Uzun zamandır bu referandumun sonucunu bekliyordum.

 
Safile USUL H&H YORUM

Avusturya 20 Ocak Pazar günü referandum için sandık başına gitti.
 
Referandumun sorusu, “Mecburi askerlik kalksın, onun yerine profesyonel ordu kurulsun mu?” idi.
 
Mecburi askerliğin kaldırılarak yerine profesyonel ordunun gelmesi fikri Avusturya Savunma Bakanı Darabos’a aitti.
 
Hatta, Savunma Bakanı Norbert Darabos kendisine karşı çıkan Avusturya Genelkurmay Başkanı Edmund Entacher’i görevden almış ancak Genelkurmay Başkanı yüksek mahkeme kararıyla geri dönmüştü ve halen de Avusturya’nın Genelkurmay Başkanı.
 
Onu diyordum…
 
Avusturya mecburi askerlik hizmetini kaldırıp, yerine profesyonel orduya geçip, geçmemeyi referanduma götürme kararı aldı ve referandum pazar günü gerçekleşti.
 
Bu referandumu merak edişimin asıl nedeni ordu konusunun Türkiye’de sıcak bir konu olmasıydı…
 
TSK karşıtlığının geldiği nokta hiçbir konunun makul olarak ele alınamamasına da yol açıyordu.
 
O halde soruların yanıtları için biraz da Avrupa’ya bakmakta yarar vardı.
 
Avusturya halkı pazar günkü referandumda Savunma Bakanı Darabos’un, “Mecburi askerlik kalksın, yerine profesyonel ordu gelsin” önerisine, “Hayır” dedi.
 
Halkın yaklaşık % 60’ı mecburi askerliğin sürmesinden yana oy kullandı.
 
Şimdi bakın…
 
Avusturya bir savaş girme ihtimali nerdeyse sıfır olan bir ülke.
 
Ki, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hiçbir pakta filan da girmemiş, nötral bir ülke.
 
Zaten dış politikalarının ana prensibini, “Nötral” olarak tanımlıyorlar.
 
Herkesle iyi geçinmeye azami dikkat gösteriyorlar, hiçbir zaman sert konuşmuyorlar ve ince diplomasi yürütüyorlar hep.
 
Yani, bu halkın Erdoğan Hükümeti gibi birileri yok başında.
 
Ama halk buna rağmen mecburi hizmetli kendi ordusunu istiyor.
 
Nitekim bugün Avusturya basınında okuduğum analiz grafiklerine göre, referandumun hemen sonrasında bir anket yapılmış ve seçmene, “Neden mecburi hizmetin devam etmesi yönünde oy verdiniz?” diye sorulmuş ve bazı cevap şıkları verilmiş.
 
En çok işaretlenen şıklar şöyle olmuş…
 
-Nötral kalabilmemizin bir gerekliliği
 
-Güvenliğimiz için daha iyi
 
-Bir ordu sadece profesyonel askerlerden oluşamaz
 
-Doğal felaketlerde düzenli bir ulusal ordu daha iyi
 
En çok işaretlenen cevap şıkları arasında bir de, “sivil hizmet gençler için çok iyidir” var ama bizde sivil hizmet olmadığı için bu şıkkın cevap olarak verilmesi bize uymuyor.
 
Ancak şunu belirtmeliyim ki, sivil hizmet de mecburi askerlik ama sadece gençler silah altına alınmıyor, onun yerine kamuda sosyal hizmet vermekle yükümlüler. (yaşlılara bakmak, itfaiye, hasta taşımacılığı vs.)
 
Şimdi…
 
Avusturya’da yapılan bu referandumun sonucu siyasi olarak ve trendi göstermesi bakımından önemli.
 
Şöyle ki, Avrupa halkları da düzenli ulusal ordularını istiyorlar.
 
Bazı Avrupa ülkelerinde profesyonel ordular olsa bile, esasen bunun birinci sebebi oralarda sıcak bir savaş durumu olmayışı ve beklenmeyişi ama az bir kriz durumunda bile tekrardan düzenli ulusal orduya geçecek altyapılarının olması.
 
Ordular ülke yapılarında halen daha önem arz ediyor ve bu trend 21. yüzyılda değişecek gibi durmuyor.
 
Şimdi, birşey daha…
 
Benim vatandaş olarak kendi ülkemin ordusundan beklentilerim var ve aslında TSK benim bu beklentilerime çok uygun bir yapıya sahip (veya idi)…
 
Şöyle ki…
 
En iyi ordu silahı en az kullanan ordudur. Savaş çıkarmayan ordudur.
 
İnsan hakları ve hukuktan anlayan ordudur.
 
İşte mesela size bir örnek…
 
Şu, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti’nin hapiste tuttuğu İlker Başbuğ var ya…
 
Onu al….
 
İster Almanya gibi bir ülkeye Genelkurmay Başkanı yap, ister Avusturya’ya, ister İsviçre’ye.
 
Hepsinde çok seçkin bir Avrupalı komutan olur.
 
Çok kaliteli bir asker.
 
Ancak hapiste.
 
Dolayısıyla bizim şu anda Avusturya halkı gibi sakin ve selim herhangi bir ordu konusunu ele almamız mümkün değil.
 
Ama yine de, TSK savaş, silah, kriz yönetimi gibi konularda çok ehil bir ordu.
 
Kanaatim bu yönde.
 
Ancak tabii, mevcut Hükümet’in tepişken politikaları nedeniyle şu anda ordusal meseleleri yalıtıp, ele almak mümkün değil.
 
Biz hele önce bir, şu hapse atılan Genelkurmay başkanları, 2. başkanı, askerler vs. konusunu halledelim Türkiye olarak.