüstü bir dönem yaşıyor. Halkın gündemi değişti. Bir soruşturma dosyası, bir dinleme kaydı her gün yayınlanıyor.

 

Fezlekeler bugün de Meclis’in bilgisine sunulmadı. 17 Aralık’tan bugüne kadar CHP olarak fezlekenin Meclis’e intikal etmesini bekledik.

 

Gazete haberleriyle Meclis önergesi verilmez. Bütün delillerin parlamentoya sunulması gerekir.

 

Bakanlar hakkındaki Meclis soruşturma önergemiz Meclis Başkanlığı’na verilecektir.

 

AKP’nin vereceği yangından mal kaçırmak gibi Meclis önergesi olmayacak bizim vereceğimiz.

 

 

CHP’Lİ AKİF HAMZAÇEBİ:

 

Sayın Canikli aslında şunu demek istiyor. Bu fezlekeler burada okunursa duman oluruz. O nedenle elinden geleni yapıyor bunun okunmasını engellemek için. Başkanlığın bugünkü tutumu, kara bir leke olarak yer alacaktır. Başkanlık diyor ki bunlar gizli, meclis başkanı da gizli diyor. Ama Meclis Başkanı’nın, 5 Mart tarihli bir haberini okuyorum. Diyor ki, bunlar iki ayrı talep 11 klasörden oluşuyor, 10-15 sayfa değil. o nedenle hukuk işleri müdürlüğüne havale ettim, acele ivedi bunu inceleyin, bilgiye sunun diye. Yani 11 klasör yarım günde de bunun okunması mümkün olmadığı için, 1 Mart’ta okuyamadık diyor. Yani bütün bu fezlekeler, bürokratlardan gizli değil ama milletvekillerinden gizli. Kutluyorum sayın başkan, bu gizliyse bürokratlardan da gizli olacaktır. Bürokratlar inceliyor, iktidar partisi her şeyi biliyor, o nedenle bilgiye sunmuyorlar.

 

Korkmuyorsanız açın, niye korkuyorsunuz? Bunu paralel yaptı diyorsanız, gelin paralelle hesaplaşmanın zamanı. Meclis’in bugüne kadar ki gelenekler, başkanın söylediğinin tam aksi istikamette. 1985’te Cumhuriyet savcılığından eski bakanla ilgili meclis soruşturması önerisi geliyor, okunuyor, bütün dosyalar milletvekillerinin incelemesine açılmıştır deniyor. 1992’de savcılık raporu da var, fezlekesi de var, dosyalar incelemeye açılıyor. Üçüncü sunum Arınç zamanında.

 

Ama şimdi dört tane bakan olduğu zaman bundan kaçıyorsunuz.

 

TBMM Genel Kurulu, 4 eski bakanın fezlekelerini görüşmek üzere olağanüstü toplandı. CHP, MHP, BDP ve bazı bağımsız milletvekilleri oylama sırasında Genel Kurul Salonu’nda hazır bulundu. Oylama sonucu toplantı yeter sayısına ulaşıldı. Sonuçların açıklanmasının ardından AK Partililer de Genel Kurul Salonu’na girdi. Genel Kurul’da fezlekelerin içeriğinin okunması konusunda tartışma çıktı. BDP’li Hasip Kaplan, ”Birbirimizi kandırmayalım arkadaşlar. Fezlekeler zaten hepimizin elinde” dedi ve dosya halindeki fezlekeleri gösterdi. MHP de ses kayıtlarının ve fezlekede yer aldığı iddia edilen fotoğrafların olduğu bir CD’yi vekillere dağıttı.

 

CHP’Lİ AKİF HAMZAÇEBİ:

 

Konu çarpıtmaya gerek yok. Türkiye 17 Aralık’tan beri olağanüstü bir dönem yaşıyor. Halkın gündemi değişti. Bir soruşturma dosyası, bir dinleme kaydı her gün yayınlanıyor.

 

Fezlekeler bugün de Meclis’in bilgisine sunulmadı. 17 Aralık’tan bugüne kadar CHP olarak fezlekenin Meclis’e intikal etmesini bekledik.

Gazete haberleriyle Meclis önergesi verilmez. Bütün delillerin parlamentoya sunulması gerekir.

 

Bakanlar hakkındaki Meclis soruşturma önergemiz Meclis Başkanlığı’na verilecektir.

 

AKP’nin vereceği yangından mal kaçırmak gibi Meclis önergesi olmayacak bizim vereceğimiz.

 

ADALET BAKANI BOZDAĞ KÜRSÜDE

 

CHP Grup Başkanvekillerinin verdiği genel görüşme açılmasına ilişkin önerge üzerinde hükümetimizin görüşlerini açıklamak üzere söz aldım. Genel görüşme önergesini incelediğimiz zaman bası hususların öne çıktığını görüyoruz. Birinci nokta bu fezlekelerin TBMM’ye ulaşıp, milletvekillerinin bilgisine sunulmasının, bir dizi idari işlemlerle engellendiği iddiası yapılmaktadır.

 

Baktığınız zaman soruşturma kapsamında, sayın bakanlarla ilgili bir takım hususlar gündeme gelince, dosya Adalet Bakanlığı’na gönderiliyor. Bu tarihten sonra Adalet Bakanlığı bu dosyayı 26 gün sonra iade etmiştir, basında bir takım açıklamalar yapılmış 45 gün bakanlıkta bunun bekletildiğine ilişkin değerlendirme yapılmıştır. Bu gerçek dışıdır.

 

Görevde bulunan veya görevden ayrılan başbakan ve bakanlar hakkında, bakanların görevleriyle ilgili olarak yapılan şikayet ve ihbarların ancak anayasanın 100’ncü maddesine göre işleme tabii tutulacağı, belirtilen şartlarda oluşmadan TBMM’ye intikal ettirileceğine dair yasal bir dayanak bulunmadığı, bu tür evrakın doğrudan TBMM Başkanlığı’na gönderilmesi hükmünü ifade ediyorum.

 

Hakan Şükür: Dramatik çırpınışlara şahit olduk

 

Bakanlığın buradaki görevin sadece postacılıktır. Bu evrakın içerisine bakması mümkün değildir. Biz bunu iade ettik. Bakarsanız esasında cumhuriyet savcılığın yazısına, 2006’daki genelgeye atıf yaparak gönderiyor. Burada usule aykırı bir işlem yok. Biz geldiği gibi göndermiş olsaydık bu sefer de başka şeyler söylenecek. Niye onu yapmadınız, niye bunu yapmadınız? Bu tartışmaların bir faydası yok. Yürürlükteki mevzuata uygun mu değil mi? Bizim yaptığımız işlem doğrudur. Diğer bir husus bakın bakanlarla ilgili hususlarda Meclis’i harekete geçirme görevi savcılara ait değildir.

 

Başbakan veya bakanların cezai sorumluluklarını tahrik etmek olamaz. Tek amaç bu olsaydı genel hükümlerden ayrı bir usule gerek olmazdı. Başbakan ve bakanlar genel hükümlere tabi tutulabilecek iken, yüce divan yargılanma gibi bir usule tabi tutulmalarının bir anlamı olmalıdır. Meclis soruşturması usulü, başbakan ve bakanları, düzmece suçlara karşı koruma fonksiyonu var. Meclis burada harekete geçirerek. Öte yandan bunun siyasal bir denetim fonksiyonu var. Parlamento bu yetkisini kullanacaktır. Bakanlarla ilgili herhangi bir işlem yapılacaksa, o zaman bu işlemi yapmanın yolu, anayasa açıkça ifade ediyor, milletvekillerinin 10’da birinin yazılı müracaatıyla, soruşturma komisyonu kurulabilir. O zaman yol belli. Savcıların yazısı değil. Milletvekillerinin kararıyla bu ancak mümkün olabilir.

 

CHP bu önergeyi bugüne kadar verebilirdi. Ben şimdi soruyorum.17 aralıkta gündeme gelen tartışma çerçevesinde, TBMM Meclis soruşturmasına ilişkin önergeyi verebilirken, üç ayı geçti, neden bugüne kadar vermediniz? Anayasayı okuyun. Herhangi bir yerden yazı istemiyor. Basında çıkan bir haber üzerine, yada haber olmadan da bunu yapabilirsiniz. Anayasa buna açıkça ifade ediyor. Bakın bundan önce de, daha önce Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor, Hakkı Süha Okay, Kemal Anadol. Sayın Beşir Atalay ile ilgili 4 Haziran 2008’de meclis soruşturmasına açılmasına ilişkin bir önerge vermişler.

 

Atalay’la ilgili savcılardan yazı mı geldi? Ne geldi, çıkan haberler üzerine böyle bir yola gidildi? CHP grubu, yapılan kadrolaşmayla ilgili önerge verdi, Baykal’ın da imzası vardı. Bununla ilgili de bir şey yoktu. O zaman fezleke okunmasını kimse beklemedi. Ne yaptı? 55 vekil bir araya geldi, imzasını koydu önergesini koydu. CHP bu önergeyi bugüne kadar verebilirdi. Vermedi, siyaseten bunu kollanmak için yaptınız. Samimiyseniz 17’sinde 18’inde 19’unda verecektiniz. Bunu yapmadınız, şimdi meydanlarda kullanıp, orada burada konuşup kalkıp buraya başka türlü noktaya meseleyi taşımayın.

 

Sayın Metin Feyzioğlu’nun yazdığı bir eser var. Yazdığı bu eseri bunun bir adli süreç olduğunu ifade ediyor. Gizlilik var neden? Adli süreç olduğu için gizlilik var. bugüne kadar TBMM’ye onlarca Meclis soruşturması gelmiş. Nereden gelmiş bakıyoruz? Sayıştay’dan Danıştay’dan. DDK’dan ve diğer bir takım idari yerlerden dosyalar gelmiş. Meclis’te araştırma dosyaları kurulmuş oralardan gelmiş. Bunların hepsi aleni süreçlerdir. Gizlilik kaydı olan süreçler değildir.

 

SADIK YAKUT:

 

Usul tartışmaları sonrasında başkanlığın tutumunda bir değişiklik olmamıştır.

 

OKTAY VURAL:

 

Biraz önce ifadelerim konuşmam Meclis TV tarafından kesilmiştir. Evet kesilmiştir. Bu kesintiyi yapan bürokratlar hakkında işlem yapmanızı istirham ediyorum. Alo Fatih hattı mı var?

 

MHP MİLLETVEKİLİ MEHMET GÜNAL:

 

Alo Sadık hattı mı var burada?

 

SADIK YAKUT:

Oturuma beş dakika ara veriyorum

 

Genel Kurul’da söz alan CHP’li Akif Hamzaçebi geçtiğimiz günlerde internete sızdırılan ve AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli’nin söylediği iddia edilen ses kaydındaki “Sayıştay raporları açıklanırsa duman oluruz” sözlerine gönderme yaparak konuşmasına başladı.

 

CHP’Lİ AKİF HAMZAÇEBİ:

 

Sayın Canikli aslında şunu demek istiyor. Bu fezlekeler burada okunursa duman oluruz. O nedenle elinden geleni yapıyor bunun okunmasını engellemek için. Başkanlığın bugünkü tutumu, kara bir leke olarak yer alacaktır. Başkanlık diyor ki bunlar gizli, meclis başkanı da gizli diyor. Ama Meclis Başkanı’nın, 5 Mart tarihli bir haberini okuyorum. Diyor ki, bunlar iki ayrı talep 11 klasörden oluşuyor, 10-15 sayfa değil. o nedenle hukuk işleri müdürlüğüne havale ettim, acele ivedi bunu inceleyin, bilgiye sunun diye. Yani 11 klasör yarım günde de bunun okunması mümkün olmadığı için, 1 Mart’ta okuyamadık diyor. Yani bütün bu fezlekeler, bürokratlardan gizli değil ama milletvekillerinden gizli. Kutluyorum sayın başkan, bu gizliyse bürokratlardan da gizli olacaktır. Bürokratlar inceliyor, iktidar partisi her şeyi biliyor, o nedenle bilgiye sunmuyorlar.

 

Korkmuyorsanız açın, niye korkuyorsunuz? Bunu paralel yaptı diyorsanız, gelin paralelle hesaplaşmanın zamanı. Meclis’in bugüne kadar ki gelenekler, başkanın söylediğinin tam aksi istikamette. 1985’te Cumhuriyet savcılığından eski bakanla ilgili meclis soruşturması önerisi geliyor, okunuyor, bütün dosyalar milletvekillerinin incelemesine açılmıştır deniyor. 1992’de savcılık raporu da var, fezlekesi de var, dosyalar incelemeye açılıyor. Üçüncü sunum Arınç zamanında.

 

Ama şimdi dört tane bakan olduğu zaman bundan kaçıyorsunuz.