MEB’in karnesi yine kırık dolu!

MEB’in karnesi yine kırık dolu!
17 Haziran 2022 10:48

6 Eylül 2021 tarihinde başlayan 2021-2022 eğitim öğretim dönemi, bugün sona erdi. Milyonlarca öğrenci karne heyecanı yaşarken gözler Milli Eğitim Bakanlığı’nın kırıklarla dolu karnesine çevirdi. AKP iktidarlarında sorunlar yumağı haline getirilen eğitim sistemi, bir kez daha sınıfta kaldı.

 

 

 

Birgün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre 2021-2022 eğitim öğretim yılının son zili, Türkiye genelindeki 71 bin 320 okulda bugün çaldı. Toplam 17 milyon 436 bin 532 öğrenci ile geride kalan eğitim öğretim yılında sorunlar yumağına yenileri eklendi. Eğitimde ticarileşme, dinselleşme ve yoksulluk en çok tartışılan konular oldu.

 

 

ŞURA’DAN DİNİ EĞİTİM ÇIKTI

 

 

2021-2022 eğitim öğretim yılında eğitime yönelik en dikkati çeken gelişme, yedi yıl aradan sonra toplanan Milli Eğitim Şurası’nda yaşananlar oldu. Eğitimin gerçek sorunlarına değinilmediği gerekçesiyle eğitim sendikalarınca protesto edilen MEB Şurası’ndan da dini eğitim çıktı. İktidara yakın Eğitim Bir Sen’in, “Okulöncesinde dini eğitim verilsin” önerisi, komisyonda görüşülmeden doğrudan Genel Kurul’da oylandı ve oyçokluğuyla kabul edildi.

 

 

MÜLAKAT YİNE MAĞDUR ETTİ

 

 

Eğitimde güvencesiz istihdama yol açtığı gerekçesiyle tartışılan sözleşmeli öğretmenlik ısrarından geri adım atılmadı. MEB’in sözleşmeli öğretmenlik alımları kapsamında gerçekleştirilen mülakatlar, hemen her dönemde olduğu gibi bu dönemde de çok sayıda mağduriyet yarattı. Yüksek KPSS puanı ile mülakata giren öğretmen adayları, mülakatta verilen düşük puanlar nedeniyle saf dışı bırakıldı. Öğretmenlerin büyük bölümü, sınava itiraz etti.

 

 

ÖĞRETMEN AÇIĞI KAPATILMADI

 

 

Giderek büyüyen öğretmen açığına karşın MEB, atamaları yine sınırlı tuttu. Bakanlığın Atama ve Yer Değişikliği Analizi çalışmasına göre, 2021 yılında atanmak için başvuran 81 bin 460 öğretmenden yalnızca yüzde 26’sının ataması gerçekleştirildi. Eğitim fakültelerinden mezun olan binlerce öğretmen, işsizler ordusuna katıldı.

Eğitim sendikaları ve meslek örgütlerinin tüm itirazlarına karşın Öğretmenlik Meslek Kanunu, 3 Şubat’ta yasalaştı. AKP iktidarında, “sözleşmeli, ücretli, kadrolu” ayrımcılığına tabi tutulan ve saygınlığı giderek kaybettirilen öğretmenlik mesleği bir kez daha yara aldı. Öğretmenlik mesleğine kariyer basamaklarını getiren ve eğitimcilerin “Öğretmenlik kariyer değil, bir ihtisas mesleğidir” gerekçesiyle karşı çıktığı düzenlemeler resmen hayata geçti.

 

 

SERMAYENİN PAYI YİNE ARTIRILDI

 

 

MEB’in hedefleri arasında yer alan, “Özel sektörün eğitimdeki payının 2023’e kadar yüzde 15’e çıkarılması” hedefi, 2021 yılı tamamlanmadan aşıldı. Sayıları hızla artan ve eğitim kaliteleri itibarıyla tartışılan özel okulların eğitimdeki payı yüzde 20,1’e ulaştı.

 

 

DİNCİ MÜDAHALENİN ÖNÜ AÇILDI

 

 

Eğitim, 2021-2022 döneminde de vakıf ve derneklerin etkinlik ve faaliyet alanı haline getirildi. Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, birçok vakıf ve dernekle yapılan işbirliği anlaşmaları ile eğitime müdahalenin önü açıldı. Asım’ın Nesli Vakfı’ndan geldiğini belirten bir kişinin Ankara’daki bir okulda dersten öğrenci çıkararak, “Kuran dersine” götürmesi, eğitime müdahalenin en çarpıcı örneklerinden birini oluşturdu.

İktidarın, “Eğitime bütçeden aslan payını ayırıyoruz” söylemi, veriler ile boşa düştü. Eğitim bütçesinin merkezi bütçeye oranı yüzde 15,7 ile 2021 yılında son dokuz yılın en düşük seviyesini gördü. Eğitim harcamaları içinde hane halkının yaptığı harcamaların payı 2021 yılında yüzde 20,2 ile OECD ortalamasını ikiye katladı. 2011 yılında hane halkının yaptığı eğitim harcamaları toplamı 13 milyar 782 milyon TL iken 2020 sonu itibariyle bu rakam yaklaşık dört kat artarak 54 milyar 754 milyon TL’ye yükseldi.

 

 

MEB bütçesinden Türkiye Maarif Vakfı’na 1,8 milyar TL’ye kadar para aktarılmasını öngören karar Cumhurbaşkanı’nca onaylandı. Maarif Vakfı eğitim bütçesinden 2021 yılında tam 1 milyar 77 milyon TL para aldı.

Sığınmacıların eğitime erişim sorunu da devam etti. Eğitim çağında bulunan 1 milyon 124 bin Suriyeli çocuğun ancak yüzde 65’i okula gidebildi.